"المقابله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Görüşme
        
    • röportaj
        
    • mülakatı
        
    • görüşmeyi
        
    • toplantı
        
    • karşısında
        
    • buluşma
        
    • röportajı
        
    • Mülakat
        
    • görüşmeye
        
    • Mülakatın
        
    Bakalım senin Görüşme nasıl gidecek, ama senin gibi yetenekli bir adamın bu yeteneklerine uygun bir biçimde para kazanması lazım. Open Subtitles سنري كيف ستؤدي في المقابله معهم و لكن شخص في مثل مؤهلاتك قادر علي ان يجد عملا براتب مساوي لمرتبك الحالي
    Bu doğru ama ortada olan bir şey görmüyorum, bu yüzden Ed'e gittim ve bir Görüşme ayarladım. Open Subtitles صحيح , لكن عندما أرى لاشيء يحدث ذهبت وأعددت المقابله
    Gerçekten iyi olanlar, ikinci röportaj da çuv allıy orlar. Open Subtitles الواحد الجيده فعلا سوف تفشل فى المقابله الثانيه
    Peşimde başka bir firma daha var. Şirketindeki mülakatı sen ayarlamadın mı? Open Subtitles هنالك مكتب محاماة آخر يريدني ألم تتدبر المقابله في شركتك للمحاماة ؟
    Hepimiz mükemmel kiracı isteriz ama görüşmeyi uzatmayalım. Open Subtitles انظروا, نحن نريد جميعاً ان نجد المستأجر المثالي بـ 10 آلاف دولار كل ما اطلبه هو الا نطيل المقابله
    toplantı resmi olarak başlıyor. Open Subtitles حسنا , وماذا بعد ذلك المقابله تحتوى على اوامر رسميه
    Araba çarptığı gece, o kaldırımda duruyordum ve yolun karşısında Duddits'i gördüm. Open Subtitles ليلة تعرضت للحادث.. كنت واقفا و رأيت دوديتس فى الجهه المقابله من الشارع
    Brad, büyük buluşma için birkaç harekette bana yardımcı olabilir misin diye merak ediyordum. Open Subtitles براد لو ممكن ان تساعدنى فى بعض الحركات من اجل المقابله الكبرى
    ..orada kalmalı ve Foster Cane'le gece yapılacak röportajı kaydetmelisin. Open Subtitles يجب أن تبقى وتكتب هذه المقابله مع فوستر كين الليله
    Görüşme için teşekkürler ve iyi şanslar ve Tanrı sizi korusun. Open Subtitles حسنا , شكرا على المقابله وحظ سعيد وباركك الرب
    Görüşme uzun sürmedi. Aradıkları kişi o. Open Subtitles المقابله كانت قصيره هذا ما كان يسعون إليه
    Telefonun yanında olduğuna emin ol böylece sen Görüşme yaparken ben de arayabilirim ve konferans Görüşme yapabiliriz. Open Subtitles تأكدي أن تأخذي الهاتف الخليوي معكِ عندما تكونين في المقابله ، سأتصل بكِ، و يمكنكِ إستشارتي
    - Peki, röportaj? Bu haftasonu iyi mi? - Bu haftasonu biraz meşgulüm aslında. Open Subtitles بخصوص المقابله هل هي ممكنة خلال هذا الأسبوع ؟
    röportaj için çiftlikten birkaç görüntü çekeceğiz. Open Subtitles سنصور اللقطات في المزرعه من أجل المقابله
    Neden röportaj verip kendi mezarını kazdın? Open Subtitles لماذا قمت بعمل تلك المقابله وحفرت قبرك بنفسك هكذا؟
    Aslında kendimi bu mülakatı yaparken binlerce kez hayal ettim. Open Subtitles في الحقيقة لقد تخيلت نفسي وانا اقوم بهذه المقابله الالاف المرات
    görüşmeyi berbat ettiğin için ailen seni mahvederdi. Open Subtitles نعم سيقوم ابويك بالتبول على مؤخرتك لفقدك المقابله
    Peki, yeni başlayanlar için, mola odasında toplantı yapmayı durdurun. Open Subtitles حسناً في البداية توقفوا عن المقابله بغرفة الإستراحه
    Bize ihtiyacın olursa sokağın karşısında olacağız. Open Subtitles و سنكون في الجهه المقابله من هذا الشارع إن إحتجتِ لنا
    Bu buluşma için gündemimde bir başlık daha vardı. Open Subtitles كنت افكر في امر اخر لحدول هذه المقابله
    Ama görüyorsunuz bir kamera arızası vardı ve Claire Porter'ın durumu o kadar ağırdı ki hakim röportajı sonlandırdı. Open Subtitles و حالة كلير بورتر كانت سيئاه لدرجة ان القاضي لخص المقابله.
    Mülakat için gelip, formları doldurmanız gerekir. Open Subtitles جيك ؟ حسنا , انتى نزلتى من أجل المقابله ولقد قمتى بملء الأستمارات
    Bu görüşmeye hazırlandığınızdan emin misiniz, Bayan Davis? Open Subtitles هل انتي متأكده انكي جاهزه لهذه المقابله بروك
    Bu yüzden onun yaptığı gibi Mülakatın üstesinden geleceğinden eminim. Biliyorsun, o alındı. Open Subtitles لذلك أنا متأكده من أنك ستجتازين المقابله مثل ما اجتازها هو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more