ويكيبيديا

    "الهجرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • göç
        
    • Göçmenlik
        
    • Göçmen
        
    • göçü
        
    • göçmenler
        
    • ICE
        
    • göçmenleri
        
    • göçler
        
    • göçten
        
    • göçün
        
    • INS
        
    Bunların hepsi, göç etme kararının ürünü olan milyonlarca insandan birkaçı. TED هؤلاء جميعًا قلة من ملايين الأشخاص الذين كانوا نتاج قرار الهجرة.
    Şimdi, size bir örnek vereyim: Tüm Avrupadaki inanılmaz karmaşıklıktaki göç problemi. TED على سبيل المثال: الهجرة عبر أنحاء أوروبا، والتي تعتبر مشكلة معقدة للغاية.
    Göçmenlik bürosundakileri kandırmak için kullandığın metotları sadece hayal edebilirim. Open Subtitles أستطيع فقط بأن أتخيل الحركات التي أستخدمتيها لإقناع ضباط الهجرة
    Ve Göçmenlik ile görüsmeler olursa, seni editörluge tesvik edecegim.Mutlumusun? Open Subtitles إذا قمت بعطلة آلاسكا و مقابلة الهجرة سأجعلك ناشراً، مسرور؟
    Ve bu ülkenin Göçmen kanunu gereği evraklar geçersiz olur. Open Subtitles وطبقا لقوانين الهجرة في هذا البلد لبعظيم فهم غير شرعيين
    Göçmen olarak adlandırılmadan burada kafanıza göre dolaşabileceğinizi mi düşündünüz gerçekten? Open Subtitles هل ظننتما حقاً أنكما ستمران في المدينة دون تنبيه الهجرة لوصولكما؟
    Kırmızı alan, yani 2030'daki çalışma çağındaki olası nufüs şimdiden sabitlenmiş durumda, yüksek oranda bir göç olmazsa tabii. TED المنطقة الحمراء، أو اليد العاملة النشيطة في 2030، تدق اليوم أبواب التقاعد، إلا إذا ارتفعت معدلات الهجرة بشكل أكبر.
    göç hakkında nasıl toplumsal müzakere yaparız, en azından kaç kişi ülkeye giriyor ya da ülkeden çıkıyor bilemiyorsak. TED كيف يكون لدينا نقاش عام حول الهجرة إذا لم نتفق على الأقل على عدد الناس الداخلين والخارجين من البلاد؟
    Charlie. göç etme mülakatıma kadar ülkeyi terk etmemem gerekiyor. Open Subtitles انا لا يمكننى مغادرة البلاد قبل المقابلة فى ادارة الهجرة.
    Bence yasadışı göç olayında iyi para var. Sonraki girişimimiz budur. Open Subtitles أظنّ الهجرة غير الشرعيّة ستكسبنا المال، سيكون هذا مجال عملنا التالي
    Bir anlaşma yaptığında düşük seviyeli göç davalarında analist olarak çalışıyordum. Open Subtitles كنت أعمل كمحلل على قضايا الهجرة مستوى منخفض عندما عقد صفقة.
    Onu dolandıran ve hiç yeşil kart başvuru işlemlerini başlatmayan Göçmenlik avukatına 8.000 dolar harcadı bu nedenle o da vazgeçti. Open Subtitles لقد انفقت 8 آلاف دولارعلى محامي الهجرة الذي قام بسرقتها و لم تحصل ابداً على البطاقة الخضراء لذا هي فقط استسلمت
    Will ve MacKenzie birbirlerini boğazlayacaklar ve Göçmenlik bölümü bir enkaza döndü. Open Subtitles ويل وماكنزي سيقومون بقتل بعضهم البعض ومشهد الهجرة كان مثل صدام القطار.
    Ambülansa bindirilmelerinden önce Fransız Göçmenlik bürosu uçağa çıkıp kızları kayıt altına almış. Open Subtitles دائرة الهجرة الفرنسيّة إلتقت بالطائرة وأكملت أوراق الفتاتين قبل تحميلهما على سيّارة إسعاف.
    Anlaşma yaptığına dair Fransız yetkililerden kanıta ihtiyacımız olacak, ve Göçmenlik formlarında yalan söylediğin an hayatın tehlikeye girmiş. Open Subtitles نحن بحاجه ل أثباتات من السلطات الفرنسيه لأكمال الاجراءات وأن حياتك كانت بخطر عندما كذبت عند ملئك أستمارة الهجرة
    Dinle, Göçmenlik durumum federal ajanların arasında rahatsız olmama yol açıyor. Open Subtitles اسمعي، حالة الهجرة خاصّتي تجعلني غير مُرتاج جداً حول العُملاء الفيدراليين.
    Göçmen Bürosu'nun oğlumun yerine seni alması gerektiğini mi düşünüyordun? Open Subtitles التفكّير كيف مكتب الهجرة يجب أن ياخذك بدلاً من إبني؟
    Sen buradasın ve Göçmen bürosundan gelen bir sürü kağıdı attığımı hatırlıyor gibiyim. Open Subtitles انت هنا و أتذكر انني رميت بعضا من الرسائل الرسمية من ادارة الهجرة
    Yeniden Göçmen bürosu ve karakol arasında umutsuzca ailemin serbest bırakılması için çabalayarak gittim geldim. TED ترددت بين مكتب الهجرة ومركز الشرطة، وأنا أحاول بيأس أن أُخرج عائلتي،
    Serang Gözaltı Merkezinde, bir Göçmen bürosu memuru geldi ve üzerimizi aradı TED في مركز احتجاز يسمى سيرانج، جاء ضابط الهجرة وقام بتفتشينا بدقة.
    Ama tüm bunlara ek olarak yapmamız gereken şeylerden biri de yasal göçü kolaylaştırmak. TED ولكن إلى جانب إنجاز ذلك كله، أحد الأمور التي يجدر بنا إنجازها هي تسهيل الهجرة القانونية،
    Ve, Amerika'da alışıldık olduğu üzere, göçmenler, Meksikalılarla eş anlamlıydı. TED و كما يحدث عادة في أمريكا، تصبح الهجرة المرادف للمكسيكيين.
    Haziran'da serbest kalışından sonra ICE, onu sınır dışı etti. Open Subtitles إدارة الهجرة والجمارك أبعدته بعد إطلاق سراحه في شهر يونيو.
    Yıllarca hükümet, bu şirketlerin göçmenleri çalıştırmasını görmezden geldi. Open Subtitles لسنوات الحكومة اغمضت عينيها لحد الهجرة بسبب صناعة تعبئة اللحوم
    Bu gerçekleştiğindeyse patlayan göçler görüyoruz; mülteciler. TED وعندما يحدث ذلك، يصبح لدينا موجات هائلة من الهجرة: لاجئون.
    Gece 2'ye kadar hükemet, silah kontrolü ... ve yasal olmayan göçten konuştuk. Open Subtitles بقينا معاً حتى الثانية صباحاً نتحدث عن تدخل الحكومة، التحكم في الأسلحة.. و الهجرة الشرعية
    Özellikle göçün zirve yaptığı zamanda gittim, en çok çeşit hayvanı yakalamayı umarak. TED ذهبت في فترة ذروة الهجرة تحديداَ أملاَ في تصوير أكبر مجموعة متنوعة من الحيوانات.
    INS için yeterli Open Subtitles وظيفة بها جيدة فى نظر إدراة سلطات الهجرة , و تعتبر فى داخل لوس أنجلوس , صحيح ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد