ويكيبيديا

    "الممتع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eğlenceli
        
    • güzel
        
    • komik
        
    • eğlencelidir
        
    • zevkli
        
    • güzeldi
        
    • hoş
        
    • eğlenceliydi
        
    • eğlence
        
    • ilginç
        
    • keyifli
        
    • eğlencesi
        
    • zevkti
        
    • zevk
        
    • heyecan verici
        
    Kötü senaryoların ne kadar kötü olduğunu görmek eğlenceli olabiliyor. Open Subtitles أحيانا ، من الممتع رؤية كيف تكون أسوأ أنواع الكتابة
    Yarı köpeğin koşmasına izin verin. Ona karımızı yedirmek eğlenceli olacak. Open Subtitles دع نصف الكلب يركض سيكون من الممتع رؤيته وهو يتعثر خلفنا
    Ayrıca, eğer bebek birkaç ay etrafta olursa çok eğlenceli olur. Open Subtitles إضافة إلى أنه من الممتع وجود الرضيع بالقرب مني لبضعة شهور
    Bazı arkadaşların iyiliğine karşılık olarak güzel zaman geçirsinler diye kızı onlara yollamıştım. Open Subtitles كنت أدين ببعض الخدمات لبعض الأشخاص فكنت أرسلها لتقضي معهم بعض الوقت الممتع
    komik olan ne biliyorsu musun, beni ve adamlarımı buraya sürükleyerek yapmak zorunda olduğun tüm piçliğin üzerini örtmek mi? Open Subtitles أتعرف الممتع في الأمر هو أنك تريد توريطي أنا ورفاقي في حين أن كل ماعليك فعله هو تنفيذ هذا التهديد
    Böyle bir yerde tek başına kalmak eğlenceli olmasa gerek. Open Subtitles ليس من الممتع ان تكوني وحيدة في الحفلات كما الان
    Yağmur altında lastik değiştirmek pek eğlenceli değil, değil mi? Open Subtitles ليس من الممتع تغيير الاطارات و الجو ممطرا, اليس كذلك؟
    Tüm olanları temizlemen gerektiğinde doğa düzenini bozmak eğlenceli değilmiş değil mi? Open Subtitles تحطيم النظام الطبيعي ليس بالأمر الممتع حينما تضطر لإصلاح تلك الفوضى، صحيح؟
    Çok romantik aşk mektupları yazdı ve şarapla çok eğlenceli biriydi. Open Subtitles لقد كتب لي رسائل رومانسية وقد كان من الممتع الشرب معه
    Dışarı çıkarsa eğer öldürülebileceği bir kızla vakit geçirmek sadece eğlenceli değildi. Open Subtitles ليس من الممتع أن أتسكع مع الفتاة التي قد أبذل المستحيل لمواعدتها
    Benim bir sorunum yok. Asıl eğlenceli olan kısım o. Open Subtitles أنا راضٍ عن ذلك فهذا كما ترى هو الجزء الممتع
    Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ancak eğlenceli kısmı da burada. Open Subtitles أنا لا أعرف بالضبط ما هو ولكن هذا هو الجزء الممتع
    Bugün size göremediğiniz bir şeye bakmanın ne kadar eğlenceli olabileceğini göstermek için buradayım. TED أنا هنا لأعرض عليكم كيف لشيء لا تستطيع رؤيته يمكن أن يكون من الممتع جداً النظر إليه.
    Kesintiler eğlenceli değildir. TED فانقطاع التيار الكهربائي ليس بالشيء الممتع.
    Bana en güzel zamanını söyle. Open Subtitles أخبريني ماهو تعريف الوقت الممتع بالنسبة لكِ ؟
    Gerçek dünyaya bir bakış atıyorsunuz ve komik olan şey ise aslında bunları kendi başınıza hackleyebilirsiniz. TED اذاً عند النظر على العالم الحقيقي, الشيء الممتع انك يمكنك اختراقه بمفردك
    Yabancı bir dil biliyorsanız en sevdiğiniz kitapları iki ayrı dilde okumak eğlencelidir. Thomas Merton'un yazdığı "Chuang Tzu'nun Yolu" ve Alan Watts'ın yazdığı "Tao: Akarsunun Yolu" gibi. TED إذا كنت تعرف لغة أجنبية، فمن الممتع أن تقرأ كتبك المفضلة بلغتين
    Fakat sizler de benim gibiyseniz, bunları düşünmenin zevkli olacağını keşfedeceksiniz. TED ومع ذلك إذا كنتم تشبهونني في شيء فستجدون أنه من الممتع التفكير بهذه الأشياء.
    - Tamam. Demek istediğim, bir süreliğine tek şef doktor olmak güzeldi. Open Subtitles الموضوع هو,أنه كان من الممتع أن أكون الرئيسة الوحيدة لفترة, تعرف هذا؟
    Eve hoş geldin demek için partiye davet ettim. Open Subtitles أعتقدت أنه من الممتع أن ادعوها للحفلة وكأنها حفلة رجوع للمنزل
    Ama bunda harikaydın. eğlenceliydi. Open Subtitles ولكنك كنت عظيم في ذلك لقد كان من الممتع.
    Hakikaten öyle zira müziğin papazlık mesleğine mükemmel yakışan çok masumca bir eğlence olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles حقا لفعلت,لأننى أعتبر الموسيقى من ضروب اللهو الممتع البريء وتتماشى تماما مع وظيفة رجل الدين
    Çok geçmeden kendi kendisine karşı oynamak daha ilginç oldu. Open Subtitles اصبح من الممتع اكثر بالنسبة له ان يلعب ضد نفسه
    Yani, uygun bir ortamda Andy'i şarkı söylerken dinlemek, çok keyifli. Open Subtitles أعني إنه من الممتع سماع أندي يغني في مقاعد غير مناسبة
    İşin eğlencesi de bu. Open Subtitles هذا هو الامر الممتع, انك ترأس الناس من حولك
    Eğer gelmezsen.. Seni tanımak bir zevkti. Open Subtitles اذا لم تكوني جاده , كان من الممتع معرفتك
    Oyununuzun zirvesinde değilseniz ölüm o kadar zevk vermez. Open Subtitles ليس من الممتع القتال عندما لا تكون في قمة مستواك
    İnsan olma deneyiminin altında yatan en temel mekanizmaları aramaktan ve aslında kim olduğumuzu anlamaktan daha heyecan verici ne olabilir? TED ما الممتع أكثر من فهم الآليات الأساسية التي تقوم عليها التجربة البشرية، وفهم جوهر ما نحن عليه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد