ويكيبيديا

    "المقطورة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karavan
        
    • karavanda
        
    • karavanın
        
    • karavanı
        
    • karavana
        
    • karavandaki
        
    • Römorku
        
    • treylere
        
    • Karavandan
        
    • karavanında
        
    • Vagon
        
    • vagona
        
    • vagonu
        
    • vagonda
        
    • karavanına
        
    Hemen hurda yerine geri döndüm ancak karavan orada değildi. Open Subtitles لذا على الفور.. عدتُ إلى ساحة الخردة لكن المقطورة اختفت
    - Bunu geri alacağımı söylemiştim. - S... tir git, karavan süprüntüsü. Open Subtitles . ـ لقد قلت لك انني سوف أستعيد هذه . ـ تباً لك يا قمامة المقطورة
    Rengi de güzel değil. karavanda kullanıyordu. Sonra buraya getirdi. Open Subtitles لقد كان يحتفظ بها في المقطورة و جلبها إلى هُنا
    Her nasılsa karavanın arka tarafı ön taraftan zamansal olarak izole bir hale geldi. Open Subtitles بطريقةٍ ما، أصبحت مؤخرة المقطورة معزوله مؤقتاً عن مقدمتها
    karavanı çekince harika bir manzarası olacak. Open Subtitles سوف تكون لها إطلالة رائعة عندما تتم إزالة المقطورة
    Kadını yakaladı, sürükleyerek karavana geri getirdi ve kemeriyle sobaya bağladı. Open Subtitles أمسكها، وسحبها عائدا إلى المقطورة وقام بتقييدها إلى الموقد باستخدام حزامه
    Bu odunun senin arkadaşın olduğunu tahmin etmeliydim. Neden onu karavan parkına geri götürmüyorsun? Open Subtitles . كان يجب ان اعرف بانه صديقك . خذة الى منتزة المقطورة
    karavan berbat ama arazi gündüz gözüyle güzelmiş. Open Subtitles , حسناً , المقطورة مقرفة , لكن في النهار الأرض رائعة
    Sadece diyorum ki, karavan parkında nasıl dövüşüleceğini öğrendim. Tamam mı? Open Subtitles ما أقوله هو أنني تعلمت القتال في المقطورة مفهوم؟
    Gob bu arada diğer karavanda Kitty'i oyalamaya çalışıyordu. Open Subtitles وفي نفس الوقت , جوب ماطل ليبقي كيتي في المقطورة الأخرى
    Gob bu arada diğer karavanda Kitty'i oyalamaya çalışıyordu. Open Subtitles وفي نفس الوقت , جوب ماطل ليبقي كيتي في المقطورة الأخرى
    Bu taraftaki üçücü karavanda, makyaj masamın üstünde. Open Subtitles المقطورة الثالثة على هذا الجانب في حقيبتي.
    Doc, işemek istiyor. karavanın içine yapmasa iyi olur. Open Subtitles الكلب يريد التبول ومن الأفضل ألا يكون داخل المقطورة
    karavanın arkasında saklanıyorum ama, telefonun kablosunu görünce... Open Subtitles أنا أختبئ خلف المقطورة ..لكن ستعرف أين سلك الهاتف
    Kim bütün gün boyunca karavanın içinde kalmak ister ki? Open Subtitles من الذي يريد الجلوس في المقطورة طوال اليوم؟
    Eğer adamın karısı karavanı kundakladı ve yangına sebep olduysa, Open Subtitles إذا قامت الزوجة بإحراق المقطورة والتسبب في الإنفجار
    karavanı hallettik. Kaşar stajyerle boşanma kaldı. Open Subtitles حسناً , لقد تحدثنا عن المقطورة مازال أمامنا التحدث عن المستجدة الحقيرة و الطلاق
    Çok pardon, yanlış karavana girmişim. Open Subtitles يا إلهي, أنا آسفه للغايه أنا في المقطورة الخطأ
    Joy ve babası çocukları alış-verişe götürmüşken, bisikletleri gizlice karavana koymak için mükemmel bir zamandı. Open Subtitles جوي ووالدها أَخذا الأولاد إلى مركزِ التسوّق لذلك كان هذا أفضل وقت للقيام بوضع دراجاتهم الجديدة بتسلل في المقطورة
    Ama aslında karavandaki gardırobuna doğru giderken sendelediğinde, o yara izi oluşmuş. Open Subtitles لَكنَّه حَصلَ عليه في الحقيقة تَعَثُّر على طريقِه إلى الخزانةِ المقطورة.
    Bize yer açmalısınız ki Römorku havaya kaldırabilelim. Open Subtitles عليكِ أن تُعطينا بعض المساحة، لكي نتمكّن من رفع هذه المقطورة للأعلى.
    treylere binmelisin, bebeğim. Evlat! Daha büyük bir treyler ister misin? Open Subtitles إستقل المقطورة يا عزيزى , يا صغيرى هل تريد مقطورة أكبر؟
    Kahretsin, o Karavandan aylar önce kurtulmalıydık. Open Subtitles اللعنة، كان يجب أن نتخلص من تلك المقطورة منذ أشهر
    Max, eş karavanında tek başına ne yapacak? Open Subtitles فما الفائدة من جعله يقبع في تلكَ المقطورة الزوجيّة بمفرده؟
    East Bay İstasyonu, 67 numaralı tren. 2. Vagon, 17 numara. Open Subtitles (إيست باي)، القطار 67، المقطورة الثانية، الكرسي 17
    Artık işe yaramaz. Her şeyi açıp kontrol eden o polis yüzünden vagona giremem. Open Subtitles أنا لن أستطيع الدخول إلى تلك المقطورة لأن الشرطي يفتح كل شيء
    Amerika doğuya doğru taşındığında daha fazla tren vagonu eklemedik, yeni demir yolları inşa ettik. TED عندما توجه الامريكيين للغرب لم نزف المزيد من العربات المقطورة, لقد بنينا سككا حديدية
    Üzgünüm, bayım. vagonda seyahat etmek yasaktır. Open Subtitles آسف سيدي، لا يسمح لأحد بالركوب في المقطورة
    karavanına bir bomba yerleştirmiş olacağını bilemezdin. Open Subtitles أنتِ لم تكوني على علم أنه سيكون هناك قنبلة في المقطورة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد