Ve şimdi de pistimizde ne kadar hızlı döndüğü öğrenme zamanı ve bu da demek oluyor ki onu uysal yarışçımıza veriyoruz. | Open Subtitles | والآن، يتوجب علينا معرفة سرعتها حول حلبتنا، ما يعني تسليمها لسائقنا الوديع |
uysal yarışçımızı kullanacağız. | Open Subtitles | سنستخدم سائق السباق الوديع خاصتنا |
Manson yanında uysal bir çocuk gibi kalır. | Open Subtitles | وجعل من "مانسون"السفاح كالحمل الوديع |
Vauxhall'ın ne kadar hızlı gittiğini öğreneceğiz, bunun anlamı da tabii ki, onu uysal yarışçımıza vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | سنرى ما هي سرعة (فوكسهول) وهذا يعني بالطبع تسليمها لسائقنا الوديع |
Demek komployu bu uysal memur Durant yönetiyordu. | Open Subtitles | ،إذاً كان (دورانت) يدير المؤامرة .هذا الموظف المكتبي الوديع |