| Birgün çelimsiz adamın teki bir Kuzey Bölgesi kafesine girmiş... | Open Subtitles | في يوم ما دخل شاب صغير مقهى في المنطقة الشمالية |
| Kuzey Bölgesi Komutanı, yeni Hizbullah saldırılarına karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtti. | Open Subtitles | ولكن قائد المنطقة الشمالية صرح أننا يجب أن نكون مستعدون في حالة أن يجدد حزب الله هجماته |
| On gün önce Kuzey Bölgesi'ndeki benzer saldırı. | Open Subtitles | إعتداء مماثل في المنطقة الشمالية قبل عشرة أيام |
| Onlarla en son burada, Kuzey Alanı'nda konuştuk. | Open Subtitles | أخر أتصال لي معهم كان هنا المنطقة الشمالية |
| Ben de Doğu Bölgesi Polis memuru Lee Dong-yun. | Open Subtitles | المنطقة الشمالية الضباط "لي دونغ-يون". |
| Evet, birisi kuzey bölgesine saldırmanın bedelini ödeyecek, ve bu ben olmayacağım. | Open Subtitles | حسناً، شخص ما سيتراجع عن هجوم المنطقة الشمالية وهذا لن يكون أنا |
| Yarım düzine kuzeydoğu hava kurtarma istasyonu bir haftadır hiç durmaksızın mücadele veriyor. | Open Subtitles | لقد مضى اسبوع على البحث مع جهود ستة رجال من فرق انقاذ المنطقة الشمالية الشرقية |
| Biliyorsunuz Kuzey Kuşağı'nı geçmeliyiz, Bayan. | Open Subtitles | تعلمين يجب أن نعبر المنطقة الشمالية يا آنسة |
| Ellerinde ipucu yok, sadece yaşadığı yere yakın kuzey bölgesinde birkaç hırsızlık vakası olmuş. | Open Subtitles | بينما لم يكن لديهم أي خيوط جريمة حصلت ثلاث جرائم سرقة منازل في المنطقة الشمالية القريبة حيث كان يعيش |
| Kuzey Bölgesi, sektör 17-Alfa. | Open Subtitles | المنطقة الشمالية ، القسم 17 آلفا |
| Coca-Cola Avustralya'nn Kuzey Bölgesi'nin dünya çapında kişi başına düşen satış konusunda en yüksek satışı yapan bölgeleri olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | كوكا-كولا زعمت بأن المنطقة الشمالية من أُستراليا كانت اكثر منطقة مبيعا لمنتجها نسبة لحجم المنطقة بعدد الناس |
| Kuzey Bölgesi hükümeti yasa tasarısını kabul etti. | Open Subtitles | حكومة المنطقة الشمالية وافقوا عليه. |
| Bir takım kur ve Kuzey Alanı'nı bölüm bölüm arayın. | Open Subtitles | خذ فريقاً و أمسح القطاعات عند المنطقة الشمالية |
| 08:16'da Kuzey Alanı'nda görünüyorlar. | Open Subtitles | في الساعه 8: 16 أراهم في قطاع المنطقة الشمالية |
| Ben de Doğu Bölgesi Polis memuru Lee Dong-yun. | Open Subtitles | المنطقة الشمالية الضباط "لي دونغ-يون". |
| Acil müdahale araçları kuzey bölgesine gitsin. | Open Subtitles | كل سيارات الاسعاف تذهب الى المنطقة الشمالية |
| Gökyüzü temiz ve mavi, 1 5 kuzeydoğu'ya doğru uç hemen. | Open Subtitles | الآن، سماء زرقاء صافية، الريح خارج المنطقة الشمالية الشرقية بمقدار15. |
| Kuzey Kuşağı'ndan mı,yoksa Güney Kuşağı'ndan mı geçmemi tercih edersin? | Open Subtitles | هل تفضّل أن أعبر المنطقة الشمالية أم الجنوبية؟ |
| Irak'ta epey kilo vermişsin, özellikle de kuzey bölgesinde. | Open Subtitles | فقدتي الكثير من الوزن في "العراق" خصوصاً بالأعلى في المنطقة الشمالية |