ويكيبيديا

    "الوحيد هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tek
        
    • Asıl
        
    Tek köprü gerçektir, biz göz göze bakarken benden sana geçen köprü. TED الجسر الوحيد هو الحقيقة، يمر عبري وعبرك ونحن ننظر في أعين بعض.
    Tek şey var ki sevgilim, başlangıçta müthiş yalnız olacaksın. Open Subtitles الشئ السئ الوحيد, هو انك ستكونى وحيدة , فى البداية
    Tek yaptığı teftiş, öğle yemeğimin yeterince sıcak olup olmadığını kontrol etmek. Open Subtitles عمله الوحيد هو أن يتأكد من غدائى مازل ساخنا عندما أذهب هناك
    Tek endişem bonolar battığında, bankanın ödemeyi yapmakta sorun yaşamayacağına emin olmak. Open Subtitles .. قلقي الوحيد هو أنه حينما تفشل السندات أريد أن أكون متيقنا
    Obsesyon olan Tek şey şu anda yaşayan aptalların ölümden sonrası olduğunu düşünmeleri. Open Subtitles هوسي الوحيد هو بالحمقى في هذه الحياة الذين يؤمنون بحياة أخرى بعد الموت
    Uzmanlar bunu önlemenin Tek yolunun bataryayı çıkarmak olduğunu söylüyor. Open Subtitles الخبراء، يقولون الحل الوحيد هو بأخراج مصدر الطاقة من الجهاز
    Tek tutarsızlık erkek ve kadın kurbanlara uygulanan kaba kuvvet oranı. Open Subtitles الإختلاف الوحيد هو مسألة الإصابة التي حدثت، بين ضحايا الإناث والذكور
    Bugüne kadar yaptığım Tek sihir 9 yıl boyunca okulda kalmak ...ve Idaho'daki karavan parkına geri dönmemek oldu. Open Subtitles عملي الوحيد هو إيجاد طريقة تمكنني من البقاء في الجامعة لـ 9 سنوات كي لا أعود إلى منزلي الحقير
    Eğer bu davayı sürdürürse Tek savunmamız cinayet suçlamamızı kanıtlamak olacak. Open Subtitles لو تابعت تلك الدعوى، فدفاعنا الوحيد هو إثبات إتّهامات القتل تلك
    Yani nasıl olurda Tek seçeneğinin kendini öldürmek olduğu bir noktaya gelir? Open Subtitles أقصد .. كيف توصّل الى أن الحل الوحيد هو أن يقتل نفسه
    Yapacağın Tek iş masanın arkasına geçmek orada çalgı çalmak ve her geçen dakika yanındaki adamları gözetleyip tedirgin olacaksın. Open Subtitles عندما يكون عملك الوحيد هو التخفي تحت الطاولة أو حفلة عمل حيث تقلق كلّ دقيقة بشأن الرجل الذي تتعرق بجانبه
    Tek endişem olaya bakmak için bütün ajanlarımın yanımda olmaması. Open Subtitles مصدر إزعاجي الوحيد هو عدم وضع جميع عملائي رهن إشارتي
    Dostum buradaki Tek ve Asıl sır hangi odada uyuyacağın. Open Subtitles السر الوحيد السر الحقيقي الوحيد هو أي غرفة ستنام بها
    Aslında benim Tek endişem o pijama partilerinin zannettiğimiz kadar iyi olmamaları. Open Subtitles همّي الوحيد هو أنّ المبيت هذا لم يكن جيّداً كما كنّا نظنّ.
    Bunu daha iyi yapacak Tek şey yabancıların bunu görmesi olurdu. Open Subtitles تعلمين ، ان الشيء الوحيد هو إذا كنتم غرباء هنا لرؤيتها.
    Sanal cehennemimde birlikte boğuluyorduk. Kaçabilmemin Tek yolu da sana sırtımı dönmekti. Open Subtitles في واقعي الافتراضي كنّا نغرق معًا، وكان مفرّي الوحيد هو التخّلي عنك.
    Tek sorun ise, tatil zamanı geldiğinde yine eve gitmek zorundasınız. Open Subtitles السبب الوحيد هو, إنك في الاعياد يجب عليك العودة الى المنزل.
    Diğer kurtulan Omec'leri bulabilmek için Tek umudumuz o gemi. Open Subtitles املنا الوحيد هو ايجاد ناجين اخرين من الاوميكا بتلك السفينه
    Tonik ateşini düşürecektir ama bunun Tek tedavisi onu zehirleyen yaratığın ölmesidir. Open Subtitles الدواء سيقوم بإبطاء الحمى الدواء الوحيد هو موت المخلوق الذي تسبب بالعدوى
    Artık tavşan deliğine indiğine göre, sana soracağım Tek soru şu: Open Subtitles الآن ، أنت مُتواجد في حفرة لأرنب ، والسؤال الوحيد هو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد