ويكيبيديا

    "الناجم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaynaklanan
        
    • yumuşak
        
    • yarattığı
        
    Uzun mesafelerde taşınan ürünlerden kaynaklanan... çevresel etkiyle ilgili bir makale buldum. Open Subtitles وجدتُ هذه المقالة حول الأثر البيئي الناجم عن نقل المحاصيل لمسافات طويلة
    Radyasyondan kaynaklanan hastalıklar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف الشّيء الأوّل عن المرض الناجم عن الإشعاع
    Söylediğiniz gibi radyasyondan kaynaklanan hastalıklar hakkında bir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles كما قلت , لا تعرف اى شيئ عن المرض الناجم عن الإشعاع
    En çok gözlerini hatırlıyorum, göz bebeklerindeki muzip gülümsemeyi ve ağzının kenarının dudaklarımda bıraktığı o yumuşak hissi. Open Subtitles أتذكّر تحديداً، عينيكِ التي تعلوهما إبتسامة مُغوية. وأتذكّر الشعور الناجم حين أضع شفتايّ على وجنتك الرقيقة.
    En belirgin şekilde, biraz muzipçe gülen gözlerini hatırlıyorum ve ağzının hemen sol üstünde dudaklarıma temas eden o yumuşak noktayı. Open Subtitles أتذكّر تحديداً، عينيكِ التي تعلوهما إبتسامة مُغوية. وأتذكّر الشعور الناجم حين أضع شفتايّ على وجنتك الرقيقة.
    Tüm o fotoğrafların yarattığı hasarı en aza indirgeyecek biri. Open Subtitles شخص بمقدرته أن يحد من الضرر الناجم من كل هذه الصور
    Zehir bağımlılığının yarattığı acıyı dindirip iyileşmeni hızlandıracak. Open Subtitles سيساعد في تخفيف الألم الناجم عن إدمانك على السم، ويسرع عملية شفائك.
    Kan şekeri düşüklüğünden kaynaklanan asabiyeti hemen anlarım. Open Subtitles أميز العِداء الناجم عن نقص السكر عندما أراه
    Vücudunuz genellikle küçük miktarlardaki iyonlaştırıcı radyasyondan kaynaklanan hasarı giderebilir ama eğer gideremezse hasarın sonuçları on yıl veya daha uzun bir süre boyunca ortaya çıkmayabilir. TED عادةً يقوم جسدك بترميم الضرر الناجم عن كميّة قليلة من الإشعاعات المؤيّنة، وإذا لم يستطع، النتيجة من هذا الضرر قد لا تتجلّى حتّى عقدٍ من الزمن أو أكثر.
    END Fund, solucanlardan kaynaklanan hastalık yükünü büyük ölçüde azaltmak için hükûmetlerle birlikte çalışmalar yapacak. TED ستعمل جمعية (END) مع الحكومات على وضع خطة من شأنها أن تقلل بشكل كبير من عبء المرض الناجم عن الديدان.
    "...dudaklarımda bıraktığı o yumuşak hissi." Open Subtitles وأتذكّر الشعور الناجم حين أضع شفتايّ على وجنتك الرقيقة."
    En belirgin şekilde biraz muzipçe gülen gözlerini hatırlıyorum ve ağzının hemen sol üstünde dudaklarıma temas eden o yumuşak noktayı." Open Subtitles أتذكّر تحديداً، عينيكِ التي تعلوهما إبتسامة مُغوية. وأتذكّر الشعور الناجم حين أضع شفتايّ على وجنتك الرقيقة."
    Yakın zamanda yapılan savaşların yarattığı dengesizliği düzeltecek. Open Subtitles وسوف تصحح الخلل الناجم عن الحروب الأخيرة.
    Bombanın yarattığı şiddetli rüzgarın etkisiyle... atmosfere toz, yıkıntılar ve... radyasyon saçıldı, bu parçalar orada birleşip devasa... öldürücü bir bulut oluşturdular... radyoaktif yağmur olarak yeryüzüne inmeden hemen önce. Open Subtitles التأثير الناجم عن انفجار القنبلة... عمل على انبعاث الغبار والأنقاض والاشعاع.. عاليا نحو الغلاف الجوي...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد