ويكيبيديا

    "المكافأة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ödül
        
    • ödülü
        
    • ikramiye
        
    • ödülün
        
    • ikramiyeyi
        
    • bonus
        
    • ödüle
        
    • bonusu
        
    • ödüldür
        
    • ödülünü
        
    • Mükafat
        
    • Ödülden
        
    • mükâfatı
        
    • ödülüyle
        
    • ikramiyesi
        
    Kuzey Amerika standartlarına göre vasat bir ödül Madurai'de çok daha anlamlıdır. TED في مادوراي، المكافأة المتواضعة في معايير شمال أمريكا، لها أثر أكبر هنا.
    Ona, eğer elmasları bulursa iade etmesini söyledim, ödül için... Open Subtitles قلت لها بأنها يجب أن تسلمهم إن وجدتهم لأجل المكافأة
    Kim nihai bedel riskini alıp muhtemel nihai ödül için gönüllü olacak. Open Subtitles والتي على استعداد أن تخاطر بالسعر المطلق من أجل إمكانية المكافأة المطلقة
    ödülü almadan hemen önce ne yapıyorlardı ise o hareket modelini tekrar edeceklerdir. TED ومهما كانت تفعل قبل لحظات من حصولها على المكافأة ستكرر ذلك النمط المعين
    O ödülü almak için polislerin 100 metre bile yakınına gidemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا الاقتراب من مئة قدم من المبنى الفيدرالي لأخذ المكافأة
    Sadece yılda birkez verilen ikramiye ile değil, her gün. TED ليس مرة في السنة عند المكافأة السنوية، بل كل يوم.
    Prensesi kendin yakalayıp bütün ödülün üzerine konmayı düşünüyorsun! Open Subtitles تريد أسر الأميرة بمفردك حتى تحصل على المكافأة بأكملها
    İlk önce 'klik' sesiyle bir tür yiyecek ödülünü ilişkilendiririz. ki bu ödül şırınga içerisine konmuş muz ve fıstık ezmesidir. TED بادئ ذي بدء ، ونضم الصوت فوق مع المكافأة الغذائية، الذي هو الموز والفول السوداني المهروس معا في حقنة.
    Bence o kısma ödül merkezi demek tüm yüzünüze burun demek gibi. TED أعتقد أن تسميتها بمركز المكافأة يشبه قليلًا تسمية وجهك أو أنفك.
    Toxo'nun dopamin yapan bir enzim salgıladığını, bunun ödül ve motivasyonla ilgili olduğunu biliyoruz. TED نعلم أن التوكسو تفرز إنزيمًا يجعل الناقل العصبي، جسمًا يتدخل في المكافأة والتحفيز.
    Akkumbens çekirdeğini, beynin zevk ve ödül merkezini etkiliyor, ki bu alan, madde bağımlılığını da içeriyor. TED وتؤثر على مناطق كالنواة المتكئة مركز السعادة و المكافأة في الدماغ التي تورطت في إدمان المخدّرات
    Benzer şekilde, yalnızlık da beyinde bir açlık yaratır ve bu ödül sistemimizi nörokimyasal olarak aşırı duyarlı hâle getirir. TED وبالمثل، تحدثُ الوحدة الجوع في أدمغتكم حيث تثير الحساسية المفرطة لأعصابنا الكميائية نظام المكافأة لدينا.
    Sosyal izolasyonun beynin ödül sistemi üzerinde bu gidişatı tam anlamıyla acı verici kılacak bir etkisi vardır. TED تعملُ العزلة الاجتماعية من خلال نظام المكافأة في الدماغ لجعل الوضع الراهن مؤلم فعليًا.
    Buradaysa sinyal beynin ödül mekanizmasını aktifleştirir. TED ومن هنا تنشط هذه الإشارة نظام المكافأة في الدماغ.
    Bulmacayı çözen bilgisayar, çözümünü ağın geri kalanına yayınlıyor. Sonra ödülü olan Bitcoin'i biriktiriyor. TED أجهزة الحاسوب التي تقوم بحل الأحجية تقوم بنشر الحل لبقية الشبكة و تقوم بجمع المكافأة: بيتكون جديدة.
    Tamam mı? Eğer gerçekten iyi isen büyük ödülü alırsın ve daha kötü isen daha küçük ödül. TED حسنا؟ إن قمت بأداء جيد جداً تحصل على المكافأة الكبيرة، وهكذا.
    Moruk bir ödülü hak etti. Gece çıkmaya ne dersiniz? Kutlama yapabileceğimiz bir yere. Open Subtitles الرجل العجوز يستحق المكافأة ماذا عن قضاء الليلة بالخارج ؟
    Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz o zaman ikramiye alma ihtimali düşer, ya da kesinti yapılır. TED وفي جانب آخر، إذا تجاهلتها، فهناك فرص أعلى من عدم حصولك على المكافأة أو تناقصها.
    ödülün lafını kimseye etme. Başkasının eline geçsin istemem. Open Subtitles لا تخبر أحداً بشأن المكافأة لست بحاجة لأحد آخر ليزاحمني عليها
    16 kişinin 14'ü ikramiyeyi seçti. 3 kişi durumu değiştirmezdi. Open Subtitles كان 14 شخص من أصل 16 إختاروا المكافأة فـ3 لن يغيروا شيئاً.
    Tabi kol yok olunca bonus olarak ağrı da yok oluyor çünkü bedenimizden ayrı boşlukta yüzen bir ağrımız olamaz. TED وعندما تختفي الذراع، المكافأة أن الألم يختفي لأنك لا تستطيع أن يكون لديك ألم من غير جسد عائم هناك، في الفضاء.
    ödüle dayalı öğrenme süreci, pozitif ve negatif teşvik olarak adlandırılır ve şu şekilde devam eder. TED عملية التعلّم هذه المبنية على المكافأة وتُسمى التعزيز الإيجابي والسلبي، وتبدأ أساساً بما يشبه هذا.
    Ve şehirdeki ralli de sanki bonusu gibiydi. Open Subtitles وجود حشد كبير الطريق / / فى بلدة يشبه المكافأة.
    Hikayenin anafikri, yapılan iyi bir iş zaten bir ödüldür. Open Subtitles المغزى من هذه القصة هو أن فعل الخير هو المكافأة في حذ ذاته
    Mükafat parasını dağıtmakla ilgilenebilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنك الإعتناء بأمر توزيع المكافأة المالية ؟
    Bence hemen kavga edip ayrılır ve Ödülden payınıza düşeni harcarsınız. Open Subtitles أنا أحسب انكما الاثنان ستهدأ زئيركما وتنفقان حصتكما من المكافأة
    ödül mekanizmamızın en büyük mükâfatı dopamindir, önemli bir kimyasal ve nörotransmitter. TED العملة الأساسية لنظام المكافأة الخاص بك هو الدوبامين ناقل كيميائي أو عصبي مهم.
    İneklerin Slim'in para ödülüyle pek bir şey yapamaz. Open Subtitles "بيرل", بقرك لا يستطيعوا فعل الكثير بأموال المكافأة.
    Aslına bakarsan bir çeşit ödül veya teselli ikramiyesi vermeleri gerekir, değil mi? Open Subtitles يبدو أنه يجب أن يكون هناك نوع من المكافأة او منفعه صداقه أو شيء ما.. حسناً آسفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد