ويكيبيديا

    "المنضدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • masanın
        
    • masaya
        
    • masa
        
    • masada
        
    • tezgahın
        
    • masayı
        
    • masadan
        
    • komodinin
        
    • masadaki
        
    • tezgâhın
        
    • tezgaha
        
    • masasının
        
    • sehpanın
        
    • tezgâha
        
    • tezgahta
        
    Hala burada olmana sevindim, sigara tablamı masanın üzerinde unutmuşum. Open Subtitles أنا سعيد لوجودك هنا لقد نسيت علبة سجائري على المنضدة
    Önce Gina bana asılmaya başladı, masanın altından bacağımı okşadı. Open Subtitles جينا هي التي بدات بمغازلتي في قدمي من تحت المنضدة
    Peki şu masaya doğru giden kan izleri neyin nesi? Open Subtitles كيف يكون ذلك وآثار الدم تقودني الى تلك المنضدة ؟
    Yüksek masada sunulacak. Uzun, beyaz masa örtüsü... Open Subtitles على أن تكون المنضدة عالية عليها مفرش مائدة أبيض طويل
    Bu masada, daha önce böyle güzel bir şey görmemiştim. Open Subtitles لم أرى شيء بهذه الروعة من قبل على تلك المنضدة
    dersin. tezgahın arkasından çıkar ve pantolonu üstünde yoktur. TED فيتحركون من خلف المنضدة ويتضح انهم لا يلبسون بناطيل
    İkizler sessiz olacak ya da masayı terk edecekler. Open Subtitles التوائمان إما أن تهدأن وإلا فستغادرا المنضدة
    Seni nişan alan adamlar, yarım saat içinde birini ararsan ya da bu masadan kalkarsan kafana kurşun sıkmak için emir aldı. Open Subtitles الرجال الذين عندهم أنت في مشاهدهم أمر إلى ضع رصاصة خلال دماغك إذا تدقّ خليتك أو إجازتك هذه المنضدة خلال 30 دقيقة.
    Neredeyse unutuyordum. Geçen hafta sana bir zarf geldi. masanın üzerine koydum. Open Subtitles أوه نعم ، هناك رسالة لك من إسبوع ، إنها على المنضدة
    masanın üzerine yapsan bile, aman ne güzel oldu diyeceklerdi! Open Subtitles إذا تبرزتِ على المنضدة سيقولون يا للهول، لقد أكلت جيداً
    Bir sebepten dolayı geri geldin diye düşünüyorum. Silah. masanın üstünde. Open Subtitles عدتَ لسبب محدد على ما أعتقد المسدس، إنه هناك على المنضدة
    Tamam, harika, kalemin kapağını kapatıp masanın üstüne koy. TED حسنًا، جيد، غطِي القلم مرة أخرى وضعيه على المنضدة.
    Arkanı dönüp, pantolonunu indir ve iki elini de masaya koy. Open Subtitles هذا جيد .. استدير وأخلع ملابسك الداخلية وضع يدك على المنضدة
    Eh, o zaman onu üç numaralı masaya, yani yanıma yerleştiriyorum. Open Subtitles حسناً، في هذه الحالة سنققله الى المنضدة رقم ثلاثة، بجواري مباشرةً
    Tam arkamızdaki masa. Open Subtitles حسناً، إنها تلك الطاولة بالقرب من المنضدة
    Colorado Springs'i diğer şehirler gibi yörüngeden vurmadılar, o yüzden masa hala kurulu olmalı. Open Subtitles هم لم يضربوا ينابيع كولورادو من المدار مثل أغلب المدن الكبيرة لذا المنضدة يجب أن تكون ما زالت موجودة
    Frank. Eldivenimin tekini kaybettim. Herhalde diğer masada kaldı. Open Subtitles فرانك، فَقدت أحد قفازاتِي قد يكون على المنضدة الأخرى
    Kanepenin arkasındaki masada içinde küçük kırmızı balıklar olan bir akvaryum. Open Subtitles كان لديهم إناء مملوء بسمك الزينة الأحمر على المنضدة
    Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. Open Subtitles رائع ،و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك
    İkizler sessiz olacak ya da masayı terkedecekler. Open Subtitles التوائمان إما أن تهدأن وإلا فستغادرا المنضدة
    Eğer bu masadan kalkarsam, gelip leşini almaları için... -...manastırı aramam gerekecek. Open Subtitles ،إذا نهضت من هـذه المنضدة فسـتنادي على قدّيسك الشفيع
    Eğer gidiyorsan en azından komodinin üzerine biraz para bıraksaydın? Open Subtitles اذا كنتِ سترحلين .. على الأقل أتركِ المال على المنضدة
    Ben iyiyim. Notumu aldın mı? 7. masadaki Harry Bard'ın balığa alerjisi var. Open Subtitles هل وصلتك ملاحظتي بان هاري بار على المنضدة 7 يتحسس من المأكولات البحرية؟
    Hey, dostum. Sen tezgâhın öbür tarafına geç. Open Subtitles ايها الرفيق ، ابتعد للجهة الأخرى من المنضدة
    Oldu, tatlım, tezgaha 10 sent bırakıver. Open Subtitles حسناً عزيزي أترك المال على المنضدة و حسب
    Savunma, iddia makamının masasının altında bu çantadan olduğuna dikkat çeker. Open Subtitles فليلاحظ المجلس أن ممثلة الإدعاء لديها واحد اخر تضعها تحت المنضدة
    -Lucy,Schroeder. Hani sehpanın üzerinde yatıyordun. Open Subtitles لوسي، شوردر، تَمتدُّ على المنضدة الصغيرةِ
    Eğer tutmak istemiyorsan, tezgâha koysaydın. Open Subtitles إذا لم ترد حمله من أجلي كان بإمكانك وضعه على المنضدة
    Eve gitmişiz ve karnımız aç, tezgahta bu olgun ve sulu meyveyi görüp hemen alıp yemeyi istiyoruz. TED عندما نعود للمنزل جائعين ونشاهد تلك الفاكهة الشهية والناضجة فوق المنضدة نرغب فقط في أخذها وأكلها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد