ويكيبيديا

    "الموجودة على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üstündeki
        
    • bulunan
        
    • üzerindeki
        
    Bu yolculuğa 8 yıl önce başladım, ve gerçekten de masamın üstündeki fare ile başladı. TED لقد بدأت باستكشاف هذا المجال منذ ثماني سنوات، ولقد بدأت فعلياً بالفأرة الموجودة على مكتبي.
    Cesedin üstündeki böceklerin türüne ve yaşına göre ölüm saatini belirleyebiliyorsun öyle mi? Open Subtitles -وتستطيع تحديد وقت الوفاة بدقة بالاستناد إلى نوع وعمر الحشرة الموجودة على الجثة؟
    Kesik bacağın üstündeki kanın DNA örneğinin sonuçları geldi. Open Subtitles الدماء الموجودة على القدم المقطوعة تحليل الحمض النووي جاء مطابقاً
    Cesette bulunan örneğin test sonuçlarıyla senin sonuçların laboratuvarda karşılaştırıldı. Open Subtitles مختبر خارجي قام بمقارنة النتائج من العينة الموجودة على الضحية
    Elimizde bulunan Yotsuba olayının bilgilerine göre, 23 gün. Open Subtitles حسب المعلومات الموجودة على المفكرة ، فهي 23 يوما
    Mezar taşlarının üzerindeki yazılar bildiklerim gibi değildi. Open Subtitles النقوش الموجودة على القبور لم تكن كما كنت أعرفها
    General Hammond biraz destek gönderdi, ve... ..Loran ve ben şu şeyin üzerindeki yazıları çevirdik, ve... Open Subtitles لقد أرسل الجنرال هاموند بعض المؤن و أنا و لوران قمنا بترجمة الكتابة الموجودة على هذا الشئ.. لذا
    Masanın hemen üstündeki şu ateşli piliç resmine ne demeli? Open Subtitles ماذا عن تلك الصورة المثيرة الموجودة على مكتبك؟
    Masanın üstündeki pakette hisse senetleriniz var. Open Subtitles الحزمة الموجودة على مكتبك تحتوي على أسهمك المصدرة
    Bariyerlerin üstündeki reflektörü görüyor musun? Open Subtitles هل ترى عاكسات النور الموجودة على الحاجز؟
    Bianca Price'in elinde bulunan barut izinin kurbana dokunduğundan kaynaklanabileceğini savundu. Open Subtitles هو ناقش موضوع أن بقايا الطلق الناري الموجودة على يدي بيانكا برايس كان بسبب تلامسها مع الضحية
    İlk üç kızın cesedi üzerinde bulunan DNA'larla karşılaştırmak üzere sizden DNA örneği almak için mahkeme kararı var. Open Subtitles لأخذ عينة جينات لمقارنتها مع جينات الجثث الموجودة على تلك الفتيات
    Olay yerinde bulunan makastan mitokondrial DNA çıkarmayı başarmışlar. Open Subtitles لقد تمكنوا من مطابقة الحمض النووي المستخرج من عينة الدم الموجودة على المقص الذي ربطه بجريمة القتل
    Bugün sunulan kanıtlar ışığında bir uzman tarafından bilgisayarda bulunan telefon verilerinin incelenmesine karar veriyorum. Open Subtitles على ضوء الادلة المقدمة اليوم أعين خبيرا شرعيا لتحليل بيانات الهاتف الموجودة على ذلك الكمبيوتر
    Ben banknotlar üzerindeki sıfırlardan başka bir şeye güvenmem. Open Subtitles أنا لا أثق فى أى شيئ سوى الأصفار الموجودة على الفواتير
    Otlu deniz ejderi Dünya üzerindeki, sadece üç deniz ejderi türünden biridir. Open Subtitles تنين البحر الملئ بالأعشاب الضارة أحد 3 أنواع تنين بحر الموجودة على الأرض
    Paketin üzerindeki resme hiç benzemiyor. Open Subtitles هذا لا يشبه الصورة الموجودة على الكيس في شيء
    Ve evrenle birlikte genişliyoruz bu balon üzerindeki her şey birbirinden ayrı olarak hareket etmektedir. Open Subtitles وعندما أُوسِّع الكون لاحظوا كيف تبتعد كافة الأشياء الموجودة على البالون عن بعضها بعضاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد