ويكيبيديا

    "الوحيدَة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek
        
    Görünüşe göre kurtulmanın tek yolu ipi kesmek, Doğru mu? Open Subtitles يَبْدو أن الطريقة الوحيدَة هي القطع، أليس كذلك؟
    O geceye dair tek hatirladigim sey yonca. Open Subtitles الذاكِرَة الوحيدَة الحَقيقيَة مِن تِلكَ الليلَة هيَ هذه القِلادَة
    geriye kalan tek arzusu ölmekti. Open Subtitles و الرغبَة الوحيدَة التي بقيَت لهُ هيَ أن يموت
    Olanların korkunçluğunu atlatman ve onunla ilgili güzel şeyleri hatırlayabilmen için tek yol bu. Open Subtitles إنها الطريقَة الوحيدَة لنسيان الرُعب مما حصَل و الانتقال للتفكير بكُل شيء جميل عَنها
    Benden daha çok içki içebilen tanıdığım tek kadındı. Open Subtitles المرأَة الوحيدَة التي عرفتُها و التي كانَ يُمكنها الشُرب أكثرَ مني
    Hayır, sen ve annen bildiğim tek ailemdiniz. Open Subtitles كلا، أنتَ و أمُك كُنتما العائلَة الحقيقية الوحيدَة التي عرفتُها
    tek kızım olduğundan dolayı seni serbest büyüttük. Open Subtitles بما انك طفلَتي الوحيدَة أعطيتُك الكثير مِنْ الحريةِ
    tek kızım olduğundan dolayı seni serbest büyüttük. Open Subtitles بما انك طفلَتي الوحيدَة أعطيتُك الكثير مِنْ الحريةِ
    Oh, yani sen bu fikre katılan tek kişi misin ? Open Subtitles أوه، لذا أنت الوحيدَة التى تساهم بالأفكارِ؟
    Cinayetten önce oraya giden tek kişi senmişsin. Open Subtitles أنتي كُنْتِ الوحيدَة هناك اليوم السابق الجريمة، وحيدة.
    Bunu anlamanın tek yolu bu. Open Subtitles قَدْ تكُون الطريقَة الوحيدَة لتَأكيده.
    Yanılıyorsam düzelt ama AIDS'e yakalanmak için tek yol... seks yapmak ya da bulaşık enjektör kullanmak. Open Subtitles هذا مُستَحيل يُمكنكِ تَصحيحي .... لكن الطريقَة الوحيدَة للإصابَة بالإيدز
    Sen Olsen ikizleri olmak isteyen tek kişisin. Open Subtitles أنت الوحيدَة التي تريدُ قوام مثل توأمِ اولسين .
    Kirk'in İsa'yı tek gerçek kiliseyle kutlaması gerektiğini düşünüyordum. Open Subtitles ظننتُ أنَ على (كيرك) الاحتفالَ بالمَسيح من خِلال الكنيسَة الوحيدَة الحقيقيَة
    - Chris, bunun tek yolu bu. Open Subtitles هذه الطريقَة الوحيدَة للقيام بذلك يا (كريس)
    Ryan, seni yaptığımız geceden gittiğim güne kadar, sahip olduğum tek gerçek mutluluk sendin. Open Subtitles (رايان)، منذُ الليلَة التي تكوّنتَ فيها حتى يومِ رحيلي أنتَ كُنتَ السعادَة الحقيقيَة الوحيدَة التي عرفتُها
    - Yapma. Bahsettiğimiz tek meme Bayan Sally'ninkiler. Open Subtitles الأثداء الوحيدَة التي كُنا نتكلَّم عنها هيَ أثداء الآنسة (سالي)
    Beecher'ı yine görebilmemin tek yolu cinayet davasını atlatabilmem. Open Subtitles و أقولُ لكِ، أنَ الطريقَة الوحيدَة التي سأرى فيها (بيتشَر) هيَ بالتخلّص من تلكَ التُهمَة
    Bu tek yolu. Open Subtitles إنهـَا الطريقة الوحيدَة
    Brooke... sen benim tek arkadaşımsın. Open Subtitles ...بروك أنتِ صديقَتي الوحيدَة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد