Bu iş iyi sonuçlanırsa, krallıktaki tek güvenli yer, benim himayem olacaktır. | Open Subtitles | إذا انتهى هذا الأمر بخير، المكان الآمن الوحيّد سيكون تحت حماية مملكتيّ |
Tüm sanatımı yarattığım bu güvenli, çok güvenli yer, bir efsaneydi. | TED | هذا المكان الآمن جدا الذي خلقته في جميع رسوماتي الأخرى، كان خرافة. |
Yıldırımlar çarpmaya başladığında tek güvenli yer kontrol odası olacak. | Open Subtitles | وبمجرد أن تبدأ الصواعق سيكون المكان الآمن الوحيد هو غرفة التحكم |
Buraya getirerek, Londra'nın tehlikelerinden uzaklaşarak bu güvenli yere gelecektir. | Open Subtitles | بإحضارالتارديس إلى هنا، سيبتعد عن مخاطر لندن ليأتي الى هذا المكان الآمن |
Bunu koyabileceğiniz güvenli bir yer var mı ? | Open Subtitles | حصلت على المكان الآمن أنت هلّ بالإمكان أن يضع هذا؟ |
Şimdi gidin ve güvenli bir yere sığının. | Open Subtitles | أريدك إلى قد إلى المكان الآمن الأول الذي أنت يمكن أن تجد. تفهم؟ |
Tek güvenli yer onun altı. | Open Subtitles | حسناً ، المكان الآمن الوحيد تحته مباشرةً |
Sevgili Tanrım, bu yemek yaşadığımız güvenli yer için minnettarız. | Open Subtitles | يارب، نشكرك على هذه الوجبة وعلى هذا المكان الآمن الذي نعيش فيه |
Bu kederli dünyadaki tek güvenli yer... | Open Subtitles | المكان الآمن الوحيد المتبقي في هذا العالم الحزين |
Bunun için en güvenli yer duvarların arkası veya silahların koruması değil. | Open Subtitles | المكان الآمن لهذا ليس وراء الجدران أو محمي بأسلحة |
En güvenli yer bilinen alemin dışı. | Open Subtitles | المكان الآمن له هو خارج مملكة وعي أي أحد |
Burası uzun zamandır bulduğumuz en güvenli yer. | Open Subtitles | مازال هذا المكان الآمن الذي حصلنا حصلنا عليه لوقت طويل بما فيه الكفاية |
Bu güvenli yer nerede peki? | Open Subtitles | إذاً أخبرني أكثر عن هذا المكان الآمن |
Aslına bakarsanız, en güvenli yer şehir. | Open Subtitles | مُحال. المدينة يجب أن تكون المكان الآمن |
Onun için en güvenli yer, bizim yanımızdı. | Open Subtitles | إستمع إلي، إذا كان ما يقوله حقيقي... فكان المكان الآمن له أن يكون معنا |
Şu an senin için en güvenli yer, yanımda olup söylediklerimi dinlemen. | Open Subtitles | المكان الآمن لك هو... أن تبقي بجانبي وتفعلي ما اطلبه منك |
Tek güvenli yer bu vadi. | Open Subtitles | قضي علي هذه التلة المكان الآمن |
güvenli yer en azından bir 10 mil daha uzakta olmalı. | Open Subtitles | .... المكان الآمن ينبغي أن يكون على الأقل على بعد عشرة أميال أخرى |
Tek güvenli yer orası. | Open Subtitles | فـهي المكان الآمن الوحيد |
Tekrar o güvenli yere gitmeni istiyorum, | Open Subtitles | أريدكَ أن تعود إلى ذلك المكان الآمن |
- güvenli yere varabildik mi? | Open Subtitles | أوصلنا إلى ذاك المكان الآمن بعد ؟ |
Saklanıp arkadaşlarımı bekleyebileceğim güvenli bir yer lazım. Twostreams'de neresi güvenli? | Open Subtitles | أحتاج مكانا آمنا لأختبئ و أنتظر أصدقائي أين هو المكان الآمن في "التدفقين" |
Onu güvenli bir yere mi götürüyorsunuz bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة بأنّك أخذه إلى المكان الآمن. |