Ve bu dergide ki amaç makaleleri okumaktı, müzik dinlemek ve yorumlamak. | TED | الهدف من المجلة هو قراءة المقالات, الاستماع الى الموسقى ومحاولة فهمها. |
Nereye atanmış olabilir ki, müzik kutusuna mı? | Open Subtitles | ، أين يمكن أن يكون قد انتقل الى صندوق الموسقى ؟ |
müzik öğretmeni dün gece intihar etmiş. | Open Subtitles | معلّمة الموسقى قتلت نفسها الليلة الماضية |
O da neydi öyle? "müzik, Madison Square Garden'da doğmaz." | Open Subtitles | ماكان ذلك؟ الموسقى لم تولد في حديقة ساحة ماديسون |
Şarkı söylerken ve müzik yaparken benimle konuşabilir, ve yanlışımı söyleyip bana karışabilir yani. | Open Subtitles | عندما نغني ونعزف ونصنع الموسقى يمكنه التحدث إلي ويخبرني ما أفعله بشكل خاطئ وينتقدني |
En iyi yemek, en iyi müzik onlarda. Çok sayıda bekâr kız var ve de maskeli balo. | Open Subtitles | بها أشهى الأطعمة وأعزب الموسقى والعديد من العازبات... |
~ Buna bugünlerde müzik diyorlar, kardeşim. ~ Muzik mi? ! | Open Subtitles | إنها ما تطلق على الموسقى هذه الأيام يا أخي- موسيقى- |
Diyebileceğim tek şey müzik dünyası... en parlak ışıklarından birini yitirdi. | Open Subtitles | أن عالم الموسقى خسر أروع فنان |
Daha yeni bir müzik işi aldım. | Open Subtitles | لقد حدث لي إزعاج بسبب الموسقى |