ويكيبيديا

    "النعيم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • cennet
        
    • cennete
        
    • Cennette
        
    • Cennetin
        
    • cennetten
        
    • cenneti
        
    • mutluluk
        
    • saadet
        
    • Tanrı
        
    • Elysium
        
    • saadetin
        
    • mutluluğa
        
    • göklerdeki
        
    • cennetim
        
    Oh, burası cennet. Biz sadece büyük bir aileyiz. Ben çok mutluyum. Open Subtitles هذا المكان كـ النعيم نحن هنا كـ عائلة واحدة وأنا سعيدة جداً
    Belki de cennet insanın en iyi zamanlarını tekrar yaşadığı yerdir. Open Subtitles حسناً، لربما هذه ماهية النعيم.. مكان حيث تعيد عيش لحظاتك الأفضل
    cennete karşı cehennemin ordusunu yönetmek için komutan olarak yetiştirildiler. Open Subtitles دُرّبوا ليكونوا جنرالات ليقودوا الجيش الشيطاني في الحرب مع النعيم
    bunu geçici bir süre için yapar onu özgürce seçenler ile birlikte kötülüğün bütün etkisinden uzak olarak Cennette birlikte olacaklar. Open Subtitles على أسس مؤقتة حتى في يوم ما هؤلاء الذين إختاروا أن يحبوه بحرية سيقطنون معه في النعيم متحررين من تأثير الشر
    Motunui Cennetin ta kendisi! Başka yere gitmeyi kim ister ki? Open Subtitles نحن على أعتاب عامين من النعيم من قد يود مغادرة جزيرتنا؟
    Dünyaya daha yakın olabiliriz ama cennetten de uzaklaşmadık. Open Subtitles ربما أصبحنا أقرب للأرض لكن كان لدينا بعض رفاهيات النعيم
    Umarım cenneti bulabilir çünkü berbat bir yön duygusu vardı. Open Subtitles آمل أن يجد النعيم ، لأنه كان ملاح سيئ للغاية
    cennet de başka bir yalan. Buna inanıyorsan salaksın demektir. Open Subtitles النعيم هو أكذوبة أخرى، وإن كنتِ تصدقين بتواجده، فأنتِ حمقاء
    Bir bakıyorsunuz ki elinizde birbirinden bağımsız hikayeler var. Bu hikayelerdeki olaylar bizim de başımıza gelmiş. ve hikayelerin sonu ya cennet ya da cehennem ile sonuçlanıyor. TED وكل القصص الفردية التي قد يتم فيها الأحداث نفسها والنتيجة تضعك في الجحيم أو النعيم
    Ama senin evin cennet gibiydi, tıpkı yukarıdaki gibi. Open Subtitles منزلك بدا لي و كأنه النعيم عالي هناك في أعلى التل
    cennet, saf ve korkmuş kişilere yönelik bir hayal olabilir. Open Subtitles النعيم قد يكون ضرباً من الخيال للسذج والخائفون
    "cennet ve cehennemin güçleriyle bu yoldan şaşan kadını bize çek kirli arzularından çekip kopar ki alevler içinde yok olsun" Open Subtitles يا قدرات النعيم والجحيم ارسمي لنا فشل هذه المرأة الذريع و انتَزعي رغبتها الشنيعة التي قد تَفنِيها كالحشرة في النار
    Biliyor musun bu cennet yerde ikinci sınıf vatandaş olmayı, Open Subtitles أفضل أن أكون مواطن درجة ثانية هنا في النعيم..
    cennete asla giremezdik Eğer seni ve Prens'i zarar görmemeliysek. Open Subtitles ‫لن ندخل النعيم أبداً ‫إذا لم ننقذك والأمير من الأذى
    Ona layık değildin, bu yaptığın da cennete layık değil. Open Subtitles فإن نفسك لا تستحق النعيم بأكثر مما كنت تستحقها عروسا لك
    Bu beni cennete sokmazsa, ne sokar bilmiyorum. Open Subtitles إذا لم يكن ماحدث معي هو النعيم فلا أعرف ماهو
    Ama bu hafta Cennette... kundakçılık, cinayetler... ve bir FBI ajanının canını alma girişimi de vardı. Open Subtitles هذا الأسبوع، شهد النعيم حريقاً مفتعلاً وجرائم قتل متعددة، ومحاولة قتل عميل فيدرالي.
    Kim bilir, belki de onlar en sonunda Cennette olduklarını düşünüyorlardı. Open Subtitles حينذاك كانوا يعتقدون أنهم، من يعلم، في النعيم بعد ذلك.
    Bizi zaaflarımızla yargılama lütfen sevgimizle yargıla ve Cennetin kapılarını Charlie ve benim için aç. Open Subtitles حاكمنا ليس على ضعفنا ولكن على محبتنا وافتح ابواب النعيم لتشارلي ولي
    Bu arada verdiğiniz ördek tarifi, resmen cennetten çıkma. Open Subtitles بالكَلام عن وصفةِ البطّةِ أعطيتَني النعيم
    Eğer burası cehennem ise, cenneti düşünemiyorum bile. Open Subtitles إذا كان هذا هو الجحيم لا أستطيع إنتظار النعيم
    Bütün arkadaşları herşeyin en iyisini dilediler sonsuz mutluluk, sürüsüyle neşe, falan filan. Open Subtitles فقط، كما تعلمين، كل ما لديهم أصدقاء متمنين لهم الأفضل من كل شيء النعيم الأبدي، شاحنة من السعادة وهلم جرا، وهلم جرا
    İnişli çıkışlı terapinin sebebi cinayetler arasındaki gerginlik ve saadet dolu dönemler olabilir. Open Subtitles دوامة العلاج قد تكون تسببت بفترات متقطعة من الإحباط ثم النعيم المحاط بالقتل
    Tanrı'nın seni kovmasının sebebi, en zor işlerde sana ihtiyaç duymasıydı. Open Subtitles طردك الرب من النعيم لإنه احتاج إليك لتقوم بأكثر المهام صعوبة
    Çünkü bu bir dolaylamadır: "Elysium" "cennet" demektir. Her zaman kırsal alandaki evler için kullanılır. Open Subtitles هذا لأنّه مرجع: "النعيم" يعني "الجنّة" ويسمى عادةً "حقول إيلاسيان"
    Yoksa sonsuz saadetin, kaçışı olmayan aşkın kollarında mı olurdun, hiç kalbin olabileceklerin düşüncesiyle acıyor mu? Open Subtitles او انك وقعت في شرك من النعيم رومنسية لا مفر منها ايذاء لقلبك
    Güzel kadınlar seni mutluluğa eriştirebilir. Open Subtitles غالبا ما يرشدنك النساء الجميلات الي النعيم.
    bu gece burda olanlar bir kutlama için acı var evet ama bir süre için, ama şimdi göklerdeki sevinci düşünün. Open Subtitles ما حدث هنا الليلة يدعوا للإحتفال ألم, أجل, لبضع دقائق لكن الآن فكر بالفرحة في النعيم
    Allah sizinle olsun. Benim cennetim burası. İnsan daha ne ister? Open Subtitles كل النعيم الذى أريدة هنا من يريد شيئاً آخر ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد