ويكيبيديا

    "الهروب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaçış
        
    • kaçmak
        
    • kaçmayı
        
    • kaçma
        
    • firar
        
    • kaçmasına
        
    • kaçıp
        
    • kaçamazsın
        
    • kaçmanın
        
    • kaçarken
        
    • kaçmaktan
        
    • kaçışı
        
    • Break
        
    • kaçak
        
    • gitmek
        
    kaçış aracının sürücüsü onu kafasından vurmamış olsa 2000 doları alıp giderdi. Open Subtitles و كان لينجو بفعلته أيضاً لو لا سائق سيارة الهروب الذي قتله
    -Bu, bir tek şeyi ispatlıyor. Bu, cinayette kullanılan kaçış aracıydı. Open Subtitles هذا يبرهن شئ واحد,أن هذه كانت سيارة الهروب المستخدمة في الجريمة
    Arabayla ilgili soruyu cevaplamaktan kaçmak için harika bir yoldu. Open Subtitles كانت طريقة غريبة فى الهروب من سؤال ابى عن السيارة؟
    Üzerine kara bulut gibi oturuyor ve sen kaçmak istiyorsun. Open Subtitles سيكون له تأثير كبير عليك وكل ما تريده هو الهروب
    Bir balıkçıyla pazarlık yapıp, makul büyüklükte yerli bir tekne bulmuş, ve benimle birlikte kaçmayı denemeyi kabul etmişti.. Open Subtitles كونه كان مراكبيا ماهرا فقد كان يملك زورقا ذو حجم لاباس به و قد وافق على محاوله الهروب معى
    Ama bir şekilde kaçma iradeni kaybettiysen suçluluk veya utanç gibi şeyler dolayısıyla bu yükten kurtulsan iyi edersin. Open Subtitles ولكن إذا فقدتى الرغبة فى الهروب بسبب ذنب أو عار أو شئ ما من الأفضل أن تتخلصى من هذا
    Karşı saldırı veya kaçış teşebbüsü nafiledir ve sivilleri tehlikeye atar. Open Subtitles انها تجعل محاولة القتال او الهروب غير مجدية وخطيرة على المدنيين.
    Şu anda kaçış planında bir anlaşmazlık çıktığı teorisi üzerinde duruyoruz. Open Subtitles الآن، نحن نعمل تحت نظرية بأن هناك خلاف حول خطة الهروب
    İyi bir ekip olurduk. - Sen kaçış aracını kullanırdın. Open Subtitles أتعلم، نحن نشكّل فريقاً جيّداً، يمكنك أن تقود سيارة الهروب.
    Şimdi, dinlenen fokların etrafı buzdaki deliklerle kaplı dolayısıyla kaçış yolu seçenekleri var. Open Subtitles باتت الفقمات المضطجعة محاطة بثقوب في الجليد فهي تملك حق اختيار طريق الهروب
    Yani o gemilerin kaçmak için oldukça fazla zamanı olacaktır. Open Subtitles و لذا فتلك السفن لديها وقت ضيق من أجل الهروب.
    Şimdi, bunu yapmak heba edilmiş bir yaşamdan kaçmama yardım mı etti yoksa, kaçmak istemeyeceğim için beni kör mü etti? Open Subtitles الآن , هل فعل ذلك يُساعدني على نسيان حياتي الضائعة أم أنها كانت تُعميني لكي لا أتكمن من الهروب منها ؟
    Yanlış teslimat yüzünden magazincilerden kaçmak için vaktimi boşu boşuna harcadım. Open Subtitles كان على الهروب من الصحفيين وأضعت وقتي بسبب عملية تسليم المزيفة.
    Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. Open Subtitles لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى
    Bir mühendis. Çift kilitli bir odadan kaçmayı nasıl becerebildi? Open Subtitles رغم ذلك بطريقة ما أستطاع الهروب من غرفة محكمة الإغلاق
    Hepimize, hayatlarımızdan kaçmayı bırakmayı ve yeniden yaşamaya başlamayı soruyorum. Open Subtitles أطالبكم كلكم بأن نتوقف عن الهروب من حياتنا ونبدأ بحياتهم
    Bu koşullar altındaki vurup kaçma suçunun cezası 12-15 yıl hapis demektir. Open Subtitles جناية الدهس و الهروب بهذه الظروف عقوبتها 12 إلى 15 سنة حبس
    Eğer birisi firar edecekse o kişi ben olmalıyım diye düşündüm. Open Subtitles و فكرت لو ان احد يريد الهروب لابد ان يكون انا
    Bu, onun virüsle kaçmasına engel olabilmek için yapabileceğim tek şeydi. Open Subtitles هذا هو الشىء الوحيد الذى أمكننى فعله لأمنعه من الهروب بالفيروس
    Daha erken gelemezdim, çünkü kaçıp gelmek öyle kolay değil. Open Subtitles لم أستطيع الوصول إليك مبكراً لأن الهروب لم يكن سهلاً
    Eğer bu tetiği çekersen, sorumlu sen olacaksın ve bundan kaçamazsın. Open Subtitles ولكن إن سحبت الزناد ستكونين مسؤولة ولا يمكنك الهروب من هذا
    kaçmanın ürkütücü yanı, yine de kendini daha kötü bir yerde bulma ihtimalindir. Open Subtitles شىء مخيف حول الهروب مع ذلك المحاولة قد تنتهى بك الى مكان اسوأ
    Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun. Open Subtitles تعلمين , يقولون لو تعودت على الهروب سوف تستمرين فى الهروب
    Hastaneden kaçmaktan daha zor olan tek şey içeri girmektir. Open Subtitles الشيء الوحيد الصعب من الهروب من المستشفى هو الرجوع إليه
    Onun için, hayat tek bir görevden ibaretti: ailesinin kaçışı ve Avustralya'da yeni bir yaşam. TED بالنسبة لها,كانت حياتها تدور في مُهمة واحدة الهروب بعائلتها وحياة جديدة في استراليا.
    PRISON Break "Tüm Alanlara Erişim" Open Subtitles الهروب الكبير الهروب الكبير الولوج الكامل
    Orada yanında kaçak bir maymun bulunduran herkesin başı belada. Open Subtitles اى شخص سيحاول الهروب بالقرد فى الداخل سنطلق عليه النار
    Ama hızlı bir araçta bile olsanız sayılar sizin lehinize değilse daha hızlı gitmek yerine aklınızı kullanmaya odaklanmalısınız. Open Subtitles لكن حتى لو كان معك سيارة سريعة اذا كانت الارقام ليست في صالحك التركيز يجب ان يتغير من الهروب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد