Cennetteki babamız, bu Kutsal törende, | Open Subtitles | أبانا في السَماوات من خِلالِ هذا المَسح المُقدَّس |
Bu nedenle, bu Kutsal geleneğin kutlandığı dönemde, bir mahkumu affedecek olmaktan dolayı mutluyum. | Open Subtitles | لذلك، يُسعدُني في هذا التقليد العظيم في هذا الوَقت المُقدَّس بمَنحِ العفو عن سجين |
Söylemeye çalıştığım şey Kutsal evliliğin onların yetkilerinin üstünde olduğu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو أنَّ الرباط المُقدَّس أقوى من أن يقوموا بتفريقه |
Çamur şehri Djenne'de herkes Kutsal camilerini korumak için işbirliği yapıyor. | Open Subtitles | كلفردفي مدينةدجينيالطينية، يُقدِّم يد العون لحماية مسجدهم المُقدَّس. |
Bu cenazeden sorumlu kişi Kutsal Lama Namgyal. Lama Namgyal cenaze işlemlerini hemen halletmeli çünkü ceset yırtıcı hayvanların ilgisini çekebilir ve bu durum hastalık yayabilir. | Open Subtitles | الرجل المسؤول عن هذه الجنازة هو . لاما نامجيال المُقدَّس يريد لاما نامجيال إحتواء الجنازة بسرعة |
Kutsal meyleri içtim | Open Subtitles | لقد شربتُ شرابَ الآلهَة المُقدَّس |
Sana Kutsal Törene katılmanı teklif etmeye geldim. | Open Subtitles | أَتيتُ لأُعطيكَ القُربانَ المُقدَّس |
Kutsal dağımın hiçbir yerinde kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek." | Open Subtitles | لَن يُؤذوا أو يُدَمَروا في جبلي المُقدَّس" |