yıldızlar eğer dairesel hareket ediyorsa bu mükemmelliklerini bizimle neden paylaşmıyorlar? | Open Subtitles | دمار إذا كانت النّجوم تتحرّك في دائرة، لمَ يشاطرون كمالهم معنا؟ |
yıldızlar, iki yeni eşiği aşmak için gereken Goldilocks şartlarını yaratacaklar. | TED | ستخلُق النّجوم الظروف المعتدلة المهيِّئة لتجاوز عتبتين جديدتين. |
Her 3000 yılda bir, bu yıldızlar aynı hizaya gelip bilinmeyen güçlerle dolu başka bir dünyaya bir geçit açıyordu. | Open Subtitles | كلّ 3 آلاف سنة، تصطفّ النّجوم على استقامة واحدة، |
Ağaçları... güneşi, yıldızları özledim. | Open Subtitles | أفتقد رؤية الأشجار ... رؤية الشّمس, النّجوم |
Ağaçları, güneşi, yıldızları görmeyi özledim. | Open Subtitles | أفتقد رؤية الأشجار ... رؤية الشّمس, النّجوم |
The stars were bright | Open Subtitles | وكانت النّجوم لامعة |
Ama bilgelikle eğitilen sizler yıldızların ne yukarı ne de aşağı hareket etmediğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن أنتم، يا من علّمهم الحكماء، تعرفون أنّ النّجوم لاتتحرّك سواء صعوداً أو نزولاً |
Yani ekranda gördüğünüz noktaların çoğu birer yıldız değil, birer gökada, yani yıldız topluluğu. | TED | معظم النّقاط التي ترونها على الشاشة ليست نجوما فردية، لكن مجموعة من النّجوم أو المجرات. |
Her 3000 yılda bir yıldızlar aynı hizaya gelince bilinmeyen bir güç dünyasına kapı açılıyordu. | Open Subtitles | كلّ 3 آلاف سنة، تصطفّ النّجوم على استقامة واحدة، تفتح مدخلاً إلى عالم ذا قوّة مجهولة. |
Sizce kaç aptal kendi kendine yıldızlar gökyüzünden neden düşmez diye sormuştur? | Open Subtitles | كم من الحمقى قد تسائلوا لمَ النّجوم لاتسقط من السّماء؟ |
Bir halden diğer bir hale dönüşürken galaksiler, yıldızlar ve gezegenler oluştu. | Open Subtitles | بينما تغيّرت من شكل إلى آخر، المجرّات، النّجوم |
Güneş bütün gün parlayacak Akşamları da yıldızlar | Open Subtitles | والشمس ستشرق طِوال النّهار وكذلك النّجوم طِوال اللّيل |
Büyük yıldızlar ölmeye başlayınca, çok yüksek ısılar yaymaya başlarlar ve protonlar bu şekilde farklı kombinasyonlarda birbirleriyle birleşerek periyodik tablodaki tüm elemenleri oluşturmaya başlarlar. | TED | عندما تموت النّجوم ذوات الأحجام الضخمة، تولّد حرارةً عاليةً لدرجة أن البروتونات بدأت في الإندماج في شكل تركيبات غير اعتيادية، لتشكّل كلّ العناصر الكيميائية في الجدول الدوري. |
Daireler gökyüzünde hüküm sürdüğü için yıldızlar hiç düşmedi ve hiç bir zaman da düşmeyecek. | Open Subtitles | "أغـــورا" بما أنّ الدّائرة تحكم السّماوات، فإنّ النّجوم لم تسقط ولن تسقط |
Güneş ışığının, yıldızları görmemizi engellemesi gibi. | Open Subtitles | كما أعمانا بريق الشمس من رؤية النّجوم |
Çalışma alanına inersin ve gökyüzüne bakıp yıldızları görürsün. | Open Subtitles | أخرج في الميدان ... وإنظر في السماء ... وترى النّجوم |
Tepeleri gördü... ..ve yıldızları. | Open Subtitles | .. رأى التلال . و النّجوم |
The stars were bright | Open Subtitles | وكانت النّجوم لامعة |
Yağmurun yağmasını ve yıldızların parlamasını da açıklayan yine bu kanunlardır. | Open Subtitles | القوانين ذاتها التي تصف سقوط المطر و لمعان النّجوم. |
Ayrıca tüm Dünya'da evrendeki yıldızların tamamını karşılayacak kadar kumsal yok. | TED | و الأرض ليس لها ما يكفي من الشواطئ لتمثيل النّجوم الموجودة في الكون كلّه. شاطئ مماثل قد يمتدّ لمئات الملايين من الأميال. |