ويكيبيديا

    "النوع الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • türden
        
    • tip
        
    • tipte
        
    • tiplerden
        
    • tür
        
    • türde
        
    • cinsten
        
    • tipi
        
    • tipe
        
    • bir kız
        
    • adam
        
    • tarzda
        
    • insanlar
        
    • yararıma olan
        
    • Hani
        
    - Şey... Bu otel saatliğine oda kiralayan türden değil. Open Subtitles لان هذا الفندق ليس من النوع الذي يؤجر الغرف بالساعه
    Adınızı temize çıkaracak ya da suçunuzu itiraf etmenize sebep olacak türden. Open Subtitles حسناً، إنّه من النوع الذي يُمكن أن يُبرئ اسمك أو يثبت ذنبك.
    Bir sürü yılan var ama hiçbiri yumurtlayan türden değil. Open Subtitles الكثير من الأفاعي، ولكن ليسوا من النوع الذي يضع بيوضه.
    Aslında benim araştırmam da Riley'yi destekliyor. Dracula saklanacak bir tip değil. Open Subtitles في الحقيقة رأيي يدعم رأي رايلي دراكولا ليس من النوع الذي يختبئ
    Eğer garajında buzdolabı olan tipte biriyseniz her an bir partinin olmasını beklersiniz ve hazır olmanız gerekir. TED إذا كنت من النوع الذي يملك ثلاجة جعة في المرآب, أنت تتوقع حدوث حفلة في أي لحظة, وعليك أن تكون جاهزا لذلك.
    Hayır. Ben duyarlı biriyim, şu kitap düşkünü tiplerden. Sen çaldın mı? Open Subtitles لا ، أنا حساس ، من النوع الذي يحب الكتب أنتِ ؟
    Ne tür bir adam burada oturup sana bundan verir. Open Subtitles النوع الذي يخبرك بأريحية أنك تجري داخل دمه، أيها الزنجي.
    Zambaklar fazla feminen. Bir kadına alınacak türde bir çiçek. Open Subtitles لكن زهور الزنبق، إنها أنثوية من النوع الذي تقدّمه لإمرأة
    Tatlı kadın. Ama hayatının kalanı boyunca bakmak isteyeceğin türden bir yüz değil. Open Subtitles سيّدة جميلة، لكن وجها ليس النوع الذي تريد أن تنظر إليه بقية حياتك.
    Buradaki herkesin, ölümcül hastalık tedavisi ve hepimize gereken sağlık hizmetlerinin ücretini şişirmekte hemfikir olacağı türden seçimler yapacağı bir savaştı. TED كان نضال وكانت خيارات من النوع الذي وباتفاق الجميع هنا تستهلك المخصصات المالية والرعاية الصحية لنا جميعا
    Bunu yapmak istememizin sebebi ise o ormanda hâlâ bu türden kaç bireyin kaldığını bilmek istememizdi. TED وكان السبب في أننا نريد القيام بذلك نظراً لأننا نحتاج إلى معرفة كم عدد هذا النوع الذي مازال يعيش في الغابة.
    Ama stres sürekli olduğunda, yani çoğumuzun her gün yüz yüze kaldığı türden olanı, beyninizi değiştirmeye başlar. TED لكن عندما يستمر، وهو النوع الذي يعاني منه معظمنا يوماً بعد يوم، فسيبدأ بتغيير دماغك.
    Tam bir fahişeyle evlenecek türden bir adamdı. Open Subtitles فلقد كان من هذا النوع الذي يتزوجون من العاهرات
    O hafif, komik bir kitap, bir insanın kendisini vurmadan önce okuyacağı türden bir kitap değil. Open Subtitles إنه خفيف وكتاب هزلي ليس النوع الذي يقرأه شخص قبل قتل نفسه
    Kendisi kötü haberleri pek iyi karşılayan bir tip değildir. Open Subtitles إنه ليس من النوع الذي يتقبل الأخبار السيئة بشكل بسيط.
    Ve kendinin evlenilecek tipte biri olmadığını anladın. Open Subtitles أنت قررت أنك ليس من النوع الذي يؤمن بالزواج
    Chris evli ve çocuğu var. Karısını aldatan tiplerden değildir. Open Subtitles كريس متزوج لديه اطفال ليس من النوع الذي يخون زوجته
    25 yıldır polis olmanı engelleyen şey bu tür davranışların. Open Subtitles هل تعلم، هذا النوع الذي أبعدك عن القوة ل25 سنة
    Sen, arkadasinin arkasinda duran türde bir adamsin, özellikle sempozyuma gitmesi gerektiginde. Open Subtitles أنت من النوع الذي يستعين بصديقه عندما يكون لديه ندوة يذهب إليها
    Ortaklarım kızdırabileceğin cinsten adamlar değiller. Open Subtitles شركائي ليسوا من النوع الذي يمكنك أن تعبث معه
    Kahvaltıda ne yer ve ben onun tipi miyim değil miyim gibi... Open Subtitles ماذا تأكل في وجبة الأفطار وهل انا من النوع الذي يروق لها
    Yüzmeyi seven bir tipe benziyorsun. Open Subtitles تبدو من النوع الذي يعشق السباحة، أليس كذلك؟
    Böyle bir adama, senin gibi bir kız birşeyler öğretebilir. Open Subtitles وهو من النوع الذي يمكن للفتاة تعليمه بعض الحركات الجديدة
    Ettim. Ama her iki adam da sanki kendini kontrol etmiyormuş gibi görünüyordu. Open Subtitles صحيح ، لك ولا احد منهما يبدو من ذلك النوع الذي يجبر نفسه
    Ve satın alabileceğin tarzda değil. En baştan oluşturacağın tarzda. Open Subtitles وليس من النوع الذي تشتريه، بل من النوع الذي تبنيه.
    Ortaklarım üstlerine işemek isteyeceğin insanlar değillerdir! Open Subtitles شركائي ليسوا من النوع الذي يمكنك أن تعبث معه لا تقل شيئاً آخر
    Ben yararıma olan taraftayım. Open Subtitles أنا من النوع الذي يكسب بشكل أفضل. من أنا؟
    O şu idealist insanlardan biriydi, bilirsin Hani sürekli insanın aklını başına getirmeye çalışan farklı bir sürü meselenin içinde olan... Open Subtitles ..كما تعرفين ممن يريدونكِ أن تفعلي الخير من النوع الذي يحاول دوماً أن يجعلكِ رزيناً تكون ضمن من يفعلوا الخير وغيره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد