ويكيبيديا

    "المغلي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaynar
        
    • Kaynamış
        
    • Kaynayan
        
    • kaynatılmış
        
    • kaynatılan
        
    Dayanabileceğiniz kadar sıcakta elinizi suya sokup durmadan kaynar su ekliyorsunuz, tahammül sınırlarınızı aşana kadar. TED تضع يدك داخل ماء ساخن على قدر ما تطيق، وتستمر بإضافة الماء المغلي حتى تعتقد أنك ستصاب بجنون تام.
    Saatini kaynar suya atıp, yumurtayı tutan adam gibi. Open Subtitles مثل الرجل الذي وضع ساعته اليدوية في الماء المغلي ولبس البيض
    kaynar çamura düşmemi mi istiyorsun, salak? Open Subtitles أتريدني أن أسقط في ذلك الطين المغلي ياغبي
    Kaynamış su getirin biraz. Kaynamış su getirin. Open Subtitles إحضروا قليلاً من الماء المغلي إحضروا قليلاً من الماء المغلي
    Kaynamış suyu öğrenmek için yeterli bilginiz yok. Open Subtitles أنت لا تعرف ما يكفي لدراسة الماء المغلي.
    Bunu görebiliyorum, Kaynayan kazanın üzerinde sallanırken, sahte emniyet hissi ile canavarları uyuşturduğuna şüphe yok. Open Subtitles استطعت ان ارى ذلك, كما كنت تتدلين فوق قدر من الماء المغلي, لا شكّ الذي يهدّئ الغيلان في شعور مزيّف بالأمان.
    Tenin kaynatılmış yulaf gibi görünmeye başlıyor sonra suratın dökülüyor ve acı içinde ölüyorsun. Open Subtitles يبدأ جلدك في الظهور كاللحم المغلي وفي النهاية ينزلق وجهك وتموتين.
    Bilinçli yumurta bakımının bir sırrı daha! Bir kap dolusu kaynar su ve yaklaşık sekiz dakika. Open Subtitles السر الأخر للعناية بالبيض ضع الماء المغلي لمدة ثمانية دقائق
    Döndü ve bacağıma kaynar su döküldü. Open Subtitles التفتت حولها، وكنت أعرف قبل ذلك، هناك وعاء من الماء المغلي في جميع أنحاء ساقي.
    Yani Roma devrinde birbirlerine kaynar yağ döken ve Hıristiyanları çarmıha gerenler de bizleriz. Open Subtitles أعني، نحن نفس الأشخاص الذين كانوا يعيشون زمن الرومان نلقي بالزيت المغلي على بعضنا و نصلب المسيحيين
    Toplanan kozalar, kaynar suyun içine atılarak uzun iplikler şeklinde ayrışması sağlanır. Open Subtitles الشرانق المحصودة ترمى في الماء المغلي الذي يمدد الشعيرات الطويلة.
    İlk hatan termometreyi kaynar suya sokman. Open Subtitles غلطتك الأولى هي وضع مقياس الحرارة في الماء المغلي
    Biraz kaynar su, sicim ve iğne iplik getirin. Open Subtitles أجلبي بعضاً من الماء المغلي و خيوط و أبرة كبيرة
    kaynar su fışkırdı nereden geldi bilmiyorum. Open Subtitles كان هناك هذه النافورة من الماء المغلي لا أعلم من أين جاءت
    Kaynamış yastık kılıfına ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن غطاء وسادة المغلي رائع؟
    Kaynamış başımı rafa koyacak diye korkuyorum. Open Subtitles أنا فقط خائف من أن تضع رأسي المغلي على الجدار!
    Ama Kaynamış su içebiliriz. Open Subtitles لكن يمكننا شرب المغلي.
    Üstünden zaman geçip, heyecanım geçince deli gibi Kaynayan kanım da normale döndü. Open Subtitles عند تلك اللحظة شعرت بالحماس عاد دمي المغلي إلى الوضع الطبيعي
    Üçümüz de, mutfakta yavaşça Kaynayan tencere üzerine üşüşmüştük ki sonunda, kıvamı tutturduk. Open Subtitles لقد استغرق مجهودنا نحن الثلاثة, متجمّعون في المطبخ مِن أجل قِدرٍ مِن الماء المغلي. لكن, في النهاية, ثبّتناه.
    Bir deniz dolusu kaynatılmış balık... Open Subtitles يمتلء البحر بالسمك المغلي
    kaynatılan birkaç otun bir fark yaratacağını sanmıyorum. Open Subtitles و لا أعتقدُ إنّ بعض العشب المغلي سيحدثُ فرقاً كبيراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد