Tüm aile içi şiddet vakalarında yaptığımız rutin bir kontrol. Dengeli bir ev ortamının varlığından emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | متابعة رتيبة لكل حالات العنف المنزليّ علينا أن نضمن وجود بيئة منزليّة مستقرّة |
ev sinema sistemimizi insan bedeni olarak düşünürsek alıcı da beyin oluyor. | Open Subtitles | تصوّري مسرحنا المنزليّ كجسم إنسان، لذا، جهاز الإستقبال هو العقل |
Ve görünüşe göre ev ziyaretlerine geliyorsun. | Open Subtitles | و على مايبدو، أنّكِ تقومين بالعلاج المنزليّ |
Bu konuda, çocukları evde eğitmek istediği için aldı da. | Open Subtitles | إنّها تتخذ التعليم المنزليّ على نحوٍ جادّ جدًّا، هذا هو السبب. |
Her ay maaş alıyoruz çünkü evde eğitim veriyor, yani bir işi var sayılır. | Open Subtitles | لأنها تقوم بالتعليم المنزليّ... ما يعني أن لديها وظيفة. |
Eğer şimdi evde olsaydım, Sara, o aptal ev yapımı çaylar hakkında her böbürlendiğinde şaşırmış gözlerle bakmam gerekecekti. | Open Subtitles | لو كنتُ في البيت الآن، لأُجبرتُ على ادّعاء الدهشة كلّما تحدّثتْ (سارة) عن الشاي المنزليّ. |
Annenin bu ev yemekleriyle büyüdüğün için çok şanslısın. | Open Subtitles | كم كنتِ سعيدة أن تنمو بطعام أمّك المنزليّ. |
ev güvenlik işleriyle uğraşan çoğu kişi eskiden kanun adamı çıkıyor. | Open Subtitles | أوَتعلم؟ الكثير من الرّجال الذين يعملون في التّأمين المنزليّ اعتادوا على العمل في جهات قانونيّة. |
ev yapımı roket yakıtını birleştirip patlayıcı yapmışlar. | Open Subtitles | إنه وقود الصواريخ المنزليّ معدّ للإنفجار |
Bayım, ev hapsini ihlal etmiş durumda. | Open Subtitles | لقد اخترقت حجزها المنزليّ يا سيّدي. |
ev ödevimi bitirdim. | Open Subtitles | أنجزتُ واجبي المنزليّ |
Jeremy'yi ev hapsinde tutuyorum çünkü Kol onu öldürmek istiyor. | Open Subtitles | أبقي (جيرمي) قيد الحبس المنزليّ لأنّ (كول) يحاول قتله |
Lisansı falan da var. Onun evde eğitim vermesini onayladılar. | Open Subtitles | house of education-التعليم المنزليّ) لقد اعتمدوها في) |
Anne, evde hapsolmaktan sıkıldım artık. | Open Subtitles | -أمي، سئمت كوني قيد الحبس المنزليّ |