ويكيبيديا

    "المعبد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tapınak
        
    • tapınağa
        
    • tapınağı
        
    • tapınağın
        
    • tapınakta
        
    • tapınaktan
        
    • tapınaktaki
        
    • Mabet
        
    • Temple
        
    • tapınağına
        
    • sinagoga
        
    • tapınağında
        
    • mabedi
        
    • tapınağından
        
    • şapele
        
    Bir tapınak Şovalyesi olarak sözünde durdun önemli olan da bu zaten. Open Subtitles لكن ابقيت على كلمتك لفارس المعبد ولكن هذه المسأله في غاية الاهمية
    İnsanlar romalıların inşa ettiği tapınak fonundan para almamıza öfkeli. Open Subtitles الشعب غاضب من استغلال الرومان لأموال المعبد ليبنو بها القناة
    Neden mi, geçen sonbahar, genç bir evli kadın tapınağa gitmişti. Open Subtitles لماذا عندما ذهبت زوجة شابة الخريف الماضى إلى المعبد هى وخادمتها
    ve bu bize bağlı bunu tapınağa götürüp kehaneti gerçekleştirmek Open Subtitles و تعود الينا سأخذه الى المعبد و حققى النبؤه الان
    Licinia tapınağı temizlemek için her gün yakındaki bir çeşmeden su almayı öğreniyordu. TED تتعلم ليكينيا أن تجمع الماء كل يوم من النافورة القريبة حتى تنظف المعبد.
    Kutlamaları için tapınağın büyük bir odak noktası olduğu yadsınamaz, baba. Open Subtitles لا يمكن انكار أن المعبد هي نقطة محورية كبيرة ,لأحتفالاتهم أبي
    tapınakta yazılanlara göre bu pek çok dünyalara nasıl bağlantı kurabileceğimizi belirleyememiştik. Open Subtitles لم نحدد كيفية إقامة إتصال بالعوالم العديدة المرسومة في الكتابات داخل المعبد
    En güvenilir tapınak muhafızıyla çalışan ve onu seven, tapınaktaki herkesin desteğine sahipsin. Open Subtitles كل تعازي كهنة المعبد معكي وكل من عمل معهم واحبوه كحارس موثوق فيه
    Sadece Yahudileri değil tapınak ganimetlerini de götürdü. TED ليس فقط اليهود، قد أخذ كذلك أوعية المعبد.
    Şöleni heyecanlı hale getirmek için, eğlencenin geri kalanına kutsal şeylere karşı saygısızlığı ekler ve tapınak ganimetlerini ortaya çıkarır. TED ولجعله أكثر إثارة للاهتمام، أضاف شيء من تدنيس المقدسات إلى بقية المتعة، وهو يحضر أواني المعبد.
    Kayıttaki adamın tapınağa zorla girmediğine dair birçok ihtmal olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أعتقد بكل الإحتمالات أن الشخص في الصورة لا يقتحم المعبد
    Hemen ertesi gün, bir tanesi tapınağa gelip dinimize saygısızlığını açığa vurdu. Open Subtitles في اليوم التالي واحد منهم سار في المعبد بنفسه و عظ الدنس
    tapınağa doğru yol aldı ve Fa Hai ile karşılaştığında keşiş ateş ve duman püskürten dua matını fırlatmıştı. TED شقت طريقها إلى المعبد. وعند لقائها فا هاي، ألقى الراهب سجادة صلاته، التي شبت فيها النار والدخان.
    Ve bu tapınağı da daha önce Ra'dan kalanların üzerine inşa etmiş. Open Subtitles و بنى هذا المعبد فوق ما قد يكون بناه رع من قبل
    Nebukadnezar İsrail'i ele geçirip tapınağı yağmaladı ve insanları Babil'e sürgüne gönderdi. Open Subtitles عندما غزا نبوخذنصر اسرائيل وحطم المعبد واخذ اليهود الى المنفى في بابل
    Onun tapınağın içine yerleştirilmesini ve ona tapmamız gerektiğini emrediyor. Open Subtitles وتطالب وضعها داخل المعبد وأنه ينبغي لنا أن العبادة فيه.
    tapınağın inşaatında çalışan bir işçi kolundan yaralanmış. TED أحد العمّال في موقع بناء المعبد أصاب ذراعه.
    60 yıl önce arkeologlarımız tapınakta gizli bir bölme keşfettiler. Open Subtitles منذ 60 عام وجد علماء الآثار غرفة سرية تحت المعبد
    tapınakta altın var. 10 atın taşıyacağından fazla hem de. Open Subtitles توجد كميه من الذهب في المعبد تنوء بحملها عشرة خيول
    Bu şeyler yeni olmuyor ama İsa bile bazılarını tapınaktan çıkarmak zorunda kaldı. Open Subtitles هذا ليس بالجديد بالطبع لكن حتى يسوع كان عليه جلد المرابين خارج المعبد
    Direkt olarak Mabet'e gidiyor. Bunu bilmek için Avcı olmaya gerek yok. Open Subtitles انه يؤدي مباشرة الى المعبد لا يحتاج ان تكون صيادا لتعرف ذلك
    Temple Bölgesindeki şüpheli herkesi toplayın. Open Subtitles أقبض على المشتبه بهم في محيط منطقة المعبد
    Eğer varsa Kongrede özel bir oturum kolay olur Jedi tapınağına girmemiz. Open Subtitles ان كان هناك جلسة خاصة بالكونجرس فسيكون من الاسهل لنا دخول المعبد
    Ama senin için gökyüzü bir sınır.sinagoga gideceğiz ve seni yahudi yapacağız. Open Subtitles لكن بالنسبة لك السماء هي الحد نحن ذاهبون إلى المعبد لتتحول يهودياً
    Ona nilüfer tapınağında beklemesini söyledim. Open Subtitles أخبرتها أن تنتظر في المعبد . أنت لديك المال و الأسلحة هناك
    Harika ve Güzel J.C. mabedi, marihuananın kutsal bitkilerden olduğuna inanan ibadet yerlerinden birisidir. Open Subtitles هذا المعبد الجميل والرائع في التاريخ اليهودي كان منتلكالكنائسالتيتعتبرالمارجواناعشبامقدسا.
    Diyor ki, Marduk tapınağından beyaz bir ışığa binerek çıkıp halkının arasına karışırmış, bir beyaz ışıkla. Open Subtitles يقول أن ماردوك يستعمل للظهور من المعبد بين شعبة دائرة من الضوء الأبيض
    Ciddi ciddi şapele gelip arkadaşlarının yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد جاء الى المعبد وقال حرفيًا ان صديقته بحاجة الى مساعدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد