ويكيبيديا

    "المكتب في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ofise
        
    • ofisi
        
    • ofis
        
    • ofiste
        
    • ofisten
        
    • ofisteki
        
    • ofisin
        
    çünkü kimse en büyük ofise masada oturmayıp duvar dibine ilişerek ulaşamaz. ve birisi, eğer o başarıyı hak etmediğine inanıyorsa ya da kendi başarısının farkında değilse asla terfi edemez. TED لأن لا أحد سيحصل على المكتب في الزاوية بالجلوس جانبا وليس الى الطاولة. لا أحد سيحصل على الترقية ان لم يظن انه يستحق نجاحه، او حتى لا يستوعب ماحققه من نجاح.
    Birinci kabin. burası ofise oldukça yakın, bir şey isterseniz ofis yan tarafta. Open Subtitles الحجره الاولي انها قريبه من المكتب في حالة اذا اردتي شئ
    Şimdilik bu ofisi kullanabilirsin. Open Subtitles يمكن أن تستعملي هذا المكتب في الوقت الحاضر
    New York Liberty'nin ofisi 34. caddede. - Acele etmemiz gerek. Open Subtitles حصلت عليها ، المكتب في حرية نيويورك شارع 34 و علينا الاسراع
    Belli bir saatte ofiste olmaları gerekmez, ya da hiç gelmeyebilirler. TED ولا يجب عليهم أن يكونوا في المكتب في وقت معين، ولا أي وقت.
    Bu saat 5'te ofisten ayrılacağın türden bir iş değil. Open Subtitles إنها ليست وظيبفة حيث يمكنك ترك المكتب في الخامسة
    Hatta her konuştuğunda da banyo yapasım gelir. Görünüşe göre, ofisteki noel partisinde yumurta kokteylini fazla kaçırıp asistanını yangın merdivenlerinde kovalarken dengesini kaybedip düşmüş. Open Subtitles وكل مرة يفعل، أحس بأنني أحتاج إلى أخذ حمام. كما يبدو، كان لديه الكثيرجدا من شراب البيض في المكتب في حفلة عيد الميلاد،
    Amirlerim, beni, San Diego'daki ofise yönetici yapmak istiyorlar. Open Subtitles السماسرة يقترحون بشدة بان اتوجة الي المكتب في سان دياغو قريبا.
    Ama baksana, 87 yaşında ve sabahları ofise ilk o geliyor. Open Subtitles أكثر من أي شخص وينظر إليه على انه أسطورة انه بعمر 87 سنةً ، وهو الأول في المكتب في الصباح
    Tüm tutuklama sürecine yardımcı olmak için, ...ofise gelmene ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاجك في المكتب في أقرب وقت ممكن لمساعدتنا بالقيام بكل هذه الإعتقالات
    ..ve ne kadar zorlarsan zorla, seni ilk gün bu ofise getiren o aynı ahmak olarak kalacak. Open Subtitles ومهما كنتِ تحاولين بشدّة سيظل الحقير نفسه الذي أرسلك إلى هذا المكتب في المقام الأول.
    Güvenliği bununla geçmiş, ana ofise ulaşmaya çalışıyormuş. Open Subtitles مرت على الأمن به, كانت تنطلق متجهة نحو المكتب في الزاوية
    Didi'nin büyük randevusu için ofisi erken kapatacağız. Open Subtitles سَنَغْلقُ المكتب في الظهر بسبب موعد ديدي الكبير.
    ofisi gün sonuna kadar boşalt lütfen. Open Subtitles قم بإخلاء المكتب في نهاية هذا اليوم من فضلك
    Bir şey olursa ofisi ararsın, tamam mı? Open Subtitles اتصلي علينا في المكتب في حال احتياجكِ لشيء, اتفقنا؟
    Öyle bir okul ki, mezunlarından ikisi Beyaz Saray'daki Oval ofis'te oturdular. Open Subtitles في مدرسة اثنان من طلابها يتربعان الآن خلف المكتب في غرفة المكتب البيضاوية في البيت الأبيض
    ofis içinde bir kaç dakika kazanmak istiyorsanız, bir bilgisayarın, her telefonu aynı anda aramasını sağlamak, hem ucuz hem de kolaydır. Open Subtitles إذا أردت ان تتاح لك بضعة ثوان ,في أحد المكاتب فإن برمجة كمبيوتر بحيث ترن كل هواتف المكتب في نفس الوقت هو سهل ورخيص
    Sabahın ikisinde ofiste ne yapıyorsun? Open Subtitles مالذي تفعله في المكتب في الساعة الثانية فجراً؟
    60. kattaki ofiste, Çok değerli bir paket var. Open Subtitles يحتوي المكتب في الطابق الـ 16 على رزمة قيمة
    Bir sabah ofisten Smoothie molası vermek için çıktım. Open Subtitles خرجت من المكتب في صباح أحد الأيام لأشرب الخمر
    Bu ofisteki herkesin, birbiriyle saygı içinde konuşmasını istiyorum Open Subtitles أنا أتوقع من الجميع أن يتخاطبوا باحترام مع بعضهم في هذا المكتب في جميع الأوقات
    Efendim, ofisin hiçbir yerinde gizlenmiş elektronik aygıt yok. Open Subtitles حسنا، ليست هناك أجهزة إلكترونية مخفية هنا في المكتب في أي مكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد