ويكيبيديا

    "الوزن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kilo
        
    • ağırlık
        
    • siklet
        
    • ağırlığı
        
    • kilolu
        
    • ağırlığını
        
    • yük
        
    • ağır
        
    • kiloları
        
    • zayıflama
        
    • yükü
        
    • ağırlıkta
        
    • ağırlıksız
        
    • hafif
        
    • kilosu
        
    Sonuç olarak görmek istediğimiz şeylerden bir tanesi insanların ne kadar kilo kaybettiği değil robotlarla ne kadar etkileşim içinde olduklarıydı. TED اذن احد الاشياء التي اردنا النظر اليها فعلا ليس كم من الوزن خسر الناس لكن لكم من الزمن تفاعلوا مع الروبوت
    kilo, boy ve parmak izi kayda alındıktan sonra keşif röntgenleri çekilir. Open Subtitles بعد تسجيل الوزن والطول و أخذ البصمات , وتجرى استكشافية الأشعة السينية.
    Olası her değişiklik gerekiyor. Yüz tüyleri, gözlük, kilo farkı. Open Subtitles نحتاج إلى كل تعديل ممكن، شعر الوجه والنظارتان وتغيّر الوزن.
    ağırlık, hareket ettiği sırada bacak kemiklerine farklı açılardan gelecek. TED الوزن سيكون على عظم الساقين في زوايا مختلفة كلما تحرك.
    Chicago'dan sıkı yumruklu seyyar satıcı, şimdiki dünya ağır siklet şampiyonu, Open Subtitles ,الرجل الصعب القادم من شيكاغو البطل الحالى للعالم فى الوزن الثقيل
    Testin yararlarını doğrulamak için özgül ağırlığı kalınlaştırma vasıtasıyla ayarladım. Open Subtitles لقد عدّلت الوزن النوعي مع عامل مثخّن لأضمن كفاءة الإختبار
    Tehlikeli bir şekilde kilo değişimi için bir kaç opsiyon mevcut. Open Subtitles نيك ..هناك خيارات كثيرة متوفرة لتقليل الوزن لأشخاص مثلك بشكل خطير
    İkimiz de kilo vermeye çalışıyorduk, böylece yeni mayolar alabilecektik. Open Subtitles كنا نحاول التخلص من الوزن, لنستطيع شراء ملابس استحمام جديدة.
    Eminim bir şey değildir. Biraz kilo aldın o kadar. Open Subtitles متأكد أنه لا شيء، فقد زدتي في الوزن قليلاً فقط
    Akne ve kilo almaya sebep olan gün ışığı eksiliğine bağlı depresyon. Open Subtitles الاكنتئاب نتيجة نقص ضوء الشمس يتسبب في حب الشباب وزيادة في الوزن
    Kendilerine çok fazla siyah erkek asılınca kilo aldıklarını anlıyorlar. Open Subtitles يعرفون أنهم بداو يكسبون الوزن حين يبدأ السود الانجذاب إليهم
    En azından herkes kilo verdi. Önemli olan da bu. Open Subtitles حسنا,الجميع خسر قليلا من الوزن على الأقل هذا هو المهم
    - Elbet. ağırlık testini Bay David'e gösterir misiniz lütfen? Open Subtitles من فضلكم هل لكم أن تعرضوا اختبار الوزن للسيد ديفيد؟
    ağırlık, boy ve diğer şeyler hastane kayıtlarında bulunur değil mi? Open Subtitles الوزن, الطول وكل هذه الأمور موجودة أيضاَ في المستشفى, صحيح ؟
    Sol ve sağ taraflar arasında ağırlık dağılımında farklılık var. Open Subtitles هناك تناقض فى توزيع الوزن بين الجانب الأيسر والجانب الايمن
    Agir siklet bir boksor suratinizin ortasina yumruk atar -- 58 G. TED اما عن ضربة من ملاكم ثقيل الوزن مباشرة في الوجه فهي تعادل 58 ج
    Sen altın madalyalı ağır siklet tacını takan çocuksun Open Subtitles أنت الحائز على الميدالية الذهبية بالتاج في الوزن الثقيل
    Şu an bu şeyin o kadar ağırlığı taşıyor olması imkansız. Open Subtitles من المستحيل، بأي حال من الأحوال أن تحمل كل هذا الوزن
    ağırlığı ekleyince öyle bir drone'un 4ya da 5 millik bir menzili olmalı. Open Subtitles مع الوزن الزائد، فالطائرات بدون طيّار لديها مجال من 4 أو 5 أميال.
    Hapishanede yumuşak, kel ve fazla kilolu cumhuriyetçilere ne yaptıklarını biliyor musun, Ernest? Open Subtitles هل تعرف ماذا يفعلون يشخص أصلع وزائد الوزن وجمهوري في السجن يا إيرنست؟
    Bir kadın, bir erkeğin ağırlığını nasıl kendi avantajına çevirir. Open Subtitles كيف يمكن للمرأة أن تستخدام الوزن المتفوق للرجل كميزة لها
    Şuradaki dostumuzun komik yönü taşıdığı yük için çok küçük olması. Open Subtitles شئ مضحك بهذا الصغير صغير جدا ليحمل كل هذا الوزن بنفسه
    Diyet yaptıktan beş yıl sonra birçok kişi vermiş olduğu kiloları geri alır. TED خمس سنوات بعد اتباع نظام غذائي، معظم الناس وقد استعادوا الوزن.
    Bu iki yılı bir zayıflama programı olarak düşünmek istiyorum. TED أرغبُ في التفكير حول هذين العامين مثل برنامج انقاص الوزن
    Sırtından yükü atmak iyi hissettiriyor. Open Subtitles إنـه لشعور جيّد بالتأكيد أن تقلّص الوزن من أقدامك
    Güvenlikli karbon fiber kasaya sahibiz. bu sistem uçak sahibini korur. standart bir arabanın çelik şasesinden yüzde 10 daha az ağırlıkta. TED لدينا قفص سلامة من ألياف الكربون الذي يحمي الركاب بأقل ب10 في المئة من الوزن الاعتيادي لهيكل الكرسي الصلب في سيارة.
    Astronotların ağırlıksız hissetmesinin sebebi uzay istasyonun sürekli Dünya'ya düşmesinden kaynaklanır. TED يشعر رواد الفضاء بانعدام الوزن لأن محطة الفضاء تسقط بشكل مستمر باتجاه الأرض.
    Silah çok hafif, nişangah yok ve şu geyiklere biraz fazla yakınız. Open Subtitles فـ السلاح خفيف الوزن وليس هنالك منظار ونحن قريبينَ جداً من الغزال
    kilosu fazla olan insanlardan yedi kat daha fazla olduğunu deneylerimizde gördük. Open Subtitles في سبع مرات تكون افضل من اي شخص يعاني من زيادة الوزن حتى في التجارب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد