ويكيبيديا

    "المعدي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bulaşıcı
        
    • bağırsak
        
    Tüm dünyada bilim adamlarını bu kanser, Tazmanya canavarları arasında yayılan bu bulaşıcı kanser, şaşkına çevirdi. TED العلماء حول العالم اهتموا بهذا المرض هذا السرطان المعدي الذي انتشر خلال ﻣﺠﻤﻮﻋﺎﺕ العفاريت التاسمانية
    Ve böylelikle gördük ki, şiddet de tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi bulaşıyordu. TED وهكذا نرى أن العنف، بطريقة ما، يتصرف مثل المرض المعدي.
    İlk fizyolojik kuram bulaşıcı esnemenin belirli bir uyarıcıyı - ilk esnemeyi - takiben harekete geçtiğini öne sürmektedir. TED الفرضية الفسيولوجية الأولى تقول أن التثاؤب المعدي يتم تشغيله بواسطة حافز محدد، هو التثاؤب الأولي.
    Böbrek yetmezliği ve mide bağırsak kanalı kanamasına yol açar, beyne sızabilir. Open Subtitles يسبب الفشل الكلوي، النزيف المعدي معوي و يمكن أن يخترق أساس المخ
    Kolona biyopsi yaptığımızda hastalık bağırsak yoluna ulaşmamıştı. Open Subtitles فحصنا نسيج القولون لكن لم يصل للجهاز المعدي معوي بعد
    Peki, bu ölümcül ve bulaşıcı solunum virüsü için en iyi strateji hangisi? TED إذًا أي استراتيجة تعتبر الأفضل لمجابهة هذا الفيروس التنفسي المعدي المميت؟
    Yani bu adamlar oldukça bulaşıcı ve öldürücü bir mantarla ortada dolaşıyorlar hala? Open Subtitles لذا فالأخوين لا يزالا يحملا الفطر المعدي... الذي يمكن أن يقتل أي أحد؟
    Kanserinin bulaşıcı olduğunu bilseydi bodrumda met pişirerek çok fazla beraber vakit geçirmezdiniz. Open Subtitles لو كانت على علم أنّها مصابة بالنوع المعدي لما كانت لتقضي الكثير من الوقت معك، في القبو لصنع الميث
    Empatinin en eski türü bulaşıcı korkudur. TED الشكل القديم للتعاطف هو الخوف المعدي.
    Bu fenomen bulaşıcı esneme olarak bilinir. TED هذه الظاهرة معروفة بالتثاؤب المعدي.
    Bu araştırmayı takiben, insan ve primatlar üzerinde yapılan diğer çalışmalar da bulaşıcı esnemenin yabancılara oranla arkadaşlar arasında daha sık ortaya çıktığını gösterdi. TED بعد هذا البحث، بدأت دراسات أخرى على البشر والقرود وقد أظهرت أيضا أن التثاؤب المعدي يحدث بشكل متكرر أكثر بين الأصدقاء من الغرباء.
    Aslında bulaşıcı esneme 4-5 yaşlarında, çocuklar başkalarının duygularını kavrama becerisini geliştirmeye başladığında ortaya çıkar. TED في الواقع، يبدأ التثاؤب المعدي ونحن أربع أو خمس سنوات من العمر تقريبا، عندما يطور الأطفال القدرة على التعرف على مشاعر الآخرين بشكل صحيح.
    bulaşıcı esnemenin bu empati kapasitesine bağlı olduğunu kanıtlamaya çalışan yeni bilimsel çalışmalar bulunsa da, tam olarak ne olduğunu ortaya çıkarmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. TED ومع ذلك، في حين تهدف أحدث الدراسات العلمية لإثبات أن التثاؤب المعدي يستند على القدرة على التعاطف، هناك حاجة إلى إجراء مزيد من البحوث لإلقاء الضوء على ما يحدث بالضبط.
    Bu bulaşıcı hastalıklı herif içeri girmeyecek. Open Subtitles لا سبيل أن يدخل ذلك القذر المعدي هنا
    bulaşıcı hastalığın belirtilerini gösterenler burada özel bir tedavi görecek. Open Subtitles "لمن يظهر عليه علامات من المرض المعدي... "سيحصل على عناية خاصة هنا"
    Eğer onun bulaşıcı ahlâk dersleri olmasaydı, bugün burada Minik Lisa Geri dönüşüm Fabrikası'nın açılışını yapıyor olmazdık. Open Subtitles لأن لولا تشجيعها المعدي لما كنا هنا اليوم، لنشهد رفع الستار عن... مصنع "ليسا الصغيرة" لاعادة التصنيع
    Az miktarda bulaşıcı madde içeriyor. Open Subtitles يحوي آثاراً من العنصر المعدي
    - İskemik bağırsak. - Her tarafı parlıyor. Open Subtitles الصحن المعدي - إنه المجد -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد