ويكيبيديا

    "الواقع هذه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu
        
    Ama aslında bu resim tamamen, farklı yerlerin fotoğraflarının birleştirilmesiyle meydana geldi. TED لكن في الواقع هذه الصورة مركبة بالكامل من صور من أماكن مختلفة
    Aslında bütün bu göl, devasa bir yanardağın su dolmuş krateri. Open Subtitles ولكن في الواقع هذه البحيرة كلها فوهة بركان غمرها بركان عملاق.
    bu gördüğünüz bir masa üstü inkjet yazıcı, Ama mürekkep yerine, hücreleri kullanılyoruz. TED في الواقع هذه طابعة مكتبية نفاثة للحبر، ولكن بدلاً من استخدام الحبر، نستخدم الخلايا.
    Çocuklarda da empatiyi bu şekilde ölçüyoruz, sıkıntılı bireylere nasıl tepki verdiklerini inceleyerek. TED في الواقع هذه طريقة قياسنا للتعاطف لدى الأطفال، بالنظر إلى طريقة تعاملهم مع الأفراد الحزينين.
    bu aslında mizahın dağılımının gerçek doğası mizahin bulaşıcılığı sizde olmadığında olanı. TED في الواقع هذه هي طبيعة نشر حس الطرافة حينما لا تملك عدوى الفكاهة.
    bu teknoloji aslında öyle güçlü ki bu molekülleri parmak izi üzerinde görebiliyoruz. TED في الواقع هذه التكنولوجيا قوية للغاية بحيث أننا يمكننا أن نرى هذه الجزيئات على البصمة.
    bu aslında Çevre Koruma Departmanı'nın sitesinden. bu bağlantıların her biri birer Excel sayfası ve her Excel sayfası farklı. TED في الواقع هذه البيانات كانت في موقع إدارة حماية البيئة.
    bu madde, çok sağlam, elastik ve saydam. TED في الواقع هذه المادة, قاسية ومرنة وشفافة.
    Buradaki Jodie Foster karakteri aslında Jill Tarter adında gerçek bir kadın, ve Jill hayatını bu işe adamış. TED فشخصية جودى فوستر هنا هي في الواقع هذه المرأة، جيل تارتر، وجيل وَهبت حياتها لهذا.
    Burada bahse girebilirim, ve bu gerçekten para kazandığım durumlardan biri. TED اذا . بامكاني المراهنة على ذلك. وفي الواقع هذه احدى الطرق التي احصل بها على اموالي.
    Ve bu aslında tüm antik şehirlerin gerçeğidir. TED في الواقع, هذه حقيقة في جميع المدن القديمة.
    bu aslında Harvard Tıp Fakültesi Countway Kütüphanesi'nde asılı duran bir resim. TED في الواقع هذه لوحة معلقة في مكتبة كاونت واي بمدرسة الطب جامعة هارفرد
    bu salamanderde bir uzuv yaralanması. TED في الواقع هذه اصابة لأحد اطراف هذا السمندر.
    Ama isin asli su, bu cilgin davalar sayica az. Cogunlukla kazanmiyorlar. TED في الواقع .. هذه القضايا الجنونية هي نادرة .. وهي عادة لا تربح
    - bu Madagaskar'dan bir tür kelebek. Open Subtitles ما هذه؟ في الواقع هذه هي بوكاي نوع من مدغشقر.
    Aslında bu benim ilk, senin gibi bir kızla daha önce tanışmadım. Open Subtitles ف الواقع هذه هى المرة الاولى فانا فى حياتى لم لقابل احدا مثلك
    Ve aslında, bu bir kadın değil bir erkektir ve at yelesinden yapılma bir peruk takmaktadır. Open Subtitles وفي الواقع هذه ليست إمرأة على الإطلاق بل رجل يرتدي شعر مستعار
    Aslında bu benim ilk, senin gibi bir kızla daha önce tanışmadım. Open Subtitles ف الواقع هذه هى المرة الاولى فانا فى حياتى لم لقابل احدا مثلك
    akıllı mikroçip yapmak bu mikroçip bizim için çok büyük çok daha küçüğüne ihtiyacımız var -bunu küçültmek istiyorsunuz vücumuzdaki kılacal damarlardan geçebilecek şelikde mi yapmak istiyorsunuz? Open Subtitles لتمنح الذكاء بجهاز النانو في الواقع هذه الرقاقة ضخمة بالنسبة لنا. انها كبيرة جدا
    Ama bu aslında "tavuskuşu tekniği" diye bilinen bir baştan çıkarma tekniği. Open Subtitles لكن في الواقع هذه طريقة إغواء معروفة باسم الطاووس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد