ويكيبيديا

    "الواضح أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Belli ki
        
    • olduğu belli
        
    • kesinlikle
        
    • Anlaşılan
        
    • Açıkçası
        
    • aşikar
        
    • çok açık
        
    • Görünüşe
        
    • olduğu açık
        
    • göre
        
    • görünüyor
        
    • olduğu kesin
        
    • açıkça
        
    • tabii ki
        
    Belli ki hatırı sayılır derecede aklı başında bir beyefendi. Open Subtitles من الواضح أنه رجل نبيل ذو قدر كبير من الأعتبار
    Belli ki bu yıl beni burada istemeyen biri var. Open Subtitles من الواضح أنه يوجد شخص لا يريدني هنا هذا العام
    Bak. Bizi buraya gönderdi. Belli ki burada olmamızı istiyor. Open Subtitles أنظر , هو أرسلنا هنا من الواضح أنه يريدنا هنا
    Acımasız bir eşek şakası olduğu belli ama yine de bundan kimin sorumlu olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles .. من الواضح أنه مقلب فظّ ولكنني لازلت أريد أن أعرف من المسئول عن ذلك
    Yani bugün denizde kesinlikle cesamet var... ve bize doğru yaklaşıyor. Open Subtitles ومن الواضح أنه هناك بعض الأرتفاع في الماء وهو يتجه إلينا
    Anlaşılan Novina istasyonu terk etmek zorunda kalınca yok etmeye karar verdiler. Open Subtitles ومن الواضح أنه عندما أجبرت نوفينا على مغادرة المحطة، قرروا أن يسخروا.
    Belli ki senin geleceğin için de önemli, yani sorun değil. Open Subtitles و من الواضح أنه مهم من أجل مستقبلك لذا الأمر رائع
    Belki de. Ama Belli ki bir şey aklını kurcalıyor. Open Subtitles ربما، ولكنه من الواضح أنه يحاول أن يتذكر شيئا ما
    Yani, Belli ki yağlı siyah saçlı başka bir adamla gelmiş. Open Subtitles أعني ، من الواضح أنه دخل إلى المنزل ومعه شخصٌ آخر
    Bunu da Stevin'in matematiğine borçluyuz çünkü Belli ki başarmış. Bağlantıların tamamı çalışıyor. Open Subtitles .و نشيد هنا برياضيات ستيڤن من الواضح أنه حسبها بشكل صحيح الآليات تعمل
    Belli ki ikimiz de silahlarımızı bırakmayacağız... - ...o hâlde biraz konuşalım. Open Subtitles من الواضح أنه لن يضع أياً منا سلاحه، لذا لنتكلم حول الأمر
    Belli ki kızımın seksiliğini özleyen ders asan serserinin teki. Open Subtitles من الواضح أنه مهمل للحضور بالفصل و يفتقد لإثارة إبنتي
    Yani, burayı bana bıraktı. Belli ki burası bana kalsın istiyordu. Open Subtitles ،أعني، أنه تركه لي ومن الواضح أنه أراد لي أن أتملكه
    Belli bir planın olduğu belli. Open Subtitles من الواضح أنه من الواضح أنه كان لديك خطة
    Birçok defa dışarıya çıktık. Aramızda kesinlikle iyi bir kimya var. Open Subtitles حسنا , لقد خرجنا مع بعض عدة مرات و من الواضح أنه لدينا علاقه جيده
    Anlaşılan söyleyeceğim hiçbir şey sana kendini daha iyi hissettirmeyecek. Open Subtitles من الواضح أنه لايوجد ما أستطيع قوله والذي سيجعلكِ تشعرين بتحسن
    Açıkçası sessizce arkadan sızmış, bu baltayı savurup indirmiş, kafatasını ikiye bölmüş. Open Subtitles من الواضح أنه قد تسلل من الخلف و أرجح الساطور و أسقطه ليقسم الجمجمة
    Kostümün bir süper kahramanın ayrılmaz parçası olduğu aşikar. Open Subtitles الزي من الواضح أنه شيء متمّم لأي بطل خارق
    Bu zavallı yaratığın nerede olduğu konusunda bir fikrin olmadığı çok açık. Open Subtitles من الواضح أنه ليس لديك أدني فكرة عن مكان هذا المخلوق المسكين
    Görünüşe göre erkeklerin görebildiği ve kızın Deli olduğunu gösteren bir şey Open Subtitles ما هذا؟ من الواضح, أنه شئ تمتلكه النساء و يستطيع الفتية رؤيته
    Hayır, hayır. İşe yaramaz bir adam olduğu açık ama katil değil. Open Subtitles لا، لا، من الواضح أنه سيء، ولكنه ليس قاتلاً
    Eve hırsızlık yapmak için giren birinin işi gibi görünüyor. Open Subtitles من الواضح أنه كان لصاً اقتحم المنزل وسرق بعض ممتلكاتها
    Bu gencin yetenekli olduğu kesin. Open Subtitles ومن الواضح أنه لا يفتقر إلى الموهبة ولكن أتساءل،
    Senin bu şeyi nasıl okuyacağın hakkında hiçbir fikrin olmadığı açıkça ortada. Open Subtitles بما أنك من الواضح أنه ليس لديك دليل كيف تقرأ هذا الهراء
    Eh tabii ki dünya barışı sağlanacaktı. TED من الواضح أنه سيؤدي إلى تحقيق السلام العالمي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد