ويكيبيديا

    "المغلقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kapalı
        
    • kilitli
        
    • Kapanan
        
    • mühürlü
        
    • Klostrofobi
        
    Benim için ise, ışıkları kapalı olursa daha güzel geçecek. Open Subtitles حسناً , إنه يكون أفضل بكثير لي مع الأضواء المغلقة
    Yetişkin insanların kendi rızası ile kapalı kapılar ardında yaptıklarını çok fazla umursamam. Open Subtitles لا أكترث على الإطلاق لما يفعله الناس خلف الأبواب المغلقة برضى شخص بالغ
    Ama genç bir erkeğe kapalı yumrukla dokunduğunda şüphe ifade edermiş. Open Subtitles ولكن إذا ضرب الذكر الأصغر بالقبضة المغلقة فهو يعبر عن الشك
    Yemenlilerin stres analizini yapabilmek için kapalı devre kameraları izliyor. Open Subtitles هو يراقب الدائرة المغلقة للكاميرات لكي يحلل التوتر على اليمنيين
    Bu kapıları neden kilitli tuttuklarını anlamıyorum. Open Subtitles لا تَعْرفْ لِماذا يَبقونَ الأبواب المغلقة حول هذا المكان.
    O istasyondaki tüm kapalı devre TV'lere ihtiyacımız var, tamam mı? Open Subtitles سوف نحتاج كل الدوائر التلفزيونية المغلقة على هذه المحطة موافقون ؟
    Yani, kapalı kapılar ardında ne yaşandığına dair hiçbir fikrin yok? Open Subtitles اذا انت ليس لديك فكرة عمال يدور خلف الابواب المغلقة ؟
    Ve görev, kapalı bir alanda başınızın üzerinden uçabilecek son derece hafif bir model yaratmaya çalışmaktı. TED وكانت المهمة هي بناء نموذج يحلق في الأماكن المغلقة قادر على التحليق فوق رؤوسكم.
    NASA'daki görevimiz, deneyleri ve modelleri analiz edip daha iyi bir kapalı fotobioreaktör karşımı elde etmektir. TED عملنا في ناسا هو إجراء الأعمال التجريبية و الحاسوبية و القيام بدمج أفضل للمفاعلات المغلقة.
    kapalı fotobioreaktörlerle ilgili sorun: Çok pahalı ve otomatikleştirilmiş olmaları ve geniş ölçekte elde edilmelerinin çok zor oluşudur. TED المشاكل الحالية بالنسبة للمفاعلات المغلقة هي: أنها غالية جدا، و آلية، و من الصعب جدا الحصول عليها على نطاق واسع.
    Ama bu kapalı kapılar arkasında olmaz. TED ولكن هذا لا يمكن أن يحدث خلف الأبواب المغلقة.
    İnsanlar, beyefendilerin kapalı kapılar ardında oturup, rahatça anlaşmalara varmaları gerektiğini düşünürdü. TED أعتقد الناس أن السادة يجب أن يجلسوا خلف الأبواب المغلقة ويعقدون اتفاقيات مريحة.
    Bu yaklaşıma Tümleşik Su Yönetimi deniyor, bütüncül ya da kapalı devre de deniyor. TED ويُسمى هذا النهج الإدارة المتكاملة للمياه، أو الشاملة أو الحلقة المغلقة.
    Eğer bir savunansanız, kapalı kapılar ardındaki odaya davet edilmek zorunda değilsiniz. TED لا تحتاج بالضرورة أن تُدعى إلى الغرفة خلف الأبواب المغلقة إذا كنت مدافعًا.
    Her gün aldığımız nefeste ne kadar virüs ve bakteri olduğunu ölçüyoruz. Özellikle de uçaklarda veya burası gibi kapalı amfilerde. TED نحن نقيس كم من الفيروسات والباكتريا نقوم جميعاً بإستنشاقها يومياً، بالتحديد على الطائرات أو القاعات المغلقة.
    Örneğin, bir yolcu gemisinin kapalı bölgesinde çok kolay yayıldığını biliyoruz. TED نعرف على سبيل المثال، أنه وفي المنطقة المغلقة للبواخر السياحية، انتقل بسهولة شديدة.
    Sonuçta sanırım göreceksiniz ki zeki, kapalı organizasyonlar hızla kapalı yönünde ilerliyorlar. TED و أخيرا ما أعتقده أنك سترى أذكياء المنظمات المغلقة سيجنحوا أكثر فأكثر نحو الإتجاه المفتوح.
    Bu kapalı yolları gösteren eş zamanlı harita hasarlı binalar, sığınma kampları. İhtiyaç duyulan şeyleri gösteriyor. TED هذه خارطة فورية تعرض الطرق المغلقة المباني المدمرة، مخيمات اللاجئين. إنها تعرض الأشياء التي تحتاجها.
    kilitli olan camın dışında bir iz daha vardı. Open Subtitles كان هناك طبعة أخرى على العتبة خارج النافذة المغلقة.
    Koridorun sonundaki kilitli odada ne var sence? Open Subtitles ماذا يوجد بظنك في الغرفة المغلقة في نهاية الممر ؟
    Ortaklarının isimleri, aldığı takdirnameler, Kapanan vakaları öldüğünde üzerinde çalıştığı vakalar. Open Subtitles انّها قائمة بشركائه ، بانجازاته ... القضايا المغلقة قضايا كان لا يزال يعملُ عليها
    Hala mühürlü suç sabıkasını hacklemenin ortasındayım. Open Subtitles مازلت بمنتصف الإختراق لسجلاتها الجنائية المغلقة
    Mesela gömülmek. Aslında o saatte önemli olmamalı ama bende Klostrofobi var. Open Subtitles خذ الدفن, أعرف أنه لا يهم و لكني أخاف من الأماكن المغلقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد