- dinlediğimiz müzik buydu.. büyük babam sürekli bu şarkıyı söylerdi.. | Open Subtitles | أخبرني جدي أن هذه هي الموسيقى التي كان يسمعونها مراراً وتكراراً |
Kızın yaptığı müzik her şeyi, inanılmaz bir ışık gösterisine çevirdi. | Open Subtitles | الموسيقى التي كانت تعزفها لقد حولت كل شيء لعرض ضوئي مذهل |
Az önce gördüğümüz müzik, ızgaralardakı notalar rasgeleden çok çok uzak. | TED | هذه الموسيقى التي رأيناها سابقًا، هذه النجوم على الشبكة، بعيدة تمامًا عن العشوائية. |
Evet Sen içimdeki müziksin | Open Subtitles | نعم أنتَ الموسيقى التي بداخلي |
Sen içimdeki müziksin | Open Subtitles | أنتَ الموسيقى التي بداخلي |
Hayır. Hayır, asıl acımasız olan müziği ne kadar iyi olursa olsun.. | Open Subtitles | كلا كلا الشيء القاسي هو على الرغم من جودة الموسيقى التي عزفها |
İnsanları aya gönderiyoruz, bizimle konuşabilen ya da radyo kanallarını sadece sevdiğimiz müzikleri çalması için düzenleyebilen telefonlar yapıyoruz. | TED | نُرسل أناسًا إلى القمر أونجعل هواتفنا تتحدث إلينا أو نخصص محطات إذاعية تستطيع أن تعزف الموسيقى التي نحبها فقط |
1400'lü yıllara kadar, müzik gece gökyüzünün şeklinden de görülebileceği gibi Tanrı'nın zihnini yansıtmaya çalışmak için yazılıyordu. | TED | وبحلول القرن الخامس عشر، فإن الموسيقى التي كانت تكتب حاولت تصوير عقل الرب كما يمكن تصوره في تصميم السماء ليلا |
İşte renge çevrilmiş birkaç müzik parçası. | TED | إليكم بعض الموسيقى التي تمت ترجمتها إلى الألوان. |
Neye benziyorlar? Nereliler? Ne tür müzik dinlerler? | TED | كيف هم؟ من أين هم؟ ما هي الموسيقى التي كانوا يستمعون إليها؟ |
Ve bu yüzden duymak üzere olduğunu bu müzik belki de hayatınızda duyacağınız en önemli müzik olabilir. | TED | وبالتالي هذه الموسيقى التي سوف تسمعوها ربما هي أهم موسيقى ستسمعونها في حياتكم |
Ve bazen burası için yazdıkları müzik mükemmel bir şekilde uyuyor. | TED | و بطرق عدة، فإن الموسيقى التي يكتبونها لتُعزف في تلك الأماكن ملائمة لها تماماً. |
İstersen müzik dinleyebilirsin.... ve doyurucu bir kahvaltı hazırlayabilirim. | Open Subtitles | ستستمعين الي الموسيقى التي تريدي ان تسمعيها. و ساحضر لكي فطور ودود. |
Ama asla buna mükemmel uyan bir müzik bulamadılar. Ta ki şimdiye kadar. | Open Subtitles | لكنهم لم يستطيعوا العثور على الموسيقى التي تناسبها حتى هذه اللحظه |
Ah, sen içimdeki müziksin | Open Subtitles | أنتَ الموسيقى التي بداخلي |
Çünkü sen içimdeki müziksin | Open Subtitles | لأنّك الموسيقى التي بداخلي |
Sen içimdeki müziksin | Open Subtitles | أنتَ الموسيقى التي بداخلي |
Fakat türlerin ötesinde başka bir soru var: Her gün duyduğumuz sesler, yaptığımız müziği nasıl etkiliyor? | TED | لكن بعيدًا عن النوع الموسيقي، هناك سؤال آخر: كيف تؤثر الأصوات التي نسمعها كل يوم في الموسيقى التي نؤلفها؟ |
Bunama gösteren yaşlılara sevdikleri müzikleri gösterdiğinde tam olarak ne olduğu. | Open Subtitles | ما يحدث عندما يُعطي كبار السن المصابين بالخرف الموسيقى التي أحبوها |
müziğin gücü dinleyeni dosdoğru bestecinin akli durumuna götürmesidir. | Open Subtitles | إنها سطوة الموسيقى التي تقود المستمع مباشرةً للحالة الذهنية للمؤلف |
Bir insanı dinlediği müzikten tanıyabilirsin. | Open Subtitles | يمكن معرفة الكثير عن الشخص من الموسيقى التي يستمع إليها. |
Ne tür müziklerden hoşlanırsın? | Open Subtitles | مانوع الموسيقى التي تحبها؟ |