Profesör, intikam bu kadar önemli olamaz. | Open Subtitles | أستاذ، إنتقام لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ ذلك المهمِ إليك. |
Profesör, intikam bu kadar önemli olamaz. | Open Subtitles | أستاذ، إنتقام لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ ذلك المهمِ إليك. |
Hoş geldiniz ve bu önemli geceye katkılarınızdan ötürü teşekkür ederiz. | Open Subtitles | مرحباً وشكراً لكم لكونكم جزء من هذا المساء المهمِ جداً. |
Acizane teknisyenin olarak beni böyle önemli bir işte görevlendirdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | كتقنيتكَ المتواضعة، أنا مثل إلى شكراً جزيلاً لإئتِماني بمثل هذا الشغلِ المهمِ. |
Benim olmadığımı bilmen çok önemli. | Open Subtitles | من المهمِ جداً بالنسبةِ لي أنكِ يجب أن تعرفي بأني لستُ المصدر |
Nedem bu birden bire önemli bir şey oluverdi, | Open Subtitles | الذي لَهُ يُصبحُ مثل هذا الشيء المهمِ فَجْأة |
Ve bence, hazırladığım bu önemli anlar videosunu seveceksiniz. | Open Subtitles | وأعتقد أنت سَتَحْبُّ هذا بكرة الشيء المهمِ الصَغيرةِ بأنّني وَضعتُ سويّة. |
önemli bir ipucu. | Open Subtitles | رأس الأمانِ المهمِ. شكراً، إجون. |
Cömert bağışlarınız olmadan bu önemli işi yapamayız. | Open Subtitles | نحن لا نَستطيع انُ نَعمَلُ هذا العملِ المهمِ... بدون تبرّعاتك السخية |
Gelip "Süpersin baba, zaman ayırıp bu önemli etkinliğe geldiğin için teşekkürler." demesini mi bekliyordun? | Open Subtitles | للمَجيء إلى هذا الحدثِ المهمِ." ها، ها. هكذا تَعْملُ، إيريك؟ |
Alttaki oluğun yanını yalıtması gerekmiyor baba, çok önemli değil. | Open Subtitles | يا، أَبّ. هو لَيْسَ مِنْ واجِبهِ أَنْ caulk مِن قِبل أسفل التدفّقِ. هو لَيسَ ذلك المهمِ. |
Sanırım bu önemli değil. | Open Subtitles | إحسبْه لَيسَ ذلك المهمِ. |
Onun nasıl hayalet olduğunu öğrenmek sizin için neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | الذي هذا المهمِ لَك كيف يُصبحُ a شبح؟ |
Şunu kulak ardı etme, benim için çok önemli. | Open Subtitles | لا تهملي هذا من المهمِ جدا لي |