Biliyorum sana söylemenin zamanı değil ve üzgünüm. Alındın mı? | Open Subtitles | اعرف ان الوقت ليس مناسبا و أنا أسف لذلك هل تمانعين ؟ |
Kontrolünü kaybetmenin zamanı değil. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا لتفقدي أعصابك |
Şuan gerçekten uygun bir zaman değil. Teklifini düşüneceğim. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا حقا الآن لكني سأنظر في اقتراحك |
Üzgünüm ama şu an bunun için uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | أنا آسفة.. ولكن الآن الوقت ليس مناسبا. |
Aslında yeni planlarla başlamak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | فى الحقيقة الوقت ليس مناسبا لمشاريع جديدة |
Galiba sana düşünecek bir şey daha vermek için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا الوقت ليس مناسبا لأعطيك شيئا آخر تفكرين فيه |
sırası değil çocuklar. Acil yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا الآن يا رجال نحتاج إلى كل ما أوتينا من قوة |
Şu an gidemezsin. zamanı değil! | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب الوقت ليس مناسبا |
Şimdi gaz kesmenin zamanı değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا لنخرج قدمنا من الغاز - اعتقد ان المعنى الوقت ليس مناسبا لنتردد - 814 00: 37: |
Amerika kaçıyor, İsrail yalnız şimdi dünyayı Müslümanlara karşı kışkırtmanın zamanı değil. | Open Subtitles | ولمَ ذلك؟ (أمريكا) في موقف ضعيف، (إسرائيل) معزولة الوقت ليس مناسبا الآن لتحشد العالم ضد المسلمين |
Birilerini önermek için uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا لكي اقترح مجندين جدد |
Şu an uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا الان |
Şimdi iyi bir zaman değil, Danny. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسبا الآن ، داني |
- İyi bir zaman değil dedim, Jane. | Open Subtitles | - قلت ان الوقت ليس مناسبا جين |
Hadi, Bob. Şaka yapmanın sırası değil. | Open Subtitles | توقف يا "بوب" الوقت ليس مناسبا للمزاح |
"Hadi, Bob. Şaka yapmanın sırası değil" mi? | Open Subtitles | (توقف يا "بوب" الوقت ليس مناسبا للمزاح)؟ |