Şu anda, sahada olabilmenizin tek yolu benim bunu anlatmayı denememden geçiyor. | TED | الأن، الطريقة الوحيدة لتكون في الميدان هي أن أقوم بمحاولة وصفه لكم. |
Ben yokken iyi iş başarmışsın, sahada ve saha dışında. | Open Subtitles | لقد أبليت جيّداً فى غيابى فى الميدان وخارجه، كما أخبرونى |
Onu şu an sahaya koymak, birlikte görev aldığı herkesi tehlikeye atmak demektir. | Open Subtitles | اذا ارجعتيه الى الميدان الآن سوف تضعيه واي شخص يعمل معه في خطر |
Burada bir postane var, bir tane de Meydan'da var. | Open Subtitles | يوجد هنا مكتب بريد و هناك مكتب آخر عند الميدان |
Kusursuz bir dünyada olsak, seni bir meydanda kafese kapatırdım. | Open Subtitles | في عالم مثالي، سوف أحبسك في حصن، في الميدان العام |
Benimle olan kişisel meseleni halletmek için de sahada ekibinden ayrıldın. | Open Subtitles | وأنت الآن تركت فريقك في الميدان لكيّ تُصفي حساب خاص معي |
ben de zaten şu an sahada olan ajanımıza ulaştığına emin olayım. | Open Subtitles | وسوف أضمن أن أسلمه إلى عميل متصدر لدينا والذي بالفعل في الميدان |
Olağan güvenlik riskini göz önünde buldurursak sahada görev yapmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | ، ونظراً للمخاطر الأمنية الكامنة لا يُمكن السماح له بالإستمرار في الميدان |
sahada olmanın benim için en iyi seçenek olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن التواجد في الميدان هو الأمر الأفضل لي |
Çalışmalar için bilim adamlarına verilmiş saha kampına doğru ilerliyorduk. | Open Subtitles | كنا متجهين نحو مخيم الميدان إلى العلماء الذين يدرسون الأختام. |
saha birliği, nakil timinden; komuta ekibiyse ikisinden de ayrı olur. | Open Subtitles | وحدات الميدان منفصلة عن وحدات النقل مع وحدة تحكم منفصلة عنهما |
Öğrenciler onuncu haftadan önce sahaya gidemez. | Open Subtitles | طلاب الأكاديمية لا يَذْهبونَ إلى الميدان حتى بعد إسبوعِهم العاشرِ |
Beş yıl asistanımlığımı yaptı ve hala sahaya en iyi oyuncuları koymayı öğrenemedi. | Open Subtitles | أتعلم,بعد كونهِ خمس سنين كمساعد لي لم يتعلم أن يضع أفضل لاعب لديه في الميدان |
Meydan'da tek bir bira şişesi bile yoktu, bu bir gerçek. | Open Subtitles | لم يكن هناك زجاجة بيرة واحدة في الميدان حتى، هذه حقيقة |
Gördüğünüz gibi orada bir Meydan var. | TED | ويوجد هناك ميدان، يمكنكم رؤية ذلك الميدان. |
Bir sonraki gün ana meydanda bir toplantı yaptım ve bazı kadınlar geldi. | TED | لذلك وفي اليوم التالي عقدت اجتماعا في الميدان الرئيسي وحضر بعض النسوة. |
Ve siz kasabanın sakinleri sizde yürüyerek Meydanı geçmenizi isteyeceğim. | Open Subtitles | وأنتم أيها الجمع في لحظة أريدكم أن تتمشوا عبر الميدان |
Savaş alanında olanlar orada kalır. | Open Subtitles | ماذا حدث فى الميدان يبقى فى الميدان يارجل |
meydanın öbür tarafında oturuyorum. Adım Thwaites, Bayan Thwaites. | Open Subtitles | انا اقيم عبر الميدان, اسمى تويتس, الأنسة تويتس |
- Şimdi bitti ama. - sahadan giderseniz sizi öldürürler. | Open Subtitles | إذا مشيت خارج هذا الميدان فإنهمسوفيقتلونك. |
Ana meydana giderseniz orada park edebileceğiniz pek çok yer var. | Open Subtitles | ولكن اذا ذهبتِ الى الميدان الرئيسي هناك الكثير من مواقف السيارات |
Temel dikiş tekniklerini bilmek arazide size büyük yarar sağlar. | Open Subtitles | أساسيات خياطة الجرح تستطيع أن تجعل فرق كبير في الميدان |
İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. | Open Subtitles | ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان |
Eğer Kral ve onun bütün destekçileri dönmüş olursa savaş meydanında, elinde kılıç Kral ve onu destekleyen herkesle savaşırmış. | Open Subtitles | وإذا ما نفذ الملك ذلك التحرك وجميع أتباعه فأنه سيقف لقتالهم في الميدان حاملا سيفه في يده ، ضد الملك |
Burada bir tıbbi teknisyen sahadaki hastaneye giden helikopterde yaralı bir askerle ilgileniyor. | TED | هنا، يميل مختص طبي تجاه جندي جريح في هلوكوبتر راجعين الى مستشفى الميدان. |
Dönüşüm konusundaki son testleri olan "alan testi" başladı. | Open Subtitles | الاختبار الاخير على الميدان لتحولهم قد بدء |