Bu seyahatinizin, canavar hakkında bilgi toplama amaçlı olduğunu duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا أن رحلتك الأستكشافية كانت لجمع الحقائق حول الوحش |
Roger, domuz olsun! Pekâlâ avcılar, Billy de canavar olsun! | Open Subtitles | الخنزير هو روجر هيا ايها الصيادون ، بيلي هو الوحش |
Ve yarın yine, avlanacağız. Ama dikkatli olmalıyız, çünkü canavar her an... | Open Subtitles | سيتوجب علينا توخي الحذر ، لأن الوحش يمكن ان يأتي باي وقت |
Eğer o soğumaya başlarsa siz onun içindeki canavarı serbest bırakırsınız. | Open Subtitles | انت ذاهب الى اطلاق سراح الوحش له اذا وقفت الباردة هنا. |
Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات |
yaratık geri dönecek ve değerlerimizin yeniden varoluşunu ilan edecek. | Open Subtitles | بأن الوحش سيعود معلناً عن ولادة القيم إلى مملكتنا المنحلة |
Artık oğlum değil benim. Öyle bir canavar oğlum olamaz. | Open Subtitles | إنه ليس ابني، فلا يمكن أن أنجب مثل هذا الوحش |
Bir canavar vardı. Üstüme oturdu ve bana türlü şeyler yaptı. | Open Subtitles | لقد كان هذا الوحش جلس على ووضع لى كل هذه الأشياء |
West'in nasıl senin anlattığın gibi bir canavar olduğunu anlatamayacaklar. | Open Subtitles | ولن يتخلصوا من ويسيت الوحش الذى قلت انه كان عليه |
O canavar, başkalarına yardım etmemi sağlıyor, babamın yaptığı gibi. | Open Subtitles | أنا أستخدم هذا الوحش لمساعدة الآخرين ، كما فعل أبي |
İnsan değil ama geriye kalan son canavar olmadığı da kesin. | Open Subtitles | ليس بشريًّا، لكن بالتأكيد ليس الوحش الأخير. يهورو لن يشعر بالفرق. |
Birinde canavar, yaratıcısına zarar vermeye çalışanları yok eden bir kahramandır. | Open Subtitles | فى احداهــا الوحش بطل يسعى لتدمير كل من يسعى لايذاء صانعه. |
canavar senin içinde. canavarı göster bana. Nerede içindeki canavar? | Open Subtitles | الوحش داخلك , دعني أرى الوحش , أين الوحش ؟ |
Seni kar canavarı partisine çağıracaktım ama artık unut onu! | Open Subtitles | كنت سأسألك لتغطي كرة الوحش بالثلج ولكن انسى الأمر الآن |
Bu canavarı vurmak için bir yer arasaydım şuradaki çatıyı seçerdim | Open Subtitles | لو حصلت لي فرصة القضاء على هذا الوحش, فسأختار ذلك السطح |
Pekala, inan yada inanma, burası aslında canavarı kontrol ediyor... | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق هذا المكان يتحكم في الوحش فعلاً |
Bu canavarın yaşamasına izin verdiğin için mi görevi başardığını sanıyorsun? | Open Subtitles | لذا تعتقد بسبب انك تركت هذا الوحش يحيا فلديك المهمه ؟ |
"Ve dört canavarın sesini duydum, "gel ve gör" diyorlardı." | Open Subtitles | و سمعت صوت الوحش الرابع يقول : تعال و انظر |
yaratık geri dönecek ve değerlerimizin yeniden varoluşunu ilan edecek. | Open Subtitles | بأن الوحش سيعود معلناً عن ولادة القيم إلى مملكتنا المنحلة |
Ve biz bu canavara bir çocuk verip vermemeyi tartışıyoruz! | Open Subtitles | ونحن نناقش هل نعطيه ام لا نعطي هذا الوحش طفلاً |
hayvan sahildeki ıslak kumlarda burunlarını rüzgara çevirerek yan yan yürüyor. | TED | الوحش يمشي جانبيا على الرمال الشاطئ المبتلة وأنفه موجه نحو الرياح |
Orada dışardaki canavarla güneşin doğuşuyla birlikte ölümüne bir düello. | Open Subtitles | صراع حتى الموت عند شروق الشمس مع ذلك الوحش بالخارج |
Çirkin onun lakabıydı; çünkü o, hırlayan Çirkin taklidi yapardı. | Open Subtitles | انه لقبه ، فانا احب اصوات الوحش التى يقوم بها |
Zehir bir süre içinde etkili olacak önceliğimiz canavardan sakınmak. | Open Subtitles | سيبدأ مفعول السمّ بعد فترة. الأهم هو الهروب من الوحش. |
Annemi öldüren o iğrenç yaratığı bulup öldüreceğinize dair bana söz verin. | Open Subtitles | فقط أوعدني بأن تجد ذلك الوحش المخيف الذي قتل أمي. وتقوم بقتله. |
"Kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın: 'Gel' dediğini işittim." | Open Subtitles | وعندما فتح القفل الثالث، قال له الوحش الثالث تعال وأنظر |
Böylece gelenekler gereği hayali hayvanı görmek için kraliyet ailesini oraya götürebilecek. | Open Subtitles | حتى يتمكن من مرافقة العائلة الملكية لتحية الوحش الخيالي كما في التقليد |
Avustralya'daki ilk turlarında, Number Of The Beast, birlikte tenis oynamıştık. | Open Subtitles | أول جولة هنا في أستراليا. عدد الوحش. لعبنا التنس معهم. |
Yüreğini aramış bulamamışlar hayvanın. | Open Subtitles | ولكنهم لم يجدوا قلباً داخل جسم ذلك الوحش |
Sen bir canavarsın, Santi! Defol git kasabamızdan! | Open Subtitles | أيها الوحش سانتي، اخرج من المدينة |