Bir denizcinin yolunu kaybetmesi utanç verici, ama öyle işte. | Open Subtitles | إنه لمن المُحرج أن يفقد البحَّار اتجاهاته لكن , ها أنت هنا |
Ve buradaki tek utanç verici şey sensin! | Open Subtitles | والشخص الوحيد المُحرج هنا هو أنت. |
Ve sana... Ve sana utanç verici bir şekilde vurulmuştum. | Open Subtitles | وكنت معجبة بك ذلك الإعجاب المُحرج. |
Bunun neresi utanç verici ki? Her 16'lık kızın gizli rüyasıdır babasının yılın en uygun seksileri arasında ilan edilmesi. | Open Subtitles | ما المُحرج في هذا؟ |
Ömrümde hiç böyle utanç verici bir şey yapmamıştım! | Open Subtitles | الشىء المُحرج الوحيد الذى لم أفعله قط! |
Kate'i ve ailesini ne kadar utanç duruma sokarız. | Open Subtitles | من دون الحاجة ذكر عائلة (كيت) و الموقف المُحرج الذي سأتعرض له يا رفاق. |