ويكيبيديا

    "المفترض أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olması gereken
        
    • olmalıydı
        
    • olması gerekiyordu
        
    • olmaması gerekiyordu
        
    Bir kirlilik görevlisi saha denetimi için geldi ve sonrasında şirket başından beri kullanıyor olması gereken bir hava filtreleme sistemini işleme koydu. TED فذهب ضابط مسؤول عن التلوث إلى مكان التفتيش، وبعد ذلك، قامت الشركة بوضع نظام تنقية الهواء الذي كان من المفترض أنه يستعمل دائمًا.
    Bir yıldır ölü olması gereken bir askerin, 4400 yeteneği kullanarak bugün Seattle'da nasıl cinayet işlediğini merek ediyorum doğrusu. Open Subtitles أتسائل كيف لعريف في الجيش ومن المفترض أنه مات منذ سنة أن يستخدم قدرة الـ 4400 ليقتل الناس نهاراً في سياتل
    O şey ölmüş olmalıydı. 2 gram kadar kattım. Open Subtitles من المفترض أنه مات ، لقد وضعت فيها ما يقارب الغرامين
    Tanık Koruma'da olmalıydı. Open Subtitles كان من المفترض أنه في برنامج حماية الشهود
    Tarık'ı tanıyan var mı? Burada olması gerekiyordu. Open Subtitles المفترض أنه يصلح هذه السيارة هنا
    Şu an burada olması gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أنه موجود هنا الآن
    Orada olmaması gerekiyordu, çünkü tüm çocuklar gibi o da oraya gizlice girmişti. Open Subtitles ولم يكن من المفترض أنه هناك، صحيح بسبب أنه تسلل من المنزل وهذا ما يفعله الأطفال عادةً
    Hapiste olması gereken bir çete üyesi. Open Subtitles عضو عصابة من المفترض أنه في السجن.
    Pluto Cafe ya da Planet olması gereken başka aptalca bir şey değil. Open Subtitles وليس " بلوتو كافيه " أو أياَ يدعى ذلك الغبي المفترض أنه " ذا بلانت "
    Ölü olması gereken bir adam için güzel daire. Open Subtitles شقة لطيفة للرجل من المفترض أنه ميتاً
    olması gereken de bu... Open Subtitles من المفترض أنه كذلك
    - olması gereken şey bir sandviçti. Open Subtitles - "من المفترض أنه "ساندويش -
    Kolay olmasını bırak, kesinlikle geri getirilememiş olmalıydı. Open Subtitles من المفترض أنه لا يمكن أسترجاعُها أبداً
    Zehre karşı bağışıklığı olmalıydı. Open Subtitles من المفترض أنه كان منيعاً ضد السم
    Elinize geçmiş olmalıydı. Open Subtitles من المفترض أنه وصل إليكِ الآن
    Serumu hazırlamış olması gerekiyordu. Open Subtitles من المفترض أنه يعمل على تجهيز المصل.
    Buranın güneşli bir yer olması gerekiyordu. Open Subtitles أذلك المفترض أنه مكاناً مُشمسـاً؟ إنــه بقعـة ملعـونة!
    Sürpriz olması gerekiyordu. Kirk biliyor muydu? Open Subtitles "من المفترض أنه مفاجأة" إذن هل عرف بذلك؟
    olmaması gerekiyordu. Kimyasal Silahlar Mukavelesine göre 2007'de imha etmiş olmamız gerekiyordu. Open Subtitles لا يفترض ذلك من المفترض أنه دُمر عام 2007
    Şimdi göstereceğim şeyin var olmaması gerekiyordu. Open Subtitles ما سأعرضه عليكم الآن من المفترض أنه لا وجود له.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد