Şimdi tanıdığım kadınları öldürüp ve bulmam için ortada bırakıyor. | Open Subtitles | الآن يقتل النساء التي عرفتهن ويترك جثثهن لي لابحث عنهن. |
Joe'yle çıkmasın diye onun çalıştığı yerlerdeki tüm kadınları ayarttığını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخترعت قصه عن أن جو يقوم بإغراء كل النساء.. التي يعمل عندهن , حتى لا تخرج معه |
Hayatlarındaki kadınları bazı şeylerden korumaya başlamaları gerekir. | Open Subtitles | فيجب أن يبدأ في حماية النساء التي في حياته من أشياء معينة |
Gizlice videoya aldığım kadınların görüntüleri peşime düşmüştü. | Open Subtitles | طوردت بصور النساء التي سجلتها على شريط فيديو سراً |
Düzüştüğün bütün kadınların aynı yararları sağlamamaları çok kötü. | Open Subtitles | من السيء جداً كل النساء التي تخدعهم لا يشاركونك نفس المنافع |
Buraya ilk gelişinde birbirimizi tanıyacak vaktimiz olmadı... ama benim bir çocuğu geri çevirecek kadınlardan olmadığımı bilmelisin. | Open Subtitles | ولكني أريدك ان تعلمي أنني لست من تلك النساء التي تخذل الأطفال |
Bizim sahip olduklarımızı istediğin için benim gibi kadınları kıskanıyorsun. | Open Subtitles | انك تستأين من النساء التي مثلي فقط لانك لتريدين ما نملك |
Çıkabileceğim bütün o kadınları düşün. | Open Subtitles | فقط بالتفكير في عدد النساء التي كان من الممكن أن أواعدهن. |
Evet, olduğu tüm kadınları gördüm. | Open Subtitles | نعم, لقد رأيت كل النساء التي كانت هي عليها |
Katilin tipine uygun bir kadınları bulduk diyelim ne yapacağız peki? | Open Subtitles | إن تمكنـا من تحديد النساء التي تُطابق نمط ضحايا القاتل، مـاذا سنفعل؟ |
- Karısıyla adaş olan kadınları hedef alarak. | Open Subtitles | عن طريق استهداف النساء التي يحملن نفس إسم زوجته |
Sürekli hamile kalan kadınları düşünüp çıldırıyorum! Ben tam beş aydır uğraşıyorum. | Open Subtitles | و أفكر بكل تلك النساء التي تحمل يومياً |
Benden önce birlikte çalıştığım kadınları öldürüyor. | Open Subtitles | إنه يقتل النساء التي أعمل معهن قبلي |
Düzüştüğün bütün kadınların aynı yararları sağlamamaları çok kötü. | Open Subtitles | من السيء جداً كل النساء التي تخدعهم لا يشاركونك نفس المنافع |
Bu kız, kalbimi kıran bütün kadınların hepsi. | Open Subtitles | هذه الفتاة واحدة مثل كل النساء التي حطمت قلبي. |
Çıktığım kadınların çoğu bunu sıkıcı bulur. | Open Subtitles | أغلب النساء التي أواعدهنّ يجدنهُ أمرٌ مملّ. |
Ölene kadar, yüzlerini gerdiren kadınların hiç biri, gülümseyemiyor acı ya da duygu sergileyemiyorlarken, bu mu seçim? | Open Subtitles | كل النساء التي قمن بشدّ وجوههن حتى الموت, لا يمكنهنّ الابتسام |
Bu uygun yumurtaları bağışlayan kadınların bir listesini çıkarttım. | Open Subtitles | أنني سحبت قائمة النساء التي تتبرع ببويضاتهم المخصبة |
Şu ana kadar tanıdığın diğer kadınlardan çok çok farklı. | Open Subtitles | انها مختلفة جداً عن كل النساء التي عرفتهم |
Çünkü o istediğini her zaman alan kadınlardan. | Open Subtitles | و لأنها من ذلك النوع من النساء التي تحصل على الرجل الذي تريده دوماً |
Histerik olduklarını bildiğimiz bu kadınlardan başlamamız en iyisi olur. | Open Subtitles | وليس هناك مكان أفضل للبداية سوى النساء التي تعاني من الهيستيريا |