Tanımlamış olduğum iki dönüşüm, Yapısal ve iklimsel dönüşümler çok fazla bir araya gelirler. | TED | يمكنكم ملاحظة أن التحولين الذين وصفتهما، الهيكلي والمناخي، دائما مرتبطان. |
Hayır yok. Dört hafta, günde 20 dakikalık ciddi ve dikkatli meditasyon, bir kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, beyinde Yapısal değişiklik için yeterli. | TED | أربعة أسابيع وبمعدل 20 دقيقة لليوم من الاهتمام والتأمل اليقظ تجلب التغًّير الهيكلي للدماغ مقارنة بمجموعة تحكم. |
Steno, dil taşlarının, köpek balığı dişi olduğunu gördü. Tersi de geçerliydi. Her ikisi de aynı Yapısal gelişimi gösteriyordu. | TED | وقد رأى ستنو بأن حجارة اللسان كانت أسنان سمك القرش والعكس بالعكس، مع نفس علامات النمو الهيكلي. |
Onu bir iskelet at gibi cehennemin kapılarından içeri sür ve kazan! | Open Subtitles | أمتطيه مثل الحصان الهيكلي عبر بوابات الجحيم |
Ve dikkatinizi çekerim... Bunu anlamak için önce ağ yapısını biraz incelememiz gerekmektedir. Bu ağdaki her bireyin ağdaki diğer tüm bireylerle aynı yapıdaki bir konumda olduğuna dikkatinizi çekerim. | TED | ثم لاحظوا قبل كل شئ...لنفهم هذا، فنحن نحتاج لتشريح بنية الشبكة قليلاً. لاحظوا ان لدى كل شخص في هذه الشبكة نفس الموقع الهيكلي بالضبط كأي شخص آخر. |
Ama Yapısal bir değişiklikten bahsetmiyordum. | TED | ولكنني لم أكن أتحدث عن التغيير الهيكلي. |
Tescilli algoritmalar tarafından yaratılan şeffaflık noksanlığı, makine öğrenimi anlaşılmazlığının Yapısal zorluğu ve hakkımızda toplanan tüm bu rastgele veri sorunlarıyla yüzleşmek ve bunların üstesinden gelmeye çalışmak zorundayız. | TED | يجب علينا أن نواجه ونحاول التعامل مع الفقر إلى الشفافية الذي تخلقه الخوارزميات الامتلاكية، والتحدي الهيكلي في غموض تعلم الآلة، كل هذه البيانات التي يتم جمعها عنا بشكل عشوائي. |
Barış teorisyeni Johan Galtung, toplumumuzdaki Yapısal şiddeti anlatıyor. | TED | جون جالتونج، مُنظّر سلام، يتحدث عن العنف الهيكلي في مجتمعنا. |
Türbülansla Yapısal aksamalar arasında bir bağlantı yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ارتباط بين الاضطرابات الجوية و العطل الهيكلي |
Bu kovanda boydan boya bir Yapısal zayıflık çizgisi. | Open Subtitles | هذا هو خَطُّ الضعف الهيكلي عبر عرض السفينة |
Bu, Yapısal Şiddete bir örnek olurdu. | Open Subtitles | متوفرا لو كانوا يملكون المال لدفع ثمنه وهذا مثال على العنف الهيكلي. |
Yapısal Şiddet, yalnızca bir araya getirilmiş tüm davranışsal şiddetten daha fazla insan öldürmekle kalmaz Yapısal Şiddet aynı zamanda davranışsal şiddetin de ana sebebidir. | Open Subtitles | العنف الهيكلي لا يقتل أكثر من العنف السلوكي فقط بل أن العنف الهيكلي |
Yapısal incelemem gösteriyor ki orada oldukça güvende olacaklar. | Open Subtitles | يُشير تحليلي الهيكلي أنّهما سيكونان آمنين تماماً. |
Dillerde her tür Yapısal özellik var. | TED | اللغات لديها كل أنواع الشذوذ الهيكلي. |
Öyleyse Pekin'den Londra'ya, Kaliforniya'dan Hindistan'a Breziyal'dan Etiyopya'ya, bu iki dönüşümü, Yapısal ve iklimsel dönüşümü nasıl yöneteceğimizi görebiliriz. | TED | بإمكاننا أن نرى من بكين إلى لندن، من كاليفورنيا إلى الهند، من البرازيل إلى إثيوبيا، وأن نفهم كيف نعالج هذين التحولين، الهيكلي والمناخي. |
Bilinçsiz önyargımızı aşmak zorundayız. Kendi fikrinize tam ters birisini bulun, çünkü Yapısal değişim zaman alır ve bende o kadar sabır yok. | TED | يجب تجاوز تحيزنا اللاواعي، جد شخصا لتعليمه يقف على العكس من طيفك لأن التغيير الهيكلي يأخذ وقتاً، وأنا ليس لدي ذلك المستوى من الصبر. |
Bu şu anlama geliyor; artık fiyatlar uçsa dahi ürünler talebi karşılayamaz. Yine de Yapısal bir değişime gidebiliriz. | TED | مما يعني وقتها أن العرض لن يستطيع تلبية الطلب المتزايد على الرغم من انفجار الأسعار، ما لم نتمكن من إحداث نوع من التغيير الهيكلي. |
Telekomünikasyon sistemi direk olarak ofisinize bağlı iskelet profil ana bilgisayara yüklendi. | Open Subtitles | نظامالإتصالات... مرتبط مباشرةً بمكتبك و تمت برمجة النظام الهيكلي إلي الحاسب الرئيسي |
Birincisi, aerodinamik iskelet yapıyı yeniden kurmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج الى تعديل الديناميكية الهوائية ثم نعيد التصميم الهيكلي للمركبة |
A. Hemen kavrayacağınız üzere ağın yapısı ve A'nın ağdaki konumu nedeniyle A'nın yayılan "şeyleri" daha çabuk alacağı açıktır. | TED | "A" و سيكون لديك تقدير فوري "A" ستكون أكثر عرضة لإلتقاط الأشياء التي تنتشر و ستكون أسرع بحكم موقعها الهيكلي داخل الشبكة |
İskeletsel destek basınçlandırılmış bir sıvıyla onu çevreleyen, gergin ve fibriller tarafından desteklenen bir duvar arasındaki etkileşimden geliyor. | TED | الدعم الهيكلي القادم من التفاعل بين السائل المضغوط والجدار المحيط من النسيج والذي يجتمع في التوتر والبروتينات الليفية المعززة |