2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. | TED | امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء. |
Burada beslenme ve aile planlamasında doğum öncesi bakım ve eğitim alıyorlar. | TED | هنا يحصلون على الرعاية قبل الولادة والتدريب في مجال التغذية وتنظيم الأسرة. |
Kocam doğum yaparken yanımda olmak istediğinden emin olmadığını söyledi . | Open Subtitles | زوجي أخبرني بأنّه ليس متأكّد من أنه سيكون موجوداً أثناء الولادة |
doğumdan bile önce kendi kültürlerinin mutfağına özgü tat ve baharatlarla tanıştırılıyorlar. | TED | كان يجري تعريفهم على النكهات والتوابل للمأكولات المميّزة لثقافتهم حتى قبل الولادة. |
İnsanların doğum lekesi gibi her iblisinde bir işareti vardır. | Open Subtitles | هناك علامة على كل عفريت مثل وحم الولادة عند البشر |
Son kez söylüyorum; ne kadar büyük olursa olsun doğum yapmak gibi olamaz. | Open Subtitles | ،للمرة الأخيرة ، لا يهمني كم كان ضخماً إنه لا يساوي ألم الولادة |
doğum sırasında annenin ölümü yeryüzündeki canlılar içinde en fazla insanlarda görülüyor. | Open Subtitles | يموت البشر جرّاء الولادة أكثر من أي مخلوق آخر على وجه الأرض. |
Zor bir doğum oldu, ama Şehzade'mizin sıhhati yerinde maşallah! | Open Subtitles | كانت الولادة شاقة لكنّ الأمير بصحّة جيّدة، ما شاء الله |
doğum sancısı başladığı gece saatler süren ıstıraptan sonra sonunda doğurdu. | Open Subtitles | في ليلة خاضت آلام الولادة بعد ساعات من العذاب ولدت أخيراً. |
Annelik arzusu ya da doğum sonrası psikozu olan yok. | Open Subtitles | لا دلائل على غريزة الأمومة او ذهان ما بعد الولادة |
doğum esnasında çok kan kaybeder, acil bir ameliyatla rahmi alınırken, hayatını kaybeder. | Open Subtitles | لقد نزفت بشدة خلال الولادة و خلال استئصال الرحم لديها بشكل طارئ توفيت |
Kadın doğum bölümü mesela, genellikle ıstırap dolu çığlıklar atan hamilelerle doludur. | Open Subtitles | قسم الأمومة بالتحديد, مملوء بصرخات الألم من قِبَل أمّهات على وشك الولادة |
Dikkatinizi bana verin kızlar. İyi akşamlar. doğum süitine hoşgeldiniz. | Open Subtitles | ركزوا يا سيدات، مساء الخير، ومرحبا بكم في قسم الولادة. |
Annesinin doğum sırasında öldüğünü ve babasının intihar ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن والدته ماتت أثناء الولادة و أن والده إنتحر |
İç hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum çocuk hastalıkları, fizik tedavi, psikiyatri, cerrahi. | Open Subtitles | الطب الباطني, طب النساء و الولادة, طب الأطفال, الطب الوقائي, الطب النفسي, الجراحي |
Tüm gerçeklikleri boyunca hayat boyunca, doğumdan ölene kadar erdemli ve iyi olmanın ne demek olduğunu ölçüt aldılar. | TED | تم اعتبرهم جميعهم، كوحدة لقياس واقعهم والذي توجّب أن تكون خيّرةً وفاضلة، فترة حياة الفرد، من الولادة حتى الموت. |
çünkü doğrudan kurtuluşa götürür, daha da yeniden Doğuş olmaz. | Open Subtitles | لأنَّهُ يؤدي مُباشرة إلى التحرر .لا مزيد من الولادة مُجدداً |
Yanılma payı küçük. Buraya doğumda ortalama yaşam süresini koyuyorum. | TED | هامش الخطأ ضيق. وهنا أضع متوسط العمر المتوقع عند الولادة |
Dr. Chen, terk edilmiş, yeni doğmuş bir bebek var. | Open Subtitles | تشين لدي طفلة حديثة الولادة وهي منبوذه ربما عمرها ساعتان |
Ve şimdi size bunun küçük bir örneğini göstereceğim, "Döllenmeden doğuma." | TED | وسوف اريكم بعضاً منها من التخصيب نحو الولادة |
Yeni doğan bir bebeğe operasyon yapmanın hiçbir avantajı yok. | Open Subtitles | لا فائدة ستُجنى من إجراء هكذا عــملـــية لطفــل حديث الولادة. |
Bir üroloji uzmanı olarak doğumun aşağıyı ne hale getirdiğini gördüm. | Open Subtitles | كما أني بصفتي أخصائية في المسالك البولية أعرف ما تفعله الولادة |
Jessica, görme yetisi ile doğan ve doğuştan kör olan insanların, bunu bir fiziksel yarışmayı kazandıklarında yaptıklarını gösteriyor. | TED | الأشخاص المبصرين منذ الولادة والأشخاص المكفوفين منذ الولادة يفعلون الشيء ذاته حين يربحوا في منافسة رياضية |
Hadi ama hayatımda bir kere olsun lüks içinde çocuk doğurmama izin ver. | Open Subtitles | , بالله عليك, لمرة واحده في حياتي . دعني أجرّب مخاوف الولادة المترفة |
çocuk doğurmak bana bu durumdan daha fazla rahatsızlık veriyor. | Open Subtitles | بما أنّه كذلك، فإنّه لا يُقلقني أكثر من مشقة الولادة. |
Doğumu hem bebek hem de anne için tehlikeli hale getiriyor. | Open Subtitles | مما يجعل الولادة الطبيعية خطيرة على كل من الأم و الطفل |
Kızını doğururken öldü, 200'den 208'e kadar olan kasetler." | Open Subtitles | ابنتها توفيت أثناء الولادة الشرائط من 200 إلي 208 |
Yenidoğan sadece bir sıfat, çocuğun bir aydan küçük olduğunu anlatan bir sıfat. | TED | حديث الولادة هي صفة صفة تدل على أن المولود يبلغ عمره أقل من شهر |