| Yani, birlikte geçirdiğimiz onca zaman. Onları evime davet ettim. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت الذي قضيناه معاً، لقد دعوتهما لمنزلي |
| geçirdiğimiz onca zaman boyunca çok iyi bir patron oldun. | Open Subtitles | تعجبني كل هذا الوقت الذي قضيناه سوياً كنت رئيس عمل جيد يا رجل |
| Sonra bu süreci düşündük, mahallede geçirdiğimiz onca zaman belki de resim yapmaktan çok daha önemliydi. | TED | ولكننا استنتجنا أنه وخلال هذه المرحلة فإن كل ذلك الوقت الذي قضيناه في الجوار ربما كان بالفعل أكثر أهمية من اللوحة بعينها. |
| Birlikte geçirdiğimiz zamanlar düşünüyordum ve bir anda her şeyi anladım. | Open Subtitles | كنت أفكر في كل الوقت الذي قضيناه معاً، ثم جائتني الفكرة: |
| Birlikte geçirdiğimiz zamanlar için Tanrıya her gün dua ediyorum. | Open Subtitles | أشكر الرّب كل يوم من أجل الوقت الذي قضيناه |
| geçirdiğimiz onca zaman, beraber yaptıklarımız... | Open Subtitles | كل الوقت الذي قضيناه معاً كل التسللات |
| Ya birlikte geçirdiğimiz onca zaman? | Open Subtitles | و ماذا عن الوقت الذي قضيناه معاً ؟ |
| Birlikte geçirdiğimiz zamanlar bana bir gaye sağladı. | Open Subtitles | الوقت الذي قضيناه معاً أعطاني غايه وكنت جيداً به |