ويكيبيديا

    "الهادئة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sessiz
        
    • durgun
        
    • hafif
        
    • huzurlu
        
    • yavaş
        
    • slow
        
    • Gece
        
    • " Sakin
        
    • Sessizlerden
        
    • kutlamalardan
        
    Büyükbabam bana ormanın sessiz ve uyum sağlayan biçimlerini öğretti ve ailemin ona nasıl bağlandığını anlattı. TED علّمني جدي حول طرق الغابات الهادئة المتماسكة، وكيف أن عائلتي كانت مرتبطة فيها.
    Peki sessiz alanlar neden bu kadar önemli? TED إذن لماذا تُعد المساحات الهادئة مهمة جدًا؟
    Dedikodunun ve bağırışların arasında boğulan sessiz bölümler artık duyulabiliyordu. TED و إمكانية الإستماع إلى الأجزاء الهادئة و التي كانت عادةً ما يغطيها الحديث و الصياح.
    Yeşil çayırlarda huzur içinde uzandırır beni durgun suların arasına salar. Open Subtitles إنه يجعلني أرتاح في مرعى أخضر إنه يقودني أمام المياه الهادئة
    Burada, beraber birçok sessiz Gece geçirdik. Open Subtitles قضينا العديد من الأمسيات الهادئة هنا سوياً
    Suları kaynar ve sessiz akıntıları yeni ve dolambaçlı yollarda kıvrılır. Open Subtitles مياهها تغلي، وتياراتها الهادئة تنعطف في اتجاهات جديدة وملتوية
    İnsanların hükmünü dinledi... ve bir kurdun sessiz gülüşüyle... gülümsedi. Open Subtitles لقد سمع تشاور الرجال وضحك ضحكة الذئب الهادئة
    Ben artık sakin, sessiz köy hayatına alıştım. Open Subtitles فلقد اعتدت الآن علي حياة الريف البسيطة الهادئة
    Simms, Kristen'i Gece için sessiz odaya koymuş. Open Subtitles وضعت سيمز كريستين في الغرفة الهادئة لليل
    Kendinizi sessiz odada hayal edin sakin, beyaz duvarlar tamamen sessizlik sadece kalp atışlarınızı duyuyorsunuz. Open Subtitles تصوروا أنفسكم في الغرفة الهادئة الحيطان البيضاء الناعمة الصمت الكلي
    Arka tarafta bir yeriniz yok mu, sessiz bir oda? Open Subtitles أليس لديكِ غرفة في المؤخرة حيث المنطقة الهادئة ؟
    - Galiba bu sessiz sabahları, köpekleri, toprak kokusunu seviyorum. Open Subtitles أحبّ هذه الصباحات الهادئة هذه الكلاب الشاردة, ورائحة الطين
    Bu sessiz ormanda bu kadar yasak olan ne vardı ki? Open Subtitles ماذا فى هذة الغابات الهادئة ينبغى ان يكون محظـور ؟
    sessiz bir yerde kalmak gerçekten harika. Open Subtitles أنتم تعرفون ، شعور جميل يتخللك عندما تصل إلى الأماكن الهادئة
    sessiz anlarda ve sessiz hatlarda ortaya çıkmıştı çünkü buradaki askerler savaşa adapte olmayı savaşta onlara adapte olmayı öğreniyordu. Open Subtitles وكانت قد ارتفعت معدلاتها في الأوقات الهادئة والخطوط الهادئة كان الرجال قد تعلموا كيف يتأقلمون مع الحرب.. وياقلموا الحرب معهم
    Çünkü bu sessiz odada söylediğin her kelime duyulmuyor. Open Subtitles لأنه من الصعب سماع كل كلمة تقولينها في غرفة الإنتظار هذه الهادئة جداً
    Balık durmaksızın yavaşça hareket etti ve durgun suda yavaşça gezindiler. Open Subtitles تحركت السمكه بثبات " " و أبحروا جميعا فى المياه الهادئة
    Sabahları çağdaş radyoyu ve akşamları... hafif müzikleri seviyor. Open Subtitles وإذا شغّلت المذياع فهي تحب محطة البالغين في الصباح، والموسيقى الهادئة في الليل.
    Asıl sorun, isminin baş harfleri huzurlu kentimizin sokaklarındaki kışkırtıcı grafitiyi süsleyen adamda düğümleniyor. Open Subtitles المشكلة الحقيقية لهي الرجل الذي يكتب حرفا اسمه على الصور الجدرانية المتفجرة في شوارع مدينتنا الهادئة
    Şehrimiz yavaş yavaş yüzü boyalı, eli silahlı bir ahlaksız tarafından parçalanmakta. Open Subtitles تهاوت مدينتنا الهادئة والمستقرّة من قِبَل رجل مسلح سافل يلوّن وجهه
    Ve birkaç slow parça çalarsanız dans edebilirim, ha? Open Subtitles ممكن أن تعزفوا بعض الموسيقى الهادئة حتى أستطيع الرقص عليها؟
    Sessizlerden korkmak lâzım. Open Subtitles إنها الهادئة التي عليك الحذر منها
    Ama yalnızca üç gün sonra okyanus kutlamalardan bıktı. Open Subtitles ولكن بعد ثلاث أيام مل المحيط من الامواج الهادئة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد