Ama anladığım kadarıyla Prenses, yarın burada... önemli konukları ağırlayacakmış. | Open Subtitles | إن الأميره تنتظر الزوار المهمون هنا غداً. |
Dediğim gibi önemli insanlar her zaman dakiklerdir. | Open Subtitles | كما كنت أقول.. الأشخاص المهمون دوماً يلتزمون بمواعيدهم |
Operasyonu sırasında güçlü ve önemli insanlar hakkında bilgiler topladı. | Open Subtitles | في ركض عمليتها، هي تحصل على الوسخ على الناس. الناس المهمون الأقوياء. |
Çünkü senin gibi önemli kişiler asla iyi bir eş olamazlar. | Open Subtitles | لأن الشبان المهمون أمثالك لا يكونوا أزواجا موفقين |
Evet, önemli herkesi ve beni saydık. | Open Subtitles | هؤلاء هم كل الأشخاص المهمون بالقصة و أنا |
Sadece önemli insanlar sizin bugün hayatlarını okuduğunuz kişiler bugüne gerçekten etkisi olmuş kişiler. | TED | تعرفون، الأشخاص المهمون -- تستطيع تقريبا القراءة عن حياتهم، عن الأشخاص المهمين فعلا الذين حققوا التقدم، تعرفون. |
Sadece onların etrafındayken dili kullanmak gerekiyordu, çünkü dil ediniminde itici güç sizin için önemli olan insanların size ne söylediklerini anlayabilmek. | TED | ولكن ببساطة ان نستخدمها حولهم، لأن القوة الدافعة لإمتلاك اللغة هي في فهم ما يقوله الأخرون - المهمون لك- لك انت. |
önemli olan, dayanışma içinde hareket etmek. | Open Subtitles | المهمون الشيء أَنْ يُقدّمَ a جبهة متّحدة. |
önemli insanlar, imkansız kararlar verir. | Open Subtitles | الرجال المهمون يتخذون قرارات صعبة |
Önce diğer önemli şeyleri alalım. | Open Subtitles | لينيت, قبل ان يأخذه احد المهمون |
Goa daki tüm önemli insanları davet edeceğiz ve böylece gazeteye çıkmış olacağız. | Open Subtitles | إدعُ كُلّ الناس المهمون في "غوا"، وَضعَ الصورَ في الصحافةِ. |
Bu ev misafirlerle dolu, önemli insanlarla! | Open Subtitles | هذا البيت ملئ بالضيوف، الناس المهمون! |