ويكيبيديا

    "الملامة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • suçu
        
    • suçlu
        
    • suçun
        
    • suçunu
        
    • suçlusu
        
    • kabahatli
        
    • Suçlanacak
        
    • sorumluluğu
        
    Yine başladın, suçu üzerinden atmak için konuyu karıştırıyorsun. Open Subtitles تخلطين بين المشكلة لتخرجي الملامة عـن نفسكِ.
    Onun suçu yok. Bunların hiçbiri onun suçu değil. Onu kullandılar, bir aleti kullandıkları gibi. Open Subtitles إنها ليسة الملامه، إنها ليسة الملامة على أي شيء من هذا لقد إستخدمة كأداة كما تعلم
    Bilmenizi isterim ki, bütün suçu sizin üstünüze yıkarak yaptıkları şey hiç adil değil. Open Subtitles أردتك أن تعرف فقط، أنني لا أظن ما يفعلونه أمراً عادلاً إلقاء كل الملامة عليك
    Kendimi biraz suçlu hissediyorum. Suçlanması gereken kişi biraz da benim. Open Subtitles أشعر بالذنب قليلاً، أشعر أنني الملامة نوعاً ما.
    Yaşanan her şeyin suçunu üstüne almak gibi bir huyun olduğunu biliyorum ama bu senin suçun değil. Open Subtitles أعرف أنك في مزاج تلقي الملامة على كل شىء لكن ليس كل شىء غلطتك
    Kendi yaptığın birşeyin suçunu arkadaşının üstlenmesine izin vermenin hiç de onurlu bir yanı yok. Open Subtitles لا يوجد شرف بترك صديقتك تتحمل الملامة بشيء أنت قمت بفعله
    Fakat Almanya savaşın suçlusu olduğunu kabul ederse sadece ödemek mecburiyetinde kalabilirdi. Open Subtitles لكنّها يمكنها فقط أن تدفع إذا ما قبلت الملامة على الحرب
    Eğer herhangi bir zaman arkadaşlığım sizi memnun etmezse, tek kabahatli siz olursunuz, çünkü kendimi dayatmam, Open Subtitles إذا كانت وفي أي وقت صحبتي لا تسعدك فستكونين أنتِ الملامة الوحيدة عن معرفة أشياء بالكاد فرضت نفسها عليكِ
    Yani hata benim mi? Suçlanacak kişi ben miyim? -Hayır, benim kahrolası! Open Subtitles أنا الملامة, اللعنة أقر بذلك
    Sen olmasaydın bütün suçu bana atmıştı. Open Subtitles إذا لم يحدث هذا لك،لكنت تلقيت كل الملامة
    suçu bana atma. Sen yaptın. Open Subtitles لا تضعي الملامة عليّ، إنتِ من تفعلين ذلك.
    Ben 15 yaşındayken âşığını öldürdü ve suçu üzerime attı. Open Subtitles وأنا بعمر الخامسه عشر وجعلتنى أتلقى الملامة على ذلك
    Belki de bu yaptığı sadece bir roldür. Bilirsin, hani başkasının yerine suçu kabullenmek takındığı bir maske. Open Subtitles لربّما يكون الأمر تمثيلاً، كنوعٍ من الستار، كأنّها تتحمّل الملامة لشخص آخر.
    Tamam, bu biraz önce olanlar içinse suçu tamamen ben üstüme alıyorum. Open Subtitles حسناً, إذا كان هذا بشأن ما حدث للتو, فأنا الملامة بالكامل
    Bunun şanını ikiniz paylaştınız. suçu ikiniz de üstleneceksiniz. Open Subtitles حصل كلاكما على المجد، سيتحمل كلاكما الملامة
    Yanlış insan suçu üstüne aldığı için olabilir. Open Subtitles أحياناً لأن الشخص الخاطئ يتلقّى الملامة
    suçlu o değil. Bunların hiçbirinin suçlusu değil. Onu kullandılar, bir alet gibi. Open Subtitles إنها ليسة الملامه، إنها ليسة الملامة على أي شيء من هذا لقد إستخدمة كأداة كما تعلم
    Korkarım ki bazı kötü haberlerim var ve sanırım ben suçlu olabilirim. Open Subtitles اخشى ان لدينا بعض الاخبار السيئة واعتقد انني الملامة
    Ben de, ama biraz suçun olduğunu kabul et. Open Subtitles وانا ايضاً لكن عليك تحمّل بعض الملامة
    Çünkü bir bakıma, bu konuda kabahatli olan benim. Open Subtitles لأنني انا اتلقى الملامة على هذا نوعا ما؟
    Suçlanacak kişi sen olacaksın. Open Subtitles ستقع عليك الملامة
    Birinin sorumluluğu alması gerek. Open Subtitles كلاّ، يجب أن يكون هنالك شخصٌ يتحمّل الملامة ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد