"الهرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaçmaya
• kaçmak
• kaçmayı
• kaçmasına
• kaçış
• kaçıp
• Kaçmaktan
• kaçma
• kaçamazsın
• kaçmana
• kaçmama
• kaçtı
• kaçarken
• kaçman
• kaçamaz

Kılıcının ucu yıkımdan kaçmaya çalışan bir kadının ayağına değiyor.
يتلاقى طرف سيفه بقدم امرأة أثناء محاولتها الهرب من الدمار.

Lord Gilbert'in adamları, yakaladıkları rahip kaçmaya çalşırken onu öldürmüşlerdir.
أن احتجز رجاله هذا القسيس عند محاولته الهرب وقاموا بقتله

İç savaş sırasında, o ve ailesi Nijerya'ya kaçmak zorunda kaldılar.
خلال الحرب الأهلية، أجبر هو و عائلته على الهرب إلى نيجيريا.

Bir dakikalık benden kaçmayı bırakıp açıklamama izin verir misin?
أيمكنكِ التوقُف عن الهرب منّي لدقيقة واحدة لِتدَعيني أشرح لكِ؟

kaçmasına yardım eden tüm Direniş üyelerini ele verene kadar.
حتى تسلمنا كل فرد من المقاومة . ساعدها على الهرب

Buradan zorlu bir kaçış girişimine kalkışmam gerektiğini iyice anladım.
أصبح الأمر واضحاً لي يا مذكراتي لابد أن أحاول الهرب

kaçmaya, Şerif veya herhangi birisiyle konuşmaya çalışırsan, o kulaklarını keser.
ان حاولت الهرب او الذهاب الي الشيريف او غيرة سيقطع اذنيك

kaçmaya çalıştım ama zihin güçleriyle beni yakalayıp sarsmaya başladı.
حاولت الهرب منها لكنها رفعتني بقواها البشرية وهزتني مثل الدمية

kaçmaya çalıştım ama beyin gücüyle beni havaya kaldırıp, salladı.
حاولت الهرب منها لكنها رفعتني بقواها البشرية وهزتني مثل الدمية

ama iki kere kaçmaya çalıştım. Birincisinde sadece dayak ile kurtuldum.
عندما جيئ بي هنا حاولوا أن يجعلوني مجنون, لذلك حاولت الهرب.

Pis heriflerin görüntüleri artık elimde, kaçmaya kalkarlarsa, izlerini takip edip enseleyebileceğim.
الأن , لدي أفلام مراقبة للصوص لذا إذا حاول الهرب يمكنني تعقبهم

Aslında şu anda kaçmaya çalışıyoruz, Ama biraz kavgaya ihtiyacımız var.
في الحقيقة نحن نحاول الهرب الآن و لكني أحتاج إلى شغب

Hayır, ama o da kaçmak istiyor yani ona biraz yardım edeceğiz.
لا, ولكنه يريد اللجوء الهرب ايضا لذا, سنمدّه بالمساعدة البسيطة من ناحيتنا

Sonra, sanırım kaçmak istiyorsun. Duvarın altından bir tünel belki.
اذن أعتقد انك تريد الهرب ربما ستحفر نفقا فى الجدران

Başka kaçmak isteyen varsa, hemen kaçsın. Çünkü az önce ordu olduk.
إذا أراد أحد منكم الهرب فليفعل ذلك الآن لأننا أصبحنا جيشاً للتو

Bundan kaçmayı denedi, ne yazık ki striptiz ayakkabılarını çoktan giymişti.
ولذلك قررت الهرب ولسوء الحظ سبق وأن ارتدت حذاء الرقص الثقيل

kaçmayı aklından bile geçirme. Bensiz bir saat bile yaşayamazsın.
لا تفكر في الهرب فلن تبقي علي قيد الحياه بدوني

Ve kaçmasına yardım eden adamlar da GPS cihazının nerede olduğunu biliyorlarmış.
وأن الرجال الذين ساعدوه على الهرب عرفوا مكان متعقب جهاز تحديد المواقع

İçinize işler ve sizinle yaşar. Ve bundan kaçış yoktur.
ثم يدخل تحت بشرتك ويعيش بداخلك ، ولا تستطيع الهرب

Eğer Mitch bir ucubeyse, Charlotte onunla kaçıp sirke katılmaya hazırdı.
إذا كان ميتش مهووس، كان شارلوت جاهزة الهرب والانضمام الى السيرك.

O kovboyu arayacaksın ve artık Kaçmaktan yorulduğunu, böyle yaşamak istemediğini söyleyeceksin.
سوف تتصل بذلك الرجل وتخبره أنك تعبت من الهرب وهذه ليست حياة

Sizi alan ajan ceketinizin cebine gizlice bırakmış kaçma teşebbüsünde bulunursanız diye.
العميل الذى إختارك قام بدسه فى سُترتك فى حالة إذا حاولت الهرب

Cık cık cık. Hız Gücü'nü emebildiğim sürece bu zaman diliminden kaçamazsın.
طالما مازال بمقدوري امتصاص قوّة السرعة، لا يمكنك الهرب من هذا الزمن.

Evet artık kaçmana gerek yok.
هذا يعني أنّه لا يتوجّب عليك الهرب بعد الآن

Hayır. kaçmama yardım ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
لا انا فقط اود ان اشكركم كلكم على مساعدتى فى الهرب

Öğlende kaçtı ve sen de bana nerede olduğunu söyleyeceksin.
لقد تمكن من الهرب عصر اليوم. وان ستخبرني أين هو.

Görünüşe göre diğerinden kaçarken sırayla soygun yapıyorlar.
واحد يقوم بالمهمة بينما الآخر يقود أثناء الهرب

Polisten kaçman için sana yardım edemem.
لا أستطيع فعل شيء لمساعدتك في الهرب من الشرطة

Ama asla yaptıklarından... kaçamaz ve saklanamazsın tam... gözlerinin önünde yaptıklarından
و لكنك لن تستطيع الهرب او ان تخفي ما فعلته عن عيون كل عيون