Belki de alışman için zamana ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً، ربما يتطلب الأمر بعض الوقت كي تعتادين عليه |
Daha bir iki gün geçti. İyileşmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | فقط مرة عدة ايام هي تحتاج لبعض الوقت كي تشفى |
İyi oldu. Zamanda yolculuk olayını ayarlamak için zaman kazandım. | Open Subtitles | هذا رائع سيمهلني هذا الوقت كي أنظم أموري |
- Tekrar yola düşme zamanı geldi. - Emin misin? | Open Subtitles | ـ حان الوقت كي أكون فظ مُجدداً ـ أأنت واثق؟ |
İyi ki daha iyi bir şey düşünmeye vaktim var hala. | Open Subtitles | من حسن الحظ أنه لا يزال أمامي الوقت كي أفكر في شيء أفضل. |
"Sence de senin tarafta da benimkinde olduğu kadar... " "...değersiz şeyler olduğunu kabul etmenin zamanı gelmedi mi?" | Open Subtitles | ألا تعتقد أنه حان الوقت كي نعرف أن هناك ما هو سيء في جانبك وموجود لدي أيضاً؟" |
Gel! Makine-Adam'a senin yüzünü vermenin zamanı geldi! | Open Subtitles | هيا , لقد حان الوقت كي أعطي للرجل الآلي وجهك |
Sayin Yargiç, konusmak için zamana ihtiyacimiz var. | Open Subtitles | سيدتي القاضية نحتاج إلى بعض الوقت كي نناقش الأمر |
Onu iyileştirip iyileştiremeyeceğime bakmak için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أردت بعض الوقت كي أعرف هل أعيده مجدداً. |
Bize alışması için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج بعض الوقت كي يعتاد علينا |
Alışmak için zamana ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاجي الى الوقت, كي تعتادي على ذلك |
Onu iyileştirip iyileştiremeyeceğime bakmak için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أردت بعض الوقت كي أعرف هل أعيده مجدداً. |
Çünkü daha sonra tek şey için zaman bullabilirsin... | Open Subtitles | و الشيء الوحيد الذي ستجد الوقت كي تفعله لاحقاً |
Bunu hazmetmek için zaman ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لبعض الوقت كي أتمكن من إدراك الأمر. |
Bu bize birbirimizi gerçekten tanımamız için zaman verir. | Open Subtitles | هذا سيمنحنا بعض الوقت كي نتعرف على بعضنا حق معرفة. |
Şerif Yardımcısı. İkinci kişiliğinle uygun bir şekilde tanışmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أيها النائب، حان الوقت كي تتعرف على نصفك الآخر بشكل لائق. |
Geçmişimin etrafında parmak uçlarımda yürümeyi bırakmanın zamanı geldi; aşağılık bir hayat yaşamayı bırakmanın zamanı geldi; ve kendi hikayemi geri almanın zamanı geldi. | TED | الوقت كي أوقف التسكع حول ماضي الوقت لوقف عيش حياة الإزدراء. و كذلك لإسترداد حكايتي. |
kız arkadaşının sümüğünü inceleyecek vaktim olmadı pek 325 00:14:33,100 -- 00:14:35,200 o benim kız arkadaşım değil,süperzeka. | Open Subtitles | وليس لديّ الوقت كي أتوقّف وأعاينَ لون مخاط حبيبتك |
Teoriyi test etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت كي نختبر تلك النظرية |
- Artık barış içinde yaşamalarına izin vermenin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت كي تجعلهم يعيشون في سلام |
Ve şimdi resmen Monroe milisi olma sırası sana geldi. | Open Subtitles | وحان الوقت كي تصبحي عضو رسمي (في ميليشيا (مونرو |