| Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. | TED | وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون. |
| Çünkü insanlar hapishaneye bir okul dönemi bazında girip çıkmıyorlar. | TED | الناس لا تأتي وتخرج من السجن في كل فصل دراسي |
| O zamanlarda insanlar çocuk psikolojisinin ne kadar kırılgan olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | فى هذه الايام الناس لا تفهم كيف تكون نفسيه طفل ضعيف |
| Hatırlayın, çoğu insan bu teknik mucizelerden birini bile hayal edemezken, Pantheon'u yapmak için en az beşine ihtiyacınız var. | TED | تذكر أن معظم الناس لا يستطيعون حتى أن يتخيلوا واحدة من هذه المعجزات التقنية، وتحتاج على الأقل خمسة لبناء بانثيون |
| Ve Rusya Afganistan'ı işgal ettiği için Kimse kimseye güvenmiyordu. | TED | وأيضا، باجتياح روسيا لأفغانستان، كان الناس لا يثقون بأي أحدٍ. |
| Çünkü insanların yapmadığı şeyleri söylerim sonra da hatırlamam bile. | Open Subtitles | لأننى أقول أشياءاً الناس لا ثم لا أتذكر ما قلت |
| Bazı insanlar onu anlamıyorlar ama bence gerçekten çok komik biri. | Open Subtitles | بعض الناس لا يفهمون ما يعنيه. لكنني أعتقد أنه مضحك جداً. |
| Sen de biliyorsun ki insanlar özel eşyalarının ortaya dökülmesinden hoşlanmazlar. | Open Subtitles | فأنت تعرفين كيف أن الناس لا يحبون لأن تكشف أسرارهم الخاصة |
| İnsanlar ölü bir akrabanın evine yerleşmek için hayatlarını alt üst etmezler. | Open Subtitles | الناس لا يضعون حياتهم على المحك من أجل حزم أشياء لقريب ميت |
| İnsanlar sizi böyle beğenmiyorsa, üzgünüm... o zaman onlara ihtiyacınız yok. | Open Subtitles | وإذا كان الناس لا يحبون ذالك فيك , لذا أنا آسف. |
| Bu insanlar yatırımımızı bekliyor. - Her şey benim fikrimdi. | Open Subtitles | و التي كانت فكرتك بالمناسبة هؤلاء الناس لا يلعبون جيدا |
| Bazen insanlar ruhların söylemesi gereken şeyleri duymaya hazır olmazlar. | Open Subtitles | أحيانا الناس لا يكونوا مستعدين لسماع مالذي تريد الأرواح اخبارنا. |
| İnsanlar bir kadının onlara nutuk çekmesini veya kabadayılık etmesini istemezler. | Open Subtitles | الناس لا يحبون أن ينتقدوا من قبل إمرأة أو شخص مرهب. |
| Çoğu insan en pahalısını istemez, en ucuzunu da istemez. | TED | معظم الناس لا يريدون الأكثر غلاءً، ولا يريدون الأقل ثمناً. |
| Çoğu insan bana inanmıyor. Hile yaptığımı sanıp bir numara arıyorlar. | Open Subtitles | معظم الناس لا يصدقون ما أقوم به ويظنون أنه مجرد خدعة |
| Elma şarabıyla elma suyu arasındaki farkı çoğu insan bilmiyor. | Open Subtitles | لعلمك، معظم الناس لا يعرفون الفارق بين شعير وعصير التفاح. |
| Ah, bu yaşlarda, duble anal yapmayana Kimse iş vermez. | Open Subtitles | الحق. اه، انظر، كان الناس لا استئجار المورمون بسبب معتقداتهم. |
| Bu insanların hiç biri, bir tanesi bile, gerçekte nasıl hissettiğimi bilmiyor. | Open Subtitles | , لا أحد من هؤلاء الناس لا أحد منهم يعرف كيف أشعر |
| Ama tabi, insanları harekete geçiren bir işin, hakir görenleri de olur. | TED | ولكن بالطبع فإن أي عمل يستثير مشاعر الناس لا يخلو من الذامين |
| Bir çok kişi buraya gelip ait olmadığın yerlere burnunu sokmandan hiç hoşlanmıyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس لا يقدرون مجيئك هنا وإلصاق أنفك فيما لا يعود اليك |
| Wharton, bu insanlara, ellerindeki tek silahla kendilerini savunmak dışında seçenek bırakmamış. | Open Subtitles | يسار وارتون هؤلاء الناس لا إختيار لكن إلى قاوم بالسلاح الوحيد عندهم. |
| Vampirlerin gücü kimsenin buna inanamamasıyla oluşur. | Open Subtitles | قوة مصاص الدماء هي أن الناس لا يؤمنون به |