Hükümet, kulüpler, yardım hatları çocuklarımızı bizden daha iyi yetiştirebileceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | الحكومه, النوادي, خطوط المساعده.. يظنون انهم يستطيعون تربية أطفالنا أفضل منا |
Evet, çünkü onlar gerçekten sosyal kulüp, normal insanlarmış gibi takılıyorlar. | Open Subtitles | نعم, لأنهم النوادي الاجتماعية في الواقع مثل التسكع مع الاشخاص العاديين |
- O kulüplere baktım. Çok pahalıydı. | Open Subtitles | سبق وأن اطلعت على هاته النوادي كانت مكلفة |
Sizler de Kendini Örgütleyen Öğrenme Ortam'ları oluşturabilirsiniz. evde, okulda, okul dışında, kulüplerde. | TED | يمكنكم صناعة بيئة للتعلم الذاتي في البيت، في المدرسة، خارج المدرسة، في النوادي. |
kulübü şablon olarak kullanarak aynı kişilerce kaçırılan 63 potansiyel kurban var diyebiliriz. | Open Subtitles | باستخدام النوادي كنماذج يوجد احتمال بأنهم اخذوا 63 شخصا عن طريق نفس المجرمين |
Ari'nin en sevdiği şarap listesi var, ...aile işindeki konumu, ...favori kulüpleri, hatta tatil için gözde mekanları. | Open Subtitles | حصلت على قائمة نبيذِ آري المفضّل، موقعه في العملِ العائليِ، النوادي المفضّلة، حتى إلى أين يحب قضاء العطلةِ. |
Spor ve topluluk kulüplerine girmeliyiz. | TED | نحتاج للوصول إلى النوادي الرياضية، النوادي المحلية |
Önceki gece göz banyosu yapmaya kulübe gitmiştim. | Open Subtitles | ..لقد كنت في احد النوادي في احد الليالي اتفرّج فقط |
Havayolu şirketlerinin özel kulüpler denilen kandırmacasına ne demeli? | Open Subtitles | ما رأيكم في خدعة النوادي الخاصة التي تقوم بها شركات الطيران؟ |
Baskılarım durdu... kulüpler için promosyonlar durdu, medya işleri durdu. | Open Subtitles | .اقطع الإسطوانات التجريبية من النوادي, الصحافة |
kulüp ve liderlik faaliyetleriyle uğraşmayı bıraktım. | TED | توقفت عن المشاركة في النوادي والنشاطات القيادية. |
kulüp, çekleri bana gönderiyor, ben de böylece bankaya yatırabiliyorum. | Open Subtitles | النوادي تبعث لي الشيكات حتي أضعها في البنك |
Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... | Open Subtitles | حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي |
Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... | Open Subtitles | حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي |
Melek gibi bir sesi vardı ve şehrin her yerindeki kulüplerde şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كانت تمتلك صوت عذب و قامت بالغناء في النوادي في كل أرجاء المدينة |
Genelde gece kulübü ve kumarhane işletti. | Open Subtitles | من الشركات و النوادي الليليه و مؤسسات القمار |
Kararsızım. Daha çok kulüpleri tercih ederim. | Open Subtitles | لست متأكدا0 أنا نوعا ما أفضل النوادي أكثر من الحانات0 |
Kolej kulüplerine daha sık takılmalıyım. | Open Subtitles | ل فلدي الذهاب إلى النوادي في أكثر الأحيان. |
Okulumuzda, ne olursa olsun bir kulübe girmek zorundayız. | Open Subtitles | في مدرستنا , لا مشكلة في إنضمامك لأحد النوادي |
Bu elbiselerden kurtulup bir gece kulübüne gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الخروج بهذه الملابس وبلوغ بعض النوادي الليلية |
Akşamları evinde de otursan, gece kulüplerinde şarkı da söylesen farketmiyor. | Open Subtitles | سواء تَغنّي في النوادي في الليل أَو فقط يَبْقى في البيت. |
Maça papaz, sinek dört, kupa vale. | Open Subtitles | ملك المجارفِ، أربعة مِنْ النوادي , جاك مِنْ القلوبِ. |
ve buraya batan klüpler hakkında haber yapmaya geldim, | Open Subtitles | و أتيت إلى هنا لأفعل مقال عن النوادي الفاشلة |
Sonuç olarak ya ben çabuk öğrendim ya da kulüplerin standartları yerlerde. | TED | وفي نهاية المطاف، إما أنني تعلمت سريعًا، أو أن معايير النوادي قد تدهورت حقًا. |
Şehirdeki en güzel kulüplerden birinin sahibini tanımanın kendine özgü güzellikleri var. | Open Subtitles | إن تكوين علاقة مع المالكات لإحدى النوادي المثيرة له منافعه |
Ailem Avrupa'daki çoğu gece kulübünün sahibidir. | Open Subtitles | عائلتي تَمتلكُ .العديد مِنْ النوادي الليلية في أوروبا |