Bakalım senin Görüşme nasıl gidecek, ama senin gibi yetenekli bir adamın bu yeteneklerine uygun bir biçimde para kazanması lazım. | Open Subtitles | سنري كيف ستؤدي في المقابله معهم و لكن شخص في مثل مؤهلاتك قادر علي ان يجد عملا براتب مساوي لمرتبك الحالي |
Bu doğru ama ortada olan bir şey görmüyorum, bu yüzden Ed'e gittim ve bir Görüşme ayarladım. | Open Subtitles | صحيح , لكن عندما أرى لاشيء يحدث ذهبت وأعددت المقابله |
Gerçekten iyi olanlar, ikinci röportaj da çuv allıy orlar. | Open Subtitles | الواحد الجيده فعلا سوف تفشل فى المقابله الثانيه |
Peşimde başka bir firma daha var. Şirketindeki mülakatı sen ayarlamadın mı? | Open Subtitles | هنالك مكتب محاماة آخر يريدني ألم تتدبر المقابله في شركتك للمحاماة ؟ |
Hepimiz mükemmel kiracı isteriz ama görüşmeyi uzatmayalım. | Open Subtitles | انظروا, نحن نريد جميعاً ان نجد المستأجر المثالي بـ 10 آلاف دولار كل ما اطلبه هو الا نطيل المقابله |
toplantı resmi olarak başlıyor. | Open Subtitles | حسنا , وماذا بعد ذلك المقابله تحتوى على اوامر رسميه |
Araba çarptığı gece, o kaldırımda duruyordum ve yolun karşısında Duddits'i gördüm. | Open Subtitles | ليلة تعرضت للحادث.. كنت واقفا و رأيت دوديتس فى الجهه المقابله من الشارع |
Brad, büyük buluşma için birkaç harekette bana yardımcı olabilir misin diye merak ediyordum. | Open Subtitles | براد لو ممكن ان تساعدنى فى بعض الحركات من اجل المقابله الكبرى |
..orada kalmalı ve Foster Cane'le gece yapılacak röportajı kaydetmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تبقى وتكتب هذه المقابله مع فوستر كين الليله |
Görüşme için teşekkürler ve iyi şanslar ve Tanrı sizi korusun. | Open Subtitles | حسنا , شكرا على المقابله وحظ سعيد وباركك الرب |
Görüşme uzun sürmedi. Aradıkları kişi o. | Open Subtitles | المقابله كانت قصيره هذا ما كان يسعون إليه |
Telefonun yanında olduğuna emin ol böylece sen Görüşme yaparken ben de arayabilirim ve konferans Görüşme yapabiliriz. | Open Subtitles | تأكدي أن تأخذي الهاتف الخليوي معكِ عندما تكونين في المقابله ، سأتصل بكِ، و يمكنكِ إستشارتي |
- Peki, röportaj? Bu haftasonu iyi mi? - Bu haftasonu biraz meşgulüm aslında. | Open Subtitles | بخصوص المقابله هل هي ممكنة خلال هذا الأسبوع ؟ |
röportaj için çiftlikten birkaç görüntü çekeceğiz. | Open Subtitles | سنصور اللقطات في المزرعه من أجل المقابله |
Neden röportaj verip kendi mezarını kazdın? | Open Subtitles | لماذا قمت بعمل تلك المقابله وحفرت قبرك بنفسك هكذا؟ |
Aslında kendimi bu mülakatı yaparken binlerce kez hayal ettim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد تخيلت نفسي وانا اقوم بهذه المقابله الالاف المرات |
görüşmeyi berbat ettiğin için ailen seni mahvederdi. | Open Subtitles | نعم سيقوم ابويك بالتبول على مؤخرتك لفقدك المقابله |
Peki, yeni başlayanlar için, mola odasında toplantı yapmayı durdurun. | Open Subtitles | حسناً في البداية توقفوا عن المقابله بغرفة الإستراحه |
Bize ihtiyacın olursa sokağın karşısında olacağız. | Open Subtitles | و سنكون في الجهه المقابله من هذا الشارع إن إحتجتِ لنا |
Bu buluşma için gündemimde bir başlık daha vardı. | Open Subtitles | كنت افكر في امر اخر لحدول هذه المقابله |
Ama görüyorsunuz bir kamera arızası vardı ve Claire Porter'ın durumu o kadar ağırdı ki hakim röportajı sonlandırdı. | Open Subtitles | و حالة كلير بورتر كانت سيئاه لدرجة ان القاضي لخص المقابله. |
Mülakat için gelip, formları doldurmanız gerekir. | Open Subtitles | جيك ؟ حسنا , انتى نزلتى من أجل المقابله ولقد قمتى بملء الأستمارات |
Bu görüşmeye hazırlandığınızdan emin misiniz, Bayan Davis? | Open Subtitles | هل انتي متأكده انكي جاهزه لهذه المقابله بروك |
Bu yüzden onun yaptığı gibi Mülakatın üstesinden geleceğinden eminim. Biliyorsun, o alındı. | Open Subtitles | لذلك أنا متأكده من أنك ستجتازين المقابله مثل ما اجتازها هو |