Kore askeri Vietkong hükümeti için Eroin getirirken Gölge Şirket onları engelliyordu. | Open Subtitles | عندما جلب شارلي الهروين لتمويل حكومه نائب الرئيس الظل حرقت كل شئ |
Eroin enjekte etmek için bir serseriyi ziyarete mi gittin? | Open Subtitles | انتي تذهبين من بعد اطعام الفقراء الى أخذ الهروين ؟ |
İran'da Eroin bağımlılığı ve fuhuş var. | TED | يوجد مدمنوا الهروين وتجارة الدعارة أيضاً في إيران |
Sadece tadına bakarak eroini tanıyabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع التعرف على الهروين من طعمه فقط ؟ |
Daha da kötüsü Çin elçiliği hata yaptı. Cesetler yakılmadığı için eroini bulacaklar. | Open Subtitles | ستبدأ السفارة بالتحقيق و عندها سيجدون الهروين |
- eroinin sokaktaki değerini düşünürsek, bu yarım milyon dolarlık bir soru. | Open Subtitles | نظرًا لقيمة الهروين في الشارع، فسأقول أنّ ذلك هُو سؤال النصف مليون. |
eroinden dolayı suçluyum dersem herşey ortaya çıkar. | Open Subtitles | إذا أقريت بالذنب بقضية الهروين كل الثغرات تسد ليس لديه شيء ضدكم |
Eroin bağımlısının neden eroine ihtiyacı olduğunu anlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع فهم لماذا مدمن الهروين يحتاج للهروين |
Babaloo. - Bana Eroin gibi geldi. - Evet. | Open Subtitles | تبدو مثل الهروين بالنسبة لي نعم هل هذا هروين؟ |
Simon, isyandan sonra, ciddi bir Eroin noksanlığı krizine girdin. | Open Subtitles | سيمون، بعدَ أعمال الشغَب مَررتَ بأعراض شديدَة لتراجُع الهروين |
Birkaç büyük Rus Eroin kaçakçısını öldürmeye. | Open Subtitles | أمضينا فتره كبيره فى محاربه لوردات الهروين الروسى0 |
Vücudunda aşırı miktarda Eroin vardı, bu da katater takılırken soruna yol açtı, bu da böbrek yetmezliğine neden oldu. | Open Subtitles | كانَ لديكَ كمية كبيرة من الهروين في جسمك ما جعلكَ تتهاون في قسطرتك ما أدى إلى الفشل الكلوي |
Kanında yüksek miktarda Eroin var. Herkes geriye. Bileğinizi sabit tutun. | Open Subtitles | لديهِ أيضاً كمية كبيرة من الهروين في دمِه ما هذا يا رجُل؟ |
Yeni bir hayat istiyordum. eroini çaldım. | Open Subtitles | وأردت أن أعيش حياة جديدة لهذا قد سرقت الهروين |
eroini kimin aldığını hiç bulamadık ve sanırım hala, hiç bulamamamızı isteyen bazı amcıklar var. | Open Subtitles | لم نكتشف ابداً من قام بسرقة الهروين وأعتقد أن بعض الأوغاد ما يزالون في الخارج يقومون بالصلاة على أن لا نفعل ذلك |
Sykes, çok fazla eroini küçük bir anahtarla yer değiştirtti. | Open Subtitles | الدليل الوحيد هو الهروين الذي قام بنقله سايكس |
Biliyordum çünkü onluk eroini damarıma enjekte ederken kahkahalarını duyabiliyordum. | Open Subtitles | اعرف انه بخير . لأني أسمعه يضحك بينما كنت اتعاطى الهروين |
Sürücüyü tutukladık. eroini paella kamyonet içinde taşıyordu. | Open Subtitles | ألقينا القبض على السائق الذي يقوم بنقل الهروين في الشاحنة |
Çalınmadan önce eroinin orada olduğunu nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف عرفت أن الهروين كان هناك قبل ان يُسرق؟ |
Hangi insan 10 kg eroinin sahibi olduğunu iddia eder? | Open Subtitles | من الذي سيقول أن 10 كيلو من الهروين ملكه |
eroinin asıl sahiplerine ulaşmamız lazım. | Open Subtitles | علينـا أنّ نــجد أيـاً كـان من يملك ذلك الهروين |
Eğer bu hikayeyi anlatırsan eroinden de bahset, korumam gereken bir itibarım var. | Open Subtitles | حسنًا لو ستحكين هذه القصة مرة أخرى اذكري الهروين .. أنا لدي سمعة أحميها |
Bu güçlerin çoğu eroinden geliyor. | Open Subtitles | والقوة والسلطة، تأتي من الهروين |