Yine başladın, suçu üzerinden atmak için konuyu karıştırıyorsun. | Open Subtitles | تخلطين بين المشكلة لتخرجي الملامة عـن نفسكِ. |
Onun suçu yok. Bunların hiçbiri onun suçu değil. Onu kullandılar, bir aleti kullandıkları gibi. | Open Subtitles | إنها ليسة الملامه، إنها ليسة الملامة على أي شيء من هذا لقد إستخدمة كأداة كما تعلم |
Bilmenizi isterim ki, bütün suçu sizin üstünüze yıkarak yaptıkları şey hiç adil değil. | Open Subtitles | أردتك أن تعرف فقط، أنني لا أظن ما يفعلونه أمراً عادلاً إلقاء كل الملامة عليك |
Kendimi biraz suçlu hissediyorum. Suçlanması gereken kişi biraz da benim. | Open Subtitles | أشعر بالذنب قليلاً، أشعر أنني الملامة نوعاً ما. |
Yaşanan her şeyin suçunu üstüne almak gibi bir huyun olduğunu biliyorum ama bu senin suçun değil. | Open Subtitles | أعرف أنك في مزاج تلقي الملامة على كل شىء لكن ليس كل شىء غلطتك |
Kendi yaptığın birşeyin suçunu arkadaşının üstlenmesine izin vermenin hiç de onurlu bir yanı yok. | Open Subtitles | لا يوجد شرف بترك صديقتك تتحمل الملامة بشيء أنت قمت بفعله |
Fakat Almanya savaşın suçlusu olduğunu kabul ederse sadece ödemek mecburiyetinde kalabilirdi. | Open Subtitles | لكنّها يمكنها فقط أن تدفع إذا ما قبلت الملامة على الحرب |
Eğer herhangi bir zaman arkadaşlığım sizi memnun etmezse, tek kabahatli siz olursunuz, çünkü kendimi dayatmam, | Open Subtitles | إذا كانت وفي أي وقت صحبتي لا تسعدك فستكونين أنتِ الملامة الوحيدة عن معرفة أشياء بالكاد فرضت نفسها عليكِ |
Yani hata benim mi? Suçlanacak kişi ben miyim? -Hayır, benim kahrolası! | Open Subtitles | أنا الملامة, اللعنة أقر بذلك |
Sen olmasaydın bütün suçu bana atmıştı. | Open Subtitles | إذا لم يحدث هذا لك،لكنت تلقيت كل الملامة |
suçu bana atma. Sen yaptın. | Open Subtitles | لا تضعي الملامة عليّ، إنتِ من تفعلين ذلك. |
Ben 15 yaşındayken âşığını öldürdü ve suçu üzerime attı. | Open Subtitles | وأنا بعمر الخامسه عشر وجعلتنى أتلقى الملامة على ذلك |
Belki de bu yaptığı sadece bir roldür. Bilirsin, hani başkasının yerine suçu kabullenmek takındığı bir maske. | Open Subtitles | لربّما يكون الأمر تمثيلاً، كنوعٍ من الستار، كأنّها تتحمّل الملامة لشخص آخر. |
Tamam, bu biraz önce olanlar içinse suçu tamamen ben üstüme alıyorum. | Open Subtitles | حسناً, إذا كان هذا بشأن ما حدث للتو, فأنا الملامة بالكامل |
Bunun şanını ikiniz paylaştınız. suçu ikiniz de üstleneceksiniz. | Open Subtitles | حصل كلاكما على المجد، سيتحمل كلاكما الملامة |
Yanlış insan suçu üstüne aldığı için olabilir. | Open Subtitles | أحياناً لأن الشخص الخاطئ يتلقّى الملامة |
suçlu o değil. Bunların hiçbirinin suçlusu değil. Onu kullandılar, bir alet gibi. | Open Subtitles | إنها ليسة الملامه، إنها ليسة الملامة على أي شيء من هذا لقد إستخدمة كأداة كما تعلم |
Korkarım ki bazı kötü haberlerim var ve sanırım ben suçlu olabilirim. | Open Subtitles | اخشى ان لدينا بعض الاخبار السيئة واعتقد انني الملامة |
Ben de, ama biraz suçun olduğunu kabul et. | Open Subtitles | وانا ايضاً لكن عليك تحمّل بعض الملامة |
Çünkü bir bakıma, bu konuda kabahatli olan benim. | Open Subtitles | لأنني انا اتلقى الملامة على هذا نوعا ما؟ |
Suçlanacak kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | ستقع عليك الملامة |
Birinin sorumluluğu alması gerek. | Open Subtitles | كلاّ، يجب أن يكون هنالك شخصٌ يتحمّل الملامة .. |