Bunu birbirimizle konuşarak, video aracılığıyla, yazılı sözcükle yapabiliriz. | TED | يمكننا أن نفعلها بالحديث لبعضنا البعض، يمكننا أن نفعلها عبر الفيديو، يمكننا أن نفعلها من خلال الكلمة المكتوبة. |
Bu yolculuğun kayıtları, daha çok sözlü ifadelere ve değişiklik gösteren yazılı kaynaklara dayanıyor. Bu yüzden kesin ayrıntı vermek güç. | TED | تكاليف تلك الرحلة قائمة على الشهادة الشفوية غالبًا وبعض السجلات المكتوبة المغايرة. لذا يصعب تحديد التفاصيل الدقيقة. |
Yolun yazılı ve yazılı olmayan kuralları var ve bu kurallar rutin olarak gözünüzün önünde ihlal edilir ve genelde tesadüfi değildir. | TED | تلك كل قواعد الطريق المكتوبة وغير المكتوبة، تُنتهك تلك القواعد أمام عينيك يومياً، أحياناً بدون قصد. |
Bir doların altında, Hintçe yazılan lezbiyen aşk hikayelerini telefon gizliliği ile okumak istemez miydiniz? | TED | هل ستعجبك قصص حب المثليين المكتوبة بالهندية، وبسعر أقل من دولار واحد تُقرأ بخصوصية من هاتفك؟ |
bulduğu alfabenin 26 harfinin her biri maymunlar tarafından yazılmış metinde | TED | يبين معدل ظهور كل حرف من حروف الابجدية ال 26 في الكتابة المكتوبة من قبل القرود |
Bence yazı insan ırkının en büyük başarısı. | Open Subtitles | فى اعتقادى ، أن الكلمة المكتوبة هى أعظم ما وصل إليه الإنسان |
Bu dikey siyah çizgilerde yazılı olan mesaj neydi? | Open Subtitles | ماهي الرسالة المكتوبة في هذه الخطوط العمودية المُظلمة؟ |
Bu sadece yazılı sözlerin daha çok gözden düşmesiyle son bulur. | Open Subtitles | ذلك سيسبب فقط تعرية أكبر للكلمة المكتوبة |
İspanyolca yazılı bazı belgeler gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلتى أنه كان معه بعض الوثائق المكتوبة بالإسبانية؟ |
Senin gücün ismi bu kağıtta yazılı olanları lanetlesin. | Open Subtitles | بقوتك إلعن أولئك المكتوبة أسماؤهن على الدفتر |
Satın alırken yazılı sözleşme falan yaptın mı? | Open Subtitles | هل حصلتِ على أي نوع من الضمانات المكتوبة حين اشتريتها؟ |
Canımı sıkan şey kuralların çoğunun defterde yazılı olması ve içlerinde sahte kural olabileceği. | Open Subtitles | أكثر شيء يهمني أن أسأله هو أن من بين القوانين المكتوبة ، هناك واحد مزيف |
Diğer kurumlar gibi, yazılı usullerle, resmi bir yönetmelikle, iç tüzükler, yeminler, üye aidatları | Open Subtitles | حسناً، مثل الشركات الأخرى الإجراءات المكتوبة, الدستور الرسمي قوانين محلية، مستحقات العضو |
Zaten yazılı ve sözlü anlatım şekillerini kendiliğinden ayırt ettiğiniz vakit, olmuş demektir. | Open Subtitles | من هنا تتعلم أن تميّز غالباً بطريقة تلقائية بين الأساليب الشفهية و الأساليب المكتوبة |
Eskort olmanın yazılı olmayan birinci kuralı: | Open Subtitles | القاعدة الأولى غير المكتوبة لكي يتم تقديرك |
Aileleriniz bana faks çekip maruz kalabileceğiniz herhangi bir yaralanma için kriminoloji bölümünü suçlamayacaklarına dair yazılı izni verdikten sonra, eğitim gezisine gideceğiz. | Open Subtitles | لذا، بعد أن لَهُ رخصتهم المكتوبة الضمان مختبر الجريمةَ لأيّ الإصابات التي أنت قَدْ تَتحمّلُ، |
yazılı bilgi aktarımı konusunda en sevdiğim üçüncü yöntemdir. | Open Subtitles | إنهم النظام المفضل الثالث لنقل الكلمات المكتوبة |
Yani...ulusal ilaç bilgi sistemine girebiliriz ve geçtiğimiz üç hafta içerisinde yazılan yeni reçetelere odaklanırız. | Open Subtitles | إذن , يمكننا الدخول لقاعدة البيانات الوطنية للصيدليات ونركز على الوصفات الجديدة المكتوبة خلال الثلاث أسابيع الماضية |
On yıl arayla yazılmış iki notu nasıl açılıyorsun? İkisinde de aynı anlaşılmaz ifade var. | Open Subtitles | لذا هكذا توضّح تلك الملاحظتين، السنوات المكتوبة العشرة على حدة، هل يمكن أن تحتوي نفس العبارة الغامضة؟ |
yazı tipi seçiminiz sizi, yazdıklarınızdan daha iyi anlatır. | Open Subtitles | أن إختيارك في الخطوط يقول الكثير عنك أكثر من الكلمة المكتوبة به |
Ve orada yazan tüm bilgilerin ihtiyacı olan şeyler olduğunu fark edecekler. | TED | ثم لاحظ أن كل المعلومات المكتوبة هنا هي معلومات تحتاج إليها. |
Makine öğrenme, kredi taleplerinden kredi riski değerlendirme, posta kodlarından el yazısı karakterleri okuyarak posta sınıflandırma gibi şeylerle başladı. | TED | بدأ بأشياء مثل تقييم المخاطر الائتمانية من طلبات القروض فرز البريد عن طريق قراءة الرموز البريدي المكتوبة بخط اليد |
Bir aktör olarak, senaryolar alırım ve senaryoyu takip etmek, satırlarımı dile getirmek, başkasının yazdığı bir karaktere hayat vermek benim işim. | TED | كممثل، أحصلُ على النصوص المكتوبة وعملي هو أن ألتزم بالنص المكتوب، لأقول النص المطلوب مني ولأخرج إلى الحياة شخصية كتبها شخص آخر. |
Ama birisini ön kapıdan dışarı çıkarken duyduğumda, ve o zaman duvardaki yazıları gördüm. | Open Subtitles | ولكن بعدها سمعتُ أحد ما يغادر من الباب الخلفي، وعندها رأيت الكلمات المكتوبة علي الحائط |